Lay'in annesi odadan çıkınca tek kalmıştınız. Gözlerin karanlığa alıştığı için onu görebiliyordun. Başını önüne eğmiş telefonuyla oynuyordu. Nasıl olmuştu bu lay neden yürüyemiyordu. Annesi kaza geçirdiğini söylemişti. Sevdiği kadın gidincede hayattan soğduğunu söylemişti Nana neden gitmiştiki? Siz sevgiliykende hep lay'e yavşıyordu.
"Beni izlemeyi bırak hemşire! " Lay sana bakmadan konuştu. Hâlâ sana bakmamıştı belkide bakma gereği duymuyordu.
"Üzgünüm" dedin kısık çıkan sesinle burada kalmak istemiyordun ya oğlunu öğrenirse senden almak isterse?
"Işığı aç ve odamdan defol" yıllar onu kaba bir insan yapmıştı eskiden hiç böyle değildi oysaki. Işığı bulunca açtın. Işık karanlık odayı aydınlatınca lay kafasını kaldırdı. Karşısında seni görünce kaşları çattı.
"Sen gerçek misin?" Duyduğun soru karşısında başını evet anlamında salladın. Gözlerini dahada açtı.
"Burada ne işin var? "
"Ben yeni hemşireyim"
"Ne? Defol git!"
"Yixing. Gidemem." Tekrar yüzüne baktı.
"Neden? Yoksa acıdın mı? "
"Hayır. Acımadım"
"O zaman git!"
"Gidemem"
"Neden?" Bu sefer sesi çok yüksek çıkmıştı.
"İşe ihtiyacım var. Paraya ihtiyacım var anlıyor musun?" Gözlerini hiç kırpmadan baktı.
"Odadan çık" odadan çıkınca elini kalbine koydun bu gerçek olamazdı.
Aşağıda ancak bulduğun mutfağa girdin bay kim size kapıyı açan hanım ve iki çalışan daha vardı. Onlarla tanıştıktan sonra evin aşçısı eline yemek tepsisi uzatti.
"Yixing bey için. Yemek saati geldi" diyince istemeye istemeye tekrar odaya çıktın. Kapıya hafifçe tıklayıp içeri girdin. Tekerlikli sandalesine oturmuş resim çiziyordu.
"Yemeğinizi getirdim efendim" diyip tepki bekledin. 3 yıl önce sevgilim diyen sen şimdi efendim diyordun hayat çok garipti. Bir bakmışsın ne hallere gelmişsiniz.
"Masaya koy ve odadan çık" verilen emre uyup tepsiyi masaya koydun arkana dönünce lay'in yatağı gözüküyordu. Dikkatini çeken şey ise duvardaki çizimler bunların hepsi sendin.
"İşin bittiyse çık! Yalnız kalmak istiyorum" daha fazla azar işitmemek için odadan çıktın. Tekrar mutfağa inince arkadaşını aradın. Çalışanlar bir şey anlamasin diye türkçe konuşarak her şeyi anlattın. Sonrada telefona oğlunu istedin.
"Ayne şeni öşledim"
"Canım benim bende seni özledim ama biraz daha dayan" taehyun'u ikna ettikten sonra telefonu kapattın.
"Çocuğun mu var?" diye soran aşçıya baktın yaşlı bir kadındı.
"Evet oğlum" diyip tebessüm ettin.
"Eee kim bakıyor babası mı? "
"Hayır arkadaşım"
"Niye babası nerede?"
"Babası yok."
Gece akşam olunca tekrar lay'in odasına gittin. Kapıya tıklayıp içeri girdin lay hâlâ resim çizıyordu.
"Yemeğinizi getirdim" diyip bir hareket bekledin.
Sana dönüp baktıktan sonra;
"Masaya koy ve çık" dedi aynı öğlendeki gibi ama seni kabullenmeliydi sen onun hemşiresisin.
"Yixing bey neden böyle davranıyorsunuz? Ben hemşireyim izin verin sizinle ilgileniyim" Lay kaşlarini çatıp sana baktı.
"3 yıl sonra neden tekrar geri geldin?"
ChanAylin eğer istemeseydin yarın falan atıcaktım değerini bil.
