Ailesinin intikamı için gün sayan biri...MARK TUAN
Ailesinin yaptığı günahın bedelini ödeyecek biri...LARA SOYDERE
Kızı canından daha çok seven biri...AUSTİN PATERS
Telefondaki Elif abla annemin intihar ettini söyledi. Gözlerimden yaşlar akarken yolun kenarında taksi beklemeye başladım. Taksi gelince hızlıca bindim ama taksinin diğer tarfindanda birisi binince ona baktım. Bu günkü çocuktu niye hep bununla karşılaşıyorum ki?
" Neden ağlıyorsun birseymi oldu" dedi değişik bir sesle.
"Yok ben hep ağlarım canım sıkılınca salakmisin olum in aşağıya" dedim dişlerimi sıkarak
" Kendine başka bir taksi bul ilk ben bindim " dedi kapıyı işaret ederek.
" Ya offf senle ugrasamicam al sana kalsın taksi " dedim tam inecekken kolumdan tuttu ve
" Tamam ilk senin gidicegin yere bıraksın" dedi hala gözümden yaşlar akarken
"Ben senin gibi tükürdüğümü yalamam, bin git yoluna " dedim ve taksiden indim sonra beklemeye başladım beş dakka sonra bir taksi daha geldi. Takisye binip adresi verdim. On beş dakkaya geldik parayi verdip. Hızla taksiden indim. Annemin evinin önünde birsürü insan polis arabaları ambulans vardı. Herkezi yara yara geçtim tam kapıdan girecekken, içerden 4 adam siyah fermuarli bir örtüyle çıktılar büyük ihtimalle o annemdi. Ayaklarımın üstüne çöktüm ve ağlamam dahada siddetlenirken
"Fermuarı açın" ddim kısık sesimle fermuar açılınca nefesim kesildi zar zor nefes alarak konuştum
" Anneeem bırakma beni lütfen annen cevap veeer annem " göz yaşlarım annemin çıplak bedenine degiyordu bir an gözlerim annemin boğazına takıldı mosmordu ve hafif hafif kızarıklıklar vardı. Ağlamam hickiriklarla devam ederken adamlar fermuari kapatmaya çalıştı izin vermedim ve
" Anneeem ben sensin napcam nasıl yaşarım annem sen ölmedin dimi sadece uyuyosun dimi hadi uyan kızın geldi hadi anne hadi uyan lütfen " Sonra biri beni tutup çekti adamlarda fermuari kapattı beni tutan kişiye baktım babamdı. Sonra annemi ambulansa bindirdiler ben ağlamaktan diz üstü çöktüm ağlamaktan bogulmak üzereydim. Babam beni ayağa kaldırdı onun yüzüne bakmami sağladı ama ben tekrar arkamı diönücekeken. Babam beni kendine çevirerek tokat attı kafam sola doğru düştü yanağımı tutarak babamın Yüzüne baktım
" Annen öldü şimdi, ağlamayı kes ve eve git" dedi o an babamı öldürmek istedim. Bari bu gün beni rahat bıraksın.
" Sen git o eve, yanındaki or * spularla birlikte" dedim sonra yanından geçerek koşarak ordan uzaklaştım
1 HAFTA SONRA
Telefonumun alarmı ile uyandım ve banyoya gittim islerimi hallettim kıyafetlerimi giydim,
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağıya indim babama birsey demeden evden çıktım. Sonra çantamdaki kulaklıklarimi çıkarıp kulağıma taktım ve müzik dinlemeye başladım. Okula gelince herkesin kafası bana çevrildi olayı öğrenmişler galiba. Takmadan sınıfa çıktım en arkadaki siraya oturdum kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.
Sonra sınıfa kahkahalar gelmeye başladı ve kahkahalar gittikçe yaklaşıyordu. Kulağımı delecek bir kahkahayla arkamı döndüm yine o aptal çocuk arkadaşlarıyla gülüyorlardi arkadan biri geldi ve o çocuğun omzuna elini atarak
" Mark nbr " dedi
" Iyiyim jb sen napiyosun " dedi sonra jb denen çocukla göz göze geldik ve bana yaklaşmaya başladı. Yaklaştı ve öndeki sandalyeye oturup bana döndü.
" Merhaba adım jebum sen kısaca jb de " dedi ve elini uzattı bende elimi uzattım.
" Merhaba benim adımda LARA " dedim ve güldüm oda bana güldü gülünce çok şirin olduğunu hiç söylemişmiydim.
" Ozaman bundan sonra sen benim müstakbel kankamsin " dedi bende
" Tmm kanka " dedim eliyle sağ tarafı göstererek
" Bak bunlar benim arkadaslarim"dedi eliyle onlara gel işareti yaptı onlarda yavaş yavaş geldiler ve jb bizi tanistirmaya başladı
" Bu Jackson bu yuguoma bu bambam bu jinyonk bu youngji ve buda Mar-" diyecekken sözünü kestim ve
" Ben onu tanıyorum Mark "dedim Markta
"Tabi tanicak okulun en popiler çocuğuyum " dedi ukala bir tavırla.
"Evet çok popilersin seni bana okulun en ukala en egoisti olarak tanıttılar gerçekten çok popilersin okulda seni ayakta alkışlamak isterdim ama elime ve ayağıma yazık olur " dedim kaşları çatılmış bir şekilde bana bakıyordu diğerleride gülmekle meşguldü sonra Mark
" Ne guluyosunuz be ahmaklar, şu aptal kızın dediklerine " dedi bende ayağa kalkarak
"İnsanlar doğrulara güler demekki onlarda anlamis senin ne mal oldunu" dedim göz kirparar. Tam ağzını açacakken içeriye hoca girdi ve
"Ne oluyo orda dağılın " dedi yerimize oturduk sonra sıkıcı ders başladı kafamı sıraya Gömdüm ve zilin çalmasını beklemeye başladım.
Zil çalmasını on saniye kalmıştı sessizce
" 10...9...8...7...6...5...4...3...2...1... ve zil çalar " dedim bunu sesli söylediğim için herkes bana baktı umrumdami nowww sınıftan dışarı çıktım. Sakin bir yer aramaya başladım. Sonra müzik odası yazan yere girdim. Dolabın köşesine oturdum ve kulaklıklarimi kulağıma takip dinlemeye başladım. O sırada içeri biri girdi fazla takmadan müzik dinlemeye devam ettim ama birinin ayakları yanımda durmuştu kafamı kaldırıp baktım bu Marktı bana bakarak
" Çık dışarı " dedi sesi oldukça gergin ve sinirli çıkmıştı bende ayağa kalkıp.
"Nedenmiş o? " dedim muzip bir surat ifadesiyle. Çok yakındık nefesi yüzüme carpiyordu. Ayağa kalkınca bu kadar yakın olucağımızı düşünmemiştim.
" Sana dedimi yap sorgulama yer cücesi " dedi iste buna bende sinirlenmistim.
"Birincisi bana sakın bir daha yer cücesi demiceksin, ikincisi istersem çıkarım istersem çıkmam, Üçüncüsü bana emir kipiyle konusamazsin " dedim
" Sana kullanmak istermisin diye sormadım kulanmicaksin dedim " beni iki elimin bileginden tutarak duvara sertçe yasladı. Sırtım acımıştı ama yinede belli etmemeye çalışarak dudaklarımı birbirine bastırdım. Mark benim bu halime gülüp.
"Bak bu sana son kez söylüyorum bana bulaşma, ayrıca sana istediğim gibi seslenirim Maviş "dedi yine sırıtırken.
" Sana bulassam nolur? sendenmi korkucam?" dedim
" Nemi olur?, bu olur işte " dedi ve dudaklarıma yapıştı. O anda gözlerim kocaman açıldı ne oldunu anlamaya çalışıyordum. Kendime gelerek Markı itmek isterdim ama bileklerimi sıkıca tuttuğu için bunu yapamadım
