merdümgiriz

174 10 4
                                    

O günü hatırlamak beynini milyon kez zorlamasına rağmen aklına gelmeyişi canını hiç bu kadar yakmamıştı, içindeki inşaatın her tuğlası böyle derinden kırılacagına aklı bir türlü müsade etmiyor, geçmişinden hiç bu kadar kolay bıkıp ilk imtihanda cehennemi boylayacagını hiç böyle kolay hayal etmemişti..
Bir bardak suyun içindeki taneciklerden daha çaresiz bi şekilde eve kapanmış yavaş yavaş mahvoluşuna tanık oluyordu kendi mahvoluşuna mı !
Beyaz lekeli duvarların; güneşi bir cımbız gibi çekişi kimi insana umut olurken uzak diyarlarda ki bir insana ölüm fermanının yazılmasına ışık oluyorsa güneşi sevmeli miyiz?
Ayakları lale şeklinde, cilti hâla daha üstünde duran dekorasyonun ön safada geçtiği evlerin salon bölümünde duran masa ,ne güzel bir masa değil mi? İlahi sizde ! Masanın üstünde acımasızca bir bakirenin ırzına geçildiğini sonra ilikleri merak edilip ondan enstrüman yapıldıgını kim hayal edebilirdiki !
Asel'in asık yüzüne tahamülü kalmayan bakıcısı
-haydi kalkta bir gez ayacıkların açılsın!
imalı laflarını anlamamışmıydı asel .. oturduğu yerden doğruldu yaylı yatagından çıkan gıcırtılara kulak asmadan asık suratıyla yumuşak fiyatı nerdeyse bir avize değerindeki terliklerini giyip odanın kapısından hızlıca cıkıp gitmişti.
Bu hareketler bakıcısı sabahatin umrunda dahi değildi her sabah 6:28 de gerçekleşen olaylardı evde ki herkes Asel'le birlikte aynı günü tekrar tekrar yaşıyordu zaten.
Asel her sabah 6:30 da kahvaltısını yapar ve odasına çekilirdi buda aselin o günlerinden biriydi .
-Daha yirmisine yeni basmış bir kızcagız demek isterim Asel'e ama sanırsınız 80 yaşında bir Müzeyyen!
Demişti,sarı bukleli, dudağında kırmızı ruju, başında lacivert bandajı üstünde 1990ları anımsatan elbisesiyle, annesi.
Cihan beyin umrunda dahi değildi bu cümleler hastasıyla hemen ilğilenmek istiyordu,meslek aşkı onu öyle bir kavuruyordu ki bunun yazı kışı yoktu Cihan için. Cihan yirmisekizin de psikoloji mezunu italya'dan yeni gelmiş her kızın hayalini süsleyen bir adamdı şayet egosuna katlanabilen kız olsaydı. Aselin annesi Cihanla bir iki söz etmeye luzüm görmeden sabahat'e
- Bu beyefendi Asel'in yaşam koçu ah afedersiniz sizler ne diyordunuz özel piskiyatrisi!
Hafif bir gülümsemeyle salondan ayrılmıştı nebahat hanım.
Cihan aşagılanmanın duygusuyla kendine gelmekte güçlük çekiyordu, tam o sırada kapının kenarında siyah saçlı saçları omuzlarına dökülen, deniz gözlü uyumaktan göz altları halkalanmış, orta boylu mini mini bir kız duruyordu, cihan hayatın ona verdiği tecrübeyle hastasının o olduğunu anlamış ve tebessim etmişti.
asel evde yeni bir insan görmeye hasret kalmış bir şekilde cihana bakıyordu, rahatsız olmuş gibi davranarak pata küte vurarak uzun duvarları ahşap evin merdivenlerine ayaklarını hızla bir sağ bir sol vurarak yukarı çıkıyordu ,sabaht onu kolundan yakalamış durması için işaret ediyordu. Asel biraz öfkeli ve biraz kırgındı kendisinin deli olmadığını kendi kendine bakabilecegini düşünüyordu ,gözleri sinirden aglamaklı sesi titrek çıkıyordu.
- Canım yanıyor elini hemen çek
sabaht ince parmaklarını aselin üzerinden çekmiş ona şevkatle sarılmıştı cihanın hâla merdiven arkasında olduğu nefes seslerinde belli oluyordu nefesini kesmek için elimden gelen herşeyi yapardı Asel eğer ülkemizde sevmediğimiz insanları öldürdüğümüzde cezaya mahkum edilmeseydik, cihan derince bir nefes almış ve hastasının zor bi karakter olduğunu çoktan anlamıştı ama neler yapabilecegini bilmiyordu daha hikayesini cok merak ediyordu Asel'i kendisiyle konuşmaya nasıl ikna edebilirdi ?

GubseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin