"Anne mi?" Lay şaşkınca sana baktı. Ne yapacağını bilemeden önüne döndün. Ellerinle oynamaya başladın.
"Ne demek anne? Jess sen evlendinmi?" Chen'in sorduğu soruyla afalladın. Ne diyecektin? Chanyeol'a baktın merakla.
"Şey... biz jessica'yla evli değiliz." Gözlerin yerinden börtledi. Herkes merakla size baktı.
"Yani?" diye sordu suho
"Yani öyle işte bir hâta yaptık. O kadar" chanyeol'a öfkeyle baktın. Neden böyle demişti ki? Sinirle ona baktın sonrada sojin'e dönüp;
"Gidelim mi?" diye sordun seni onaylayınca yerinizden kalktın. Çantanı alıp oğlunuda kucağına aldın. Gitmeden önce Lay'in suratına baktın yüzünde hayal kırıklığı, pişmanlik, acı... her şey vardı. Cafeden çıkıp eve doğru yol aldınız.
♡♡♡♡♡
Kapının çalmasıyla yerinden kalktın. Kapıyı açtığında karşında chanyeol vardı.
"Gel içeri sen bakayım!" diyip içeri aldın onu.
Salona geçince chanyeol'ün önüne geçip malum yerine tekmeyi bastın. Chan acıyla inlerken sende bağırmaya başladın.
"Lan mal. Gerizekalı. Döl israfı
Ne demek bir hâta yaptık. Ne demek taehyun benim oğlum" diyip bu sefer bacağına tekme attın.
"Yav tamam vurma artık" diyip koltuğa oturdu.
"Senin yüzünden çocuğum olmayacak yaa"
Sinirle koltuğa oturdun.
"Nolcak şimdi? "
"Hiç. Zaten Lay'in öğrenmesini istemiyordun. " diyip göz kırptı.
♡♡♡♡♡
Lay'in evine gelince derin bir nefes alıp kapıyı çaldın. Çalışanlardan biri kapıyı açınca selam verip içeri geçtin. Yavaş yavaş yukarıya doğru çıkmaya başladın. Kapıya tıklayıp içeri girdin.
"Hoşgeldin! " dedi Lay imayla. Nedense kendini suçlu hissediyordun. Zaten haklıydın ondan çocuğunu saklıyorsun bu hiç adil değil ama o seni kullanıp atmıştı.
"Demek hayatında kimse yoktu?" diye sordu.
"Lay ben..."
"Sus! Daha ne kadar yalan söyleyeceksin? Birde çocuk yapmışsın" sana dünyadaki en büyük pislikmişsin gibi baktı. İçinde bir şeyler kırılmıştı buna hakkı yoktu sinirle ona baktın;
"Kendinizi ne sanıyorsunuz yixing bey? Aramızdaki her şey bitti. Benin hayatıma karışnayın"
"Kes sesinide işini yap!" Odanın içindeki odanın kapısını açıp içeriye eşyalarını koydun. Tekrar Lay'in yanına geri döndün. Lay'i yatağa yatırıp bacaklarına masaj yapmaya başladın. Hiç tepki vermiyordu çünkü hissetmiyordu onu böyle gördükçe için acıyordu. İşin bitince eşofmanın paçalarını indirdin sonrada elindeki kremi yıkamak için lavaboya gidip ellerini yıkadın.
Akşam odanda oturmuş telefonda oğluna konuşuyordun. Bugün parkta oynarken yaptıklarını anlatıyordu.
"Ayne men bugün paykta düştüm" diyince endişelenmiştin.
"Oğlum noldu? " diye sordun. Kapının açılmasıyla Lay'in içeri girmesi bir oldu.
"Konuşmaya devam et!" diyip senin konuşmanı dinledi.
"Canın acıyor mu?" diye sordun
"Hayıy ayne deyzem yarama kyem şürdü geyçti" biraz daha konuşup telefonu kapattın.
"Oğlun mu?" diye sordu evet anlamında başını salladın.
"Babasıyla mı kalıyor? Yani sen burada çalışıyorsun yaa." Ahh be Lay o ikimizin çocuğu diye geçirdin içinden.
"Hayır sojin'de kalıyor" diyip tepkısini ölçtün.
"Istersen getir buraya. Yani küçük bir çocuk annesinden ayrı kalmasın." diyip odadan çıktı.
