Bildiğinden Fazlası

Sevgilicilik Oyunu

_______________________

Arkamda onu bıraktığımda kesin şu an şaşkınlıktan Dilini yutmuştur. Benle uğraşmaması gerektiği konusunda o elindeki minik bir örnekti. Eyer onu istersem Ala bileceğimi anlamıştır artık. Eve yaklaştığımda derin bir nefes aldım ve içeri girdim Her zamanki gibiydi. Sessiz. Ölüm gibi. Fisunun yaptıkları Beni Aldatması. Kimseye anlatmasam da boğuluyordum Sessiz çığlıklarım bu karanlık evde ve karanlık Sokaklarda yankılanıyordu. 

++SERİN++

Bir elimdeki mendile bir de etrafa bakıyordum. Elimi buruşturup hızla eve doğru koşmaya başladım. Arkadan Başak beklememi dese de yapamazdım. Bu çocuk nasıl olur da... Birden eve girdim Annem ne olduğunu anlamamıştı Odamdan içeri girdikten sonra Heryerde Kutunun anahtarını aradaım Hayır YOK.

Of birden yatağın üzerindeki Anahtar gözüme tekrardan çarpmııştı. Evet sanırım anahtarım buydu emin olmak için tekrardan aramıştım. Ama nasıl olur da bu kutuyu biliyodu belki de şansa bu anahtarı bulmuştu belki benim için önemi olduğunu bilmiyodur. Aklımda bu düşünceler gezerken Kapı çalmıştı Kesin Başak gelmiştir derken Benim gir dememi beklemeden odaya daldı. Of bu kızı seviyordum. 

''Nerdesin lan sen.! Ödüm patladı kızım koşuyosun felan. Bu arada herkes arkandan baka kaldı popi olduk ;)''

Bir tek bu huyunu sevmiyordum işte.

''Bak olanları anlatıcam ama çığlık atmak yok.''

''Tamam.''

Olanları ayrıntıyla anlatmıştım ama o şaşkınken ben daha şaşkındım Hiç çığlık atmadı Olucak iş değil...

''Kızım zaten Doruğun sana yardım etmesi bile sıradışı bir durum. O Kimseye yardım etmez. Kıvançla arkadaşlar ve Kıvança hiç bir şey anlatmaz o derece havalı burnu havada bir çocuk. Hatta 25 kişiyi hastanelik etmiş. Daha sıradışı olanı Ben bile bak BEN BİLE tanımama rağmen senin bu çocuğu tanımaman Heryerde ünü var. Hatta Kıvançtan bile popüler.''

Bunları anlatırken İçimden bir his Sıçtın diyordu. 25 Kişiyi dövmek ne demek ya bir de Okulda Bana anlattıkları 5 kişiyi bıçaklaması. Bir yandan avantajlıydık aslında Kıvanç la bir nevi yakınlığımız vardı Belki o doruğu ikna ederdi. Of benim salaklığım neden diklenirsin ki.

Bir yandan sızlanırken bir yandan ne yapıcağımı düşünüyorum Başak annesinden gelen mesajla Eve gitmek zorunda kaldı. Tabi ben yine yanlızdım. 

Yarın sabah okula gidip ilk işimiz Kıvançı bulmak oldu.

''KIVAAAAANÇ''

Başağın çırtlak sesi ile Kıvanç bir an afallayıp bize doğru döndü Nasıl afallamasın çocuk. Ben bi de Başağın yanındayım Bir an duyma yetimi kaybediyordum.

''Kıvanç senle konuşa bilirmiyiz.'' Dedim sakin bir sesle Popüler olmasına rağmen Kıvanç oldukça nazik sakin biriydi yani bizim gibi eziklerle bile takılıyordu Aslında ezik değildik orta sınıf demek daha uygun olurdu.

 Kıvança olanları anlatırken gayet sakince dinliyordu bizi ağzını açıp konuşmaya başladı. Tabi Başak kendinden geçmiş vaziyette onu dinliyodu.

''Kızlar size yardım edebilecekmiyim bilemem Dorukla yakın arkadaşız ama bana bir şey anlatmaz. 9. Sınıftan beri onu tanıyorum Ve buraya İstanbuldan gelmişti. Bana neden geldin dediğimde. Acılarımdan kaçıyodum demişti. Zaten geldiğinde ilk göze batan cesurluğu ve umursamaz tavırlarıydı. Ben yüzümle Popüler olurken o hal ve tavırlarıyla olmuştu hatta benden de Popüler şu an. Ama onla konuşmaya çalışıcam.''