Multimedia: Lina ve Gökhan
Yanağıma dokunduğunda elektrik çarpmış gibi hissettim.
"Ahhh!" diye bağırarak yüzümü geri çektim. Elektirik çarptı lan. Aras'ta "Ahhh!" diyip parmağını ağzına soktu.
"Ohaaaa!" dedim kocaman açtığım sulu gözlerimle.
"Romantizm bile yapamıyoruz." dedi gülerek.
"Yanındaki ben olduktan sonra ne bekliyosun?" dedim bende onun gibi gülerek.Biz böyle beraber gülüşürken Gökhan mutfağa geldi
"Neye gülüyosunuz öyle?" diye sordu sırıtarak
"Hiiiç birbirimizden elektrik aldıkta ona gülüyoruz." dedi Aras yan yandan bana sırıtarak. Utandım mı? EVET!"Hmm hoşmuş... Neyse ya ben sizi böldüm ama şey için gelmiştim."
"Ney için?" dedi Aras merakla.
"Şey ya teyzem aradı beni."
"Annem mi?" dedim emin olamayarak
"Başka teyzem mi var Lina?" dedi gözlerini devirerek
"İyi, niye aramış?" dedim bende merakla
"Yarın bizi yemeğe bekliyomuş da hamburger partisi vericekmiş."
"Kısacası bana bi ton köfte yaptıracak." Hayır yani anlamıyorum parti diyo ama neyin partisi?
"Ben yardıma gelirim." dedi Aras
"Yok ya gerek yok ben hallederim ilk defa hamburger partisi yapmıyoruz sonuçta." dedim ve dediğim anda mutfağa Deniz daldı.
"Biri hamburger partisi mi dedi?" diye sordu heycanla
"Evet teyzem bizi yarın hamburger yemeye çağırıyo." diye cevapladı Gökhan.
Deniz "Oleyy bee! Zeynep teyzem aşkım beee! Dünyanın en iyi teyzesi beee!" dedi kendini kaptırarak.
"Tamam tamam yılışma. Bak resmen her gece size yemek yapıyorum bana bu kadar iltifat etmiyosun."
"Kıyamaaaam kıskandıı" dedi Deniz dudaklarını bükerek
"Boş yapma. Hadi hadi çıkın mutfaktan ayak altında durmayın benim işime engel olmayın." diyip elimle gidin işareti yaptım. Sonra hepsi gidip beni mutfakta işimle baş başa bıraktılar.~~~~~~~~~~~~~~
Ertesi gün ben köfteyi yoğururken kapı çaldı. Annem ve Barkın hamburger ekmeği, ketçap, mayonez vs. almak için gitmişlerdi ve ben evde tektim. Nasıl olsa biraz çalar açmayınca gider diye düşünerek işime devam ettim. Sonra bir kez daha çaldı. Offff. Bir kez daha. Söylenerek elimi silip kapıya gittim.
"Niye açmıyon ağaç oldum burda." dedi Aras.
"Akşamki parti için köfteleri hazırlıyodum."
"İyi o zaman yetişmişim."
"Neye?"
"Sana yardım edicektim ya hani dün söylemiştim."
"Eee ben de gerek yok demiştim."
"Boş yapma." dedi ve beni yana ittirip içeri girdi. Mutfağa doğru ilerken bende peşinden gittim.~~~~~~~~~~~~~
"Araaass! Dikkat et! Bak o sıçrar çok canın yanar." diye cırladım.
"Tamam dur ben halledicem."
Şu anda patates kızartmaya çalışıyoruz. Kaç kere dedim Aras'a bırak ben yaparım diye ama neymiş efendim bana yardımcı olucakmış. Elindeki bir avuç patatesi kızgın yağın üzerinde tutup bana baktı
"Arkama geç Lina."
"Aras saçmalama."
"Arkama geç!" diyip beni kolumdan tutup çekti. Derin bir nefes aldı ve "Beni düşürdüğün hallere bak." diyip elindekileri yağa attı.Bir kaç saniye sonra "Ahhhh!" diye bi ses duydum ve sonra ayağım acıdı. Aras salağı eline yağ sıçrayınca geri kaçtı ve benim ayağıma bastı. Bi tane daha "Ahhh!" sesi duyuldu ama bu seferki benden geliyordu. Aras hızla arkaya döndü.
"Linaaaa?!?"
"Ayağıma bastın hayvan."
"Özür dilerim bir anlık refleksti."
"Çok acıyo." dedim abartarak aslında sadece birazcık zonkluyordu.
"Dur kıpraşma." dedi ve ben daha ne olduğunu anlayamadan beni kucağına aldı.
"Aras napıyon Aras, saçmalama Aras, bırak beni yere!" gibi mal mal şeyler çığırdım ama tabiki beni takmayıp yoluna devam etti. Koltuğa gelince kucağından bıraktı.
"Acıyo mu?"
"Çok acımıyo."
"Kay yanına yatıcam."
"Aras saçmalama nasıl sığcaz ikimiz."
"Kay dedim."
"Tamam baba." dedim ve yana kaydım. Aras yattığında küçücük koltukta iki kişi olduğumuz için birbirimize çok yakındık. Bir kaç saniye derin derin gözlerine baktım. Ne zamandır bu kadar parlar bu mavi gözler? Sessizliği bozan o oldu.
"Lina sana bişi söylemek istiyorum."
"Dinliyorum." dedim merakla.
"Aslında uzun zaman önce söylemeliydim."
"Şimdi söylesende olur."
"Galiba ben..." dedi ama o sırada burnuma gelen kokularla sözünü kestim."Aras, PATATES!!!"
"Hasss..." diyip yanımdan kalktı. Koşarak mutfağa gitti. Bende peşine takıldım.
"Dur Aras bir yerlerini yakıcaksın." dememe kalmadan elini yaktı.
"Yaa of ben sana demedim mi? Çekil şurdan." diyip onu kenara ittirdim. Patatesleri ocaktan alıp yenilerini koydum. Sonra arkamdaki masada oturan Aras'a döndüm.
"İyi misin?"
"İyiyim ya öyle ciddi bişi değil."
Oturduğu sandalyenin önüne çöküp
"Bi bakiyim." dedim . Yanan elini avucumun içine aldım. Mavi gözlerinin yüzüme baktığını hissedebiliyordum. Kalbim gittikçe hızlanıyordu. O bunu fark etmeden önce yanından uzaklaşmam lazım."Tamam sen bekle ben yanık kremi alıp gelicem." diyip dizlerimin üstüne kalkmaktım. Ayağa kalkmak üzereyken Aras elindeki elimi bırakmadı.
"Aras" diyip ona döndüm ama ellerimize öyle bir bakıyordu ki beni duymadığına emindim. Sonra bakışlarını gözlerime çevirdi. Yüzlerimiz çok yakın duruyordu. Yakından gözlerinin mavisi daha da büyüleyiciydi. Giderek bana doğru yaklaştı ve benim kalp atışlarım giderek hızlandı. Sonra alnını alnıma dayadı. Nefes alış verişini dudaklarımın üstünde hissedebiliyordum. Kalbim halay çekmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
3-2-1 KAYIT
Fiksi RemajaBaşımın belalarının evine doğru yürümeye başladım. Bu ölüm tayfası 6 kişiden oluşuyor ve kendileri bizim karşı komşumuz. Grup olarak bir YouTube hesapları ve baya bi takipçileri var. Kısacası kardeşlerimiz YouTuber. Doruk, Aras, Gökhan, Deniz, Savaş...