Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırladın. Dün gece tüm çalışanlar yıllık izne çıkmıştı. Bir ay boyunca evde Lay ile tek kalacaktın. Evde kimse olmadığı için sojin'in evinede gidemiyecektin. Yarın hafta sonuydu ve sen oğlunu çok özlemiştin belki bir ara evden çıkıp görebilirdin oğlunu. Kahvaltı tepsisini eline alıp yukarı çıktın.
Lay kalkmış telefonuyla oynuyordu.
"Kahvaltı hazır" diyip masanın üzerine koydun tepsiyi Lay sakince masaya gelip yemeğe başladı sende tekli koltuğa oturdun. Lay sana bakmadan;
"Gel benimle ye!" dedi
"Aç değilim" diyip ellerine bakmaya başladın. Lay kaşlarını havaya kaldırıp sana baktı.
"Hâlâ yalan söylemeyi beceremiyorsun"
"Ne?"
"Yalan söylediğin zaman ellerinle bakıyorsun. Gel ve yemek ye!" Yavaşça yerinden kalkıp masanın yanına geldin ve sandalyeye otutdun. Lay sana çatalı uzatıp almanı bekledi yavaşça aldın. Önündeki yemekten bir çatal aldın ve çiğnemeye başladın.
"Oğlunu getir istersen. Çalışanlar yıllık izne çıktı biliyorsun. Eminim ki onu özlemişsindir." Aslında bu teklif çok iyidi ama yinede emin değildin.
"Rahatsız olursunuz. " diyip ona baktın.
"Sorun olmaz. Çocukları severim bilirsin. Hadi yemeğini ye" önündeki yemekten bir çatal daha alıp ağzına tıktın. Ağzındaki yemek bitince;
"Doydum" diyip çatalı bıraktın.
"Doğru düzgün bir şey yemedin bile. Eskiden'de böyleydin zaten kahvaltıda hiç bir şey yemezdin" diyip lavaboya doğru gitti.
"Istersen git al oğlunu şimdi"
"Tamam" diyip tepsiyi kaldırdın. Tepsiyi mutfağa bırakıp evden çıktın.
☆☆☆☆☆
Taehyun'a küçük bir çanta hazırlayıp odadan çıktın. Sojin'e sarılıp teşekkür ettin.
"Jess yapma böyle o benim yeğenim tabiki bakicam" diyip yanaklarına sulu sulu öpücük bıraktı. Saatine bakıp;
"Ayy gelir birazdan ben gidip hazırlanıyım" diyip odasına doğru yol aldı.
Geri geldiğinde ona baktın gözlerini kısıp;
"Hayırdır" dedin heyecanla yanına oturdu.
"Biz bir haftadır chanyeol ile mesajlaşıyoruz. Bugunde sözleştik sinemaya gidicez" dedi heyecanla.
"Havada aşk kokusu var" diyip göz kırptın.
"Havada aşk kokusu ne demek ayne?" Sesin geldiği yöne bakıp gülümsedin. Sojin yeğenine bakıp konuştu.
"Güzel bir şey taehyun. Sevgi demek" diyip gülümsedi.
"Biz kalkalım" diyip ayaklandın.
☆☆☆☆☆
Eve girdiğinde taehyun etrafa şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Ayne buyasi çooook büyük" diyerek ellerini kocaman açtı ina tebessüm edip yanağını öptün.
"Taehyun. Bak yaramazlık yapmak yok. Tamam mı? " diyip ona baktın o da kafasını tamam anlamında kafasını salladı. Yukarı çıkınca kapıya tıkladın taehyun'u kucağından indirip elini tuttun. Içeri girdiğinde Lay yaptığı resimden kafasını kaldırdı. Taehyun'u görünce gülümsedi.
"Merhaba taehyun ben Yixing ama sen Lay diyebilirsin." diyip elini uzattı taehyun yavaş adımlarla ona yaklaştı ve Lay'in elini sıktı. Taehyun utangaç bir çocuktu tanımadığı insanlara asla yaklaşmaz sojin ve chanyeol hariç tabi. Bu durum şaşırmana neden olmuştu demekki kan çekiyordu. Odana geçip elindeki çantayı yatağa koydun. İçindeki kıyafetleri dolabına yerleştirmeye başladın. Tekrar Lay'in odasına girdiğinde taehyun Lay'in kucağına oturmuş bir şeyler anlatıyordu sessizce onları dinlemeye başladın.
"Hava'da aşk kokuşu vay" dedi taehyun ne yapacağını şaşırdın.
"Ne?"
"Deyzem ve aynem amcamdan bahsederken şöyledi. Bunun şevgi oyduğunu şöyledi"
"Evet taehyun aşk sevgi demek ama neden böyle dedilerki"
"Deyzem chanyeol amcamı şeviyo"
"Ne?" Elin ayağına dolaşmıştı hemen yanlarına gidip taehyun'u kucağına aldın.
"Uyku zamanı bebeğim" dedin ve odaya doğru yürümeye başladın.
"Dur! Taehyun chanyeol senin baban değil mi? Nasıl teyzen ona aşık olur."
"Menim babam yok ki" şaşkınlıkla arkana baktın ne olacaktı şimdi?
