Bir gün bile sensiz geçmemeliydi.
Erken uyanırdım bu yüzden.Cennetten sokağa doğru yol alırdım
koşa koşa
Büyük bir heyecanlaSokağın başına vardığımda
incir ağacının altında
Dururdum
Bazen imrenirdim bu koca ağacı
Ben sensiz gecelerimi zor ederken
O koca ağaç , gecelerine bile şahitlik ederdi çünküSonra şeytani bir fikirle
ve büyük bir hevesle kazımaya başlardım adını ağaca
Babamdan kalma eski çakımlaÖzene bezene adını kazırdım
Bu koca ağacı aşkıma şahit ettikten sonra
önüme düşen gölgemden gözlerimi ayırmazdım
ürke ürke,
Gizli gizli tebessümler ederek
Sessizce inmeye
başlardım sokağaHer adımımda
seni anlatan
sokağın kokusuylaSeni anlatan bana pencerelerde
sen ve ben gibi cıvıldaşan kuşların sesiyle
seni
daha çok
daha çok
İçime çekmeye başlardım
Doyamazdım sana
Tıpkı son yağmurunu görmüş çorak topraklar gibiSonra kabahat işlemiş çocuk masumiyetiyle içimde tarif edilmez bir heyecanla gözlerimi pencerene çevirirdim.
Talihsizlik ya
pencerede yoksun bugün
Kırılgan
çaresizce
gözlerim pencerede yürümeye devam ederdim sonra