RÜYA

35 12 4
                                    

Sınıfa doğru yürüdüm kapının önüne geldiğimde ders çoktan başlamıştı. içeriden matematik öğretmeninin sesi geliyordu. kapıya vurup yavaşça içeri girdim.  

“özür dilerim” diyerek yerime geçtim. sınıftakiler önce bana bakıp sonra dersi dinlemeye devam ettiler dikkat çekmeyi hiç sevmesem de şuanda yeteri kadar dikkat çekmiştim. bunları önemsemeyerek dikkatimi derse vermeye çalıştım, her ne kadar matematik dersini sevmesem de okulumu çok seviyorum açık mavi duvarları beyaz renk sıra ve masaları ile bana gökyüzünü hatırlatıyordu. Arasın bakışları hala aklımda ben kafamı çevirene kadar çekmedi bakışlarını benden. Belki de birşey dikkatini çekmiştir her neyse bunları sonra düşünmek üzere aklıma not ettim ve derse adapte oldum. 2 saat matematik ve 2 saat tarih dersinden sonra nihayet okul bitmişti. 
Dolmuş durağına doğru yavaş adımlarla ilerledim, biraz bekledikten sonra gelen dolmuşta yer bulma ümidi ile bindim. ama yer yoktu her zamanki gibi ayakta geçen yolculuktan sonra evimin yakınında indim. bir iki dakika sonra evin önündeydim merdivenlerden çıkarak cebimden mavi şapkalı anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Koridorda biraz ilerledikten sonra sağ taraftaki odama geçtim, günlük rutin işlerimi tamamladıktan sonra yatağıma uzandım. yorgunluğuma en iyi gelen şey uykuydu ağladığım da yada üzüldüğümde de hep uyurdum zaten.  

yavaş yavaş gözlerimi kapadım. 

###

-“maşallah gelinlik de çok yakışmış güzel kız.” 

-“aynen yakışmışlar damatla birbirlerine.” 

-“hadi bakalım gelini almaya geldiler duağını örtün.” 

kuzenim koluma girerek kapıdan çıkarıyor beni çok mutluyum içim içime sığmıyor. birazdan sonsuz bir huzur benim olacak. Merdivenleri indiğimiz de aras  gülümseyerek beni karşıladı. Kuzenimin kolundan çıkıp arasın koluna girdim, az ilerde bizi bekleyen bir payton mavi beyaz sarı kırmızı renk renk tüllerle süslenmiş tıpkı gökkuşağı gibiydi. Aras nazik bir şekilde önce beni bindirdi sonrada kendi bindi ve payton hareket etti tülleri uçuşuyordu. Etrafta gülerek bize bakan ve alkışlayan insanlar var bizde gülüp onlara el salladık. aras ellerimi tutarak; 

-“seni  seviyorum meleğim” dedi. bende gülerek karşılık verdim. 

-“bende seni seviyorum hayatım.” sarıldık birbirimize sımsıkı sanki hiç ayrılmayacak gibi. 

Uyandığımda yatağımda nefes nefeseydim, bu da neydi şimdi böyle rüyamı olur. O hödük yüzünden hep bunlar bana öyle bakmasa bende saçma  sapan rüyalar görmezdim. Neden baktığınıda anlamış değilim hala ben bunları düşünürken kapım çalındı gelen annemdi. 

-“Uyandın mı ben de seni uyandırmak için gelmiştim yemek hazır elini yüzünü yıka gel hadi.” 

-“Tamam anneciğim.”dedim gülümseyerek. 

Ailemle birlikte yaptığım güzel bir akşam yemeğinden sonra biraz ders çalışıp ödevlerimi yapıp yattım. 

...

  Kübra ile iki gündür konuşmuyordum. Okuldan eve evden okula bir hayata devam ediyorum. Okuldan geldikten sonra ödevlerin de olmayışını fırsat bilerek evde pinekliyordum. Kanepeye uzanmış televizyon izliyordum. Telefonumun sesi ile irkildim. Ekrana baktığımda kübradan mesaj geldiğini gördüm. 

Kübra: Kanka :)

Ben: Efendim kanka  

Kübra:Naber napıyorsun 

Ben: İyidir kanka karpuz büyütüyorum sen napıyorsun :-D 

Kübra:Uyusunda büyüsün kanka :-D Bende iyiyim kanka Muratla konuşuyorum 

Ben: Hımm selam söyle enişteme 

Kübra: Aleyküm selam kanka sana birşey diyeceğim 

Ben: Öt bakalım bülbül ne diyeceksin yine 

Kübra: Kanka Aras seni çok beğenmiş çok güzel kız onu bana ayarlayın demiş murata :)

Ben: Geç kalmış deli misin kanka hayır istemiyorum kimseyi kendisinede iletirsin aynen dediklerimi is-te-mi-yo-rum! 

Kübra: Kanka hemen kestirip atmasan bi konuşsan valla iyi çocuk huyunuz suyunuz da birbirinize çok benziyor, ben çok iyi anlaşacağınızı düşünüyorum hemen kestirip atmada bir düşün olmaz mı? 

Ben: Olmaz canısı biliyorsun hiç zorlama istemiyorum gerçekten 

Kübra:Tamam sen bilirsin ama bu lafları bir bir hatırlatacağım zamanı geldiğinde yok istemiyorum demelerini görürsün bak sen ne kadar yok desende olacak sizin iş. 

Ben:Heee heee babam da camiye imam olacak zaten :)

Kübra: :)

Kübra ile konuştuktan biraz sonra babam işten geldi. Annemle sofrayı hazırladık vegüzel bir akşam yemeği yedikten sonra anneme mutfağı toplamasına yardım ettim. O arada ocağa çayın suyunu koydum kaynadıktan sonra güzel bir çay demleyerek önce babama sonra anneme ve kendime birer bardak çay koydum. Çayımı alarak odama geçtim. Yarım bıraktığım çalışmaya kaldığım yerden devam ettim.Artık tek hayalim iyi bir üniversite kazanmak başarılı bir iş kadını olarak kendi ayaklarımın üzerinde durmak. Okulumdan başka birşeye zaman ayırmak istemiyorum çünkü. Matematik kitabımı elime alarak ders çalışmaya başladım. Ama zaman geçtikçe matematik sorularını çözmede çok zorlanıyordum yapamadığım soruları işaretleyerek yarın okulda öğretmene sormak için aklıma not ettim. Biraz da diğer derslerimle ilgilenerek zaman geçirdikten sonra yatağıma uzandım. Gözlerimi kapadığım da gördüğüm rüya aklıma geldi o günden bugüne kimseye de anlatmadım. Çok güzel bir rüyaydı ama sadece rüya,  gerçek olamayacak kadar rüya... 

...

Sabah uyandığımda bizimkiler çoktan kahvaltıyı yapmışlardı. Bende kahvaltılık bir şeyler hazırlayarak mutfağın en sevdiğim köşesi olan cam tarafına geçerek hem dışarıyı izledim hem de kahvaltımı yaptım. Bugün cumartesi olduğu için yapacak bir iş yoktu bende televizyon karşısındaki yerimi aldım. Televizyondan eski bir film buldum Canavarlar defalarca izlemiş olmama rağmen çok hoşuma gidiyordu tekrar tekrar izliyordum. Televizyona dalmışken telefonum titredi, telefonu elime alarak ekrana baktım kübradan mesaj gelmişti.
Kübra: "Kankaaaaa"
Ben: "Eyyyyy ni vaaa ne böğüyon yine"
Kübra: "Sana çok önemli haberlerim var Arasla konuşuyorum şuanda."
(Her ne kadar "ne managgg" diyesim gelse de demedim.)
Ben: "Ee ben ne yapayım kanka zil takıp oynayım mı?"
Kübra:"Valla ben senin yerinde olsam oynardım kanka Aras senin için şiirler yazmış onları okuyorum şuanda"
Ben:"Neeee bee- benim için mi?"

Aşk-ın İntikamı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin