++BAŞAK++
Dizlerimi kendime çekmiş ağlıyordum. Hiç bir şey hatırlamıyordum kavga sesleri Kıvançın bağrışları geliyordu. Hakana nasıl inandım. Afferin Başak! Aptalsın APTAL! Bir bildiğim şey se Kıvançın bana değer verdiydi. Benim için çırpınıyordu. Deponun kapısı açılıp içeri Kıvanç girmişti. Karanlıktı Karanlıkta bile gözleri parlıyordu Ama buruk bir parlama...
Yanıma gelip elini omzuma koydu. Ona bakıyordum gözlerim tekrardan dolmuştu hiç bir şey demiyordu. Doğru mu ? diye ona bakıyordum. Bilmiyordu o da emin değildi gözlerin de ki bilinmezliğin anlamını biliyordum. Başımı ellerimin arasına gömdüm ağlıyordum hıçkırarak Kıvanç elimi yüzümden çekip Alnımdan öptü. Ona şaşkınca bakıyordum ve Bana sarıldı fısıldayarak.
''Her zaman yanındayım.'' Demişti.
++KIVANÇ++
Hakana defalarca vuruyordum hala piç piç sırıtıyordu. Doruk bir şey yapamıyordu. Beni durduramıyordu. Serin ise olduğu yerde kala kalmış ağlıyordu. Başağın yanına gitmek istedim ve son bir tekmeden sonra deponun altına indim. Karanlıktı. Yaşananlar gibi karanlık ama buna rağmen Başağın güzel yüzünü göre biliyordum. Ağladığını anlamıştım. Gözleri buğulu ve ıslaktı. Titriyordu. O şerefsiz bu kıza ne yaptıysa da umrumda değildi. O masumdu ilk gün ki gibi. Artık duygularımdan emindim onu seviyordum. O benimdi! Uzun zamandır onu düşünüyordum. Diyer kızlardan farklıydı. Masumdu. Hakan ona ne yaptı bilemem ama o benim her zaman masum meleğim olucaktı Benim Olacaktı!.
Yanına gittim yüzüme zorlukla ve kızarmış bir şekilde bakıyordu. Bilmiyordum ve bakışlarımdan da bunun anlaşıldığından emindim. Anladığında tekrardan elin yüzüne kapattıp ağlamaya başladı titriyordu. Elin yüzünden çekip onu öptüm şaşkındı. Bu hali ile bile masumdu. Saf ve temiz.
++SERİN++
Ba..Başak. Hayır ya Hayır! Neden O sürtükle bir anlaşmam vardı. Onu mahvedeceğim. Ben böyle düşünürken elimi birbirine kenetlemiş ağlıyordum. Doruk benim önümde durmuş bana bakıyordu. Yüzü düşüktü. Bana tereddütle bakıyordu. Ona baktım. Bana yaklaştıkça yaklaşıyordu yerimde durmuş ona bakıyordum. Elimi tuttu ve beni duvara sabitledi. Hadi ama gerizekalı bu durumda da bana sırnaşamazdı heralde diye düşünürken ellerimi bırakıp beni duvardan çekip sarıldı. Şaşkındım. Bana sarılmıştı ve sertdi ama sanki kırılıcak bir eşyaymışım gibi de narindi. Beni kendinden ayırıp göz yaşlarımı silmişti. Bana büyük bir nezaketle bakıyor gülümsüyordu. Beni tekrardan duvara yasladı bu sefer de eski Doruk olmuştu ama yine yumşak bir tonla.
''Geçti.'' demişti.
_______________________________________________________
Fisun sürtüğünü kolundan tuttup eski kostüm odasına sürükleyip ordaki duvara yapıştırmıştım. Buraya kimse gelmezdi. Hakan'ın dersini Kıvanç vermişti bile. Sıra Fisundaydı. Onu saçından tuttup geriye doğru yatırdım. Salak kendini ne sanıyordu. Başağa yaptığının bedelini ödeyecekti. Adi sürtük!
''Bir söz vermiştin. Sözünde durmadın bedelini ödeyeceksin.''
''Benim bir suçum yok Hakan istedi.'' dedi. Doğru mu söyledi diye düşünmeden gözüne bir yumruk atmıştım. Acıyla inlerken elini gözüne götürmeye çalışırken elini tuttum ve yüzünü kendime doğru çevirdim.
''Umrumda mı seni gerizekalı. Bedel ödeme vakti.'' dedim. Acıyla bana bakıyordu. Bakmalıydı da. Karnına bir tekme attıktan sonra yere yığıldı. O boya küpü yüzüne iki tokat attıktan sonra eklerle toplanmış saçını alıp yüzünü duvara doğru doğrultttum ve en iyi hamlemle duvara karşı yüzünü duvara çarptım. Acıyla inledi duvar kan olmuştu burnu kırılmıştı. Onu bırakıp yere eğildim ve ona yaklaştım. Çenesinden tutarak.
''Beni sen zorladın. Burdan çıktığında beni şikayet edersen bu sefer burnunu kırmakla kalmam.'' Gözleri attığım yumruklarla kapanmaya başlamıştı ve yüzü dağılmıştı ama ona rağmen yüzünde ki endişeyi fark etmiştim.
Tam kapının önüne gelmişken Arkamdan bağırdı.
''Bu iş bitmedi.''
++KIVANÇ++
Başak sakinleşmeye başlamıştı. Bu olaydan tam 3 gün geçmişti. Başağın annesi eve çok sık gelmiyordu. Bana annesini ve ölen babasını anlattığında ona daha çok bağlanmıştım. Onla birlikte uyuyorduk. Bana ihtiyacı vardı. Ona sarılıp bir daha bırakmak istemiyordum. Ona aldığım filmler ile onu neşelendirmeye çalışıyordum. Bir gün de uyumadan önce...
''Bana neden böyle davranıyorsun? Onca kız varken.'' Beklemediğim bir soruydu bu.
''Sen farklı olduğunun farkında değilsin heralde.'' Dedim. O da gözlerini büyüterek.
''Ben mi?'' Dedi.
''Evet. Ayrıca o kızları ben kızdan saymıyorum.''
''Neden? Ayrıca sen popüler birisin. Benle takılman seni düşürmez mi?'' Bu sefer ona kızmıştım. Bunu düşünmemeliydi. Sırt üstü uzanmıştım ama kendimi ona doğru yan çevirdim ve biraz daha ona yaklaştım.
''Popüler olmak o kadar da iyi bir şey değil meleğim. Özellikle de bu bensem.'' Ona meleğim dediğim için gülümsüyordu bir yandan da gözleri dudağıma kaymıştı. Öpsem mi?... Bu anı telefonuma gelen bir mesaj bozmuştu. Bir resim vardı resim yüklenirken beynimden vurulmuşa döndüm bu Başak ve Hakandı. Başağın baygın olduğu belliydi. Hakan onu Dudağının üstünden öpüyordu. Bir an çok sinirlenmiştim ama Başağa belli etmek istemeden mesajı silicekken. Bir mesaj daha geldi.
''Hepsi bu kadar değil.''
KISA OLDUĞU İÇİN ÜZGÜNÜM BU ARA PEK İLGİLENEMİYORUM DA AMA İNŞ BEĞENMİŞSİNİZDİR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bildiğinden Fazlası
Teen Fiction6 Tane farklı hayat. Sırlar. Geçmişin izleri ve aşk. Herşey bir oyunla başladı. Bir karşılaşmadan sonra küçük bir aşk oyununa dönen sonra da bu aşkta karşılarına çıkan tehlikeleri aşmaya çalışan 2 genç. Başındaki belayı savmaya çalışan bir genç kız...