Ne demek geri geldin?
"Ailem beni dışadı. Evlatlıktan red etti. Bende ait olduğum ülkeye geri döndüm. "
"Neden? Neden seni evlatlıktan red ettiler? "
Ne diyecektin şimdi. Hamileydim o yüzden mi?
"Sizi ilgilendirmez" dedin kendinden emin bir şekilde.
"İyi burada kal. Ama sadece 2 ay. Odan şurası" gösterdiği yere baktın odasındaki kapılardan biriydi.
"Oradada mı kalıcam?" diye sordun.
"Orası benim resim odam aslında. Ama orayı artık kullanmıyorum ayrıca bana yakın olman lazım. Gece bir şeye ihtiyacım olabilir."
"Tamam. Girebilir miyim? " diye sordun onaylayınca odaya girdin.
Odada bir yatak ve bir giysi dolabı vardı. Herşeye karşı hazırlıklı gelmiştin çantanı açıp bu hafta için getirdiğin eşyaları yerleştirdin.
2 Gün Sonra
2 gün zor geçmişti senin için. Oğlunu özlemiştin. Lay ise sana hiç nazik davranmıyordu. Hadi ama o seni terk etmişti ama yine sen suçlu oluyordun. Telefonuna gelen mesajla eline aldın telefonunu. Mesaj yunanistan'daki tek arkadaşın olan chanyeol'dan gelmişti. Hemen mesaji açıp okumaya başladın. (Tabiki biasim olduğu için yazmadım saçmalamayın lütfen)
Gönderen: Happy Virüs
"Selam kanki. Sana süprizim var!" Supriz kelimesini okuyunca heycanlandın. Sana orada çok yardımı dokunmuştu. Oğlun'da çok seviyordu chanyeol'u.
Gönderilen: Happy Virüs
"Ne süprizi?" Yazıp yolladın.
Gönderen: Happy Virüs
"KOREYE GELIYORUM" yazısını görünce çok sevinmiştin bu harika bir haberdi.
Gönderilen: Happy Virüs
"Tek mi geliyorsun? "
Gönderen:Happy Virüs
"Evet"
Chanyeol ile mesajlaşmayı bırakıp odadan çıktın. Lay sana bakıp göz devirdi. Neden böyle davranıyor ki?
"Neden böylesin?" diye sordun
"Nasılım ki?"
"Umursamaz ve Kötü"
"Her neyse! Hazırlan dışarı çıkacaz."
"Nereye? "
"Mezara!" diyip kafasını çevirdi.
"Neden? Yani şe-"
"Nana'nın ölüm yıldönümü"
"Nana öldü mü? Nasıl? "
"Benim yüzümden"
"Ne? Bu yüzden mi yürümek için çaba gösteriyorsun?"
"Sanane!"
"Yürümek için bugünkü egzersini şimdi yapacağız! Yoksa bir yere gitmene izin vermem"
"Hadi yaa. Sana mı sorucam"
"Ailen seni bana emanet etti" diyip derince bir nefes alıp verdin.
"Sana bir şey sorabilirmiyim?" Bakışlarını ona çevirdin. Lay sana ne sorabilirdiki?
"Tabii" dedin lay sana soru sormadan önce yatağı patpatladı. Ayaklarını süruyerek lay'in ayak ucuna oturdun.
"Nerdeydin? Beni özledin mi? Benimle bereber olduğun için pişman oldun mu? Hayatında özel bir insan var mı? "
"Yunanistandaydım. Seninle beraber olduğum için pişman değilim"
"Sorduğum sorular bu kadar değildi."
"Peki ya sen. Benimle beraber olduğun için pişmanmısın? Beni özledin mi?"
"Tabiki pişman olmadım. "
Seninle olduğu için pişman değildi. Bunu duyunca içinde bir şeyler hareketlenmışti sanki onu hâlâ seviyordun ne kadar seni kullanıp attığını düşünsende.
"Her neyse. Bunları konuşmak için çok geç ve gereksiz"
Başını kaldırdı lay. Yüzünde garip bir ifade vardı. Pişman olmuş gibi. Eskiden olsa olabilir derdin ama Lay değişmişti. Nedense şu an onun pişman olduğuna inanmak istemiyordun.
