Bu aralar annemin küçükken bana hep anlattığı bu hikaye dönüp durur kafamda bilmem senden geriye hiçbirşeyim kalmadı ondan mı?
Şevşevok û Sileman Pêxember
Dibêjin gava Silêman pêxember Belqîs ji xwe re anîbû, Belqîsê jê xwest ku ji pûrta teyran jê re nivînekê çê bike. Silêman Pêxember German da hemû teyran û got :
Divê hûn xwe birûçikînin da kü ji bo Belqîsê nivînekê çê bikin.
Hingê şevşevokê xwe ranegirt zûka pûrta xwe rûçikand û çü.
Lê teyrên din ew ferman be rast dîtin û gotin. :
Silêman Pêxember , ma ne güneh e kü ji bona jina xwe me gişkan bidî rûçikandin?
Em dê çawa zivistana xwe bê pürt derbas bikin? Ev pürt, canê me ji sermayê diparêze.
Silêman Pêxember gotina wan rast dît û dev ji wan berda. Lê şevşevokê kü xwe rûçikandibû, jo wê rojê ve , şerm dike ku bi roj derkeve nav heval û hogiran, loma bi şev der tê.
Süleyman Peygamber ve yarasa
Süleyman peygamber Belkıs ı kendine eş olarak aldığında , Belkıs Süleyman Peygamberden kuş tüyü bir yorgan istemiş. Süleyman peygamber bunu duyar duymaz kuşlar alemine ferman vermiş ve demiş:
Kuşlar tüylerinizi yolun ve Belkıs İçin bir yorgan yapın , demiş.
O vakit yaraşa tutamamış kendini ve çabucak yolmuş tüylerini ve gitmiş.
Ama diğer kuşlar bu fermanı doğru bulmamışlar ve şöyle demişler:
Süleyman peygamber, yazık değil mi eşin için bizi yoldurursun biz kışın soğuğunda nasıl idare ederiz zira tüyler bizi soğuktan korur. Demişler.
Süleyman peygamber bu itirazı doğru bulur ve onları bırakır.
Ama yarasa yolmuştu kendini bir kere. O günden sonra utancından dost yüzü görmemişti ve bundanmış ki yarasa hep gece dışarı çıkarmış.Annem anlatırdı üzülürdüm yarasaya fedakarlığına hayran kalırdım.
İşte böyle, ben sana aşıkken ne Süleyman peygamberdim ne de Belkıs.
Ben yarasaydım.
Bir sözüne ölürdüm.
Verdim sana gönlümü gündüzlerimi herşeyimi. Fedakardım sen Süleyman'ımdın ; çünkü benim.
Fermanın baş üstüneydi.
Bundandır gece aklıma düşersin bundandır gece anlatırım seni geceye.
Gece çıkarım ben de.
Gece anlatırım aşkımı yıldızlara.(Ji bo alîkariya Osman Sebri spas)