*bölüm dokuz*

208 37 1
                                    

              ...yâr olup gelmiyeceksen dert olup gel razıyım...

Esilla savaşın onu içeriye bir anda çekmesiyle afalladı. Arkasına döndu ve savaşa sinir dolu bakışlarını gönderdi.savaş "sana seslendiğim zaman arkanı dönüp gidemezsin esilla"dedi.parmağını esillaya doğru sallayarak" ben ne berzanım nede berk'im "dedi.esilla savaşın ağzından çıkan berk lafıyla şaşırdı durduğu yerde duruşunu dikleştirdi ve "se-sen nereden..."savaş "ben neredenmi biliyorum?"dedi dalga geçercesine..

Esilla savaşın dalga geçermiş gibi konuşmasıyla"sana nereden biliyorsun dedim"dedi.sesini yükselterek savaş esillanı sinirine esillanın sorusuna yanıt vermedi ve rahat bir tavırla masaya oturdu.esilla savaşın rahat tavırlarına sinir olmştu..savaş, esillaya eliyle sandalyeye oturmasını söyledi.esilla kollarını göhsünde birleştirdi tabikide savaşın dediği şeyi yapmiyacaktı.

Savaşın yanına doğru iki adım atarak"kendini ne zanediyorsun ya,sen kimsinde bana emir veriyorsun"dedi ve ekledi" çevrendeki insanlara emir yadırıyor olabilirsin ama ben onlardan biri değilim"dedi.savaş esillanın dediklerine bozulsada birşey demedi.

Esilla "ne halin varsa gör" dedi ve terasdan çıkmak için arkasını döndü daha bir adım atmamıştı ki Savaş konuştu"sende beni hatırlamadın değilmi?"dedi esilla savaşın ne demek istediğini anlamadı ve "ne saçmalıyorsun sen"dedi savaş berk'den ayrılma sebebin seni arkadaşıma şaka yapacğım diyerek seni kandırmasıydı değilmi?"dedi

Esilla savaş'ın bunları bilmesine iyice şaşırdı ve "sen bunların hepsini nereden biyiyorsun"dedi. Savaş "o gün arabanın önüne yalandan kendini attığın arabanın sahibi bendim çünki"dedi. Savaş sandalyeden ağır ağır kalktı esillaya doğru giderken "o oynadığınız oyun benim kaç milyonuma maal oldu biliyormusun sen!" dedi sona doğru bağırarak.

esilla ona doğru gelen savaşın aksine geri adımlar atıyordu,esilla son anda geriye doğru gitmekten vazgeçti ve"ben yani o beni kandırdı."dedi savaş "senin kandırıldığını söylemen benim elli milyon dolarımı geri getirmiyor esilla"dedi.

esilla'nın duyduğu rakamla nutku tutuldu adeta savaş'ın dediği rakam türk lirasıyla yediyüz elli milyondu bu rakamı duyduktan sonra ne diyeceğini bilemedi sana oderim demeyi düşündü ama bu parayı bir araya getirmesi imkansız gibi birşeydi tamam aileleri zengindi ama esila hiçbir zaman ailesinin parasını yemiş bir insan değildi heleki yediyüz elli bin dolar kesinlikle alamazdı.

Savaş"ne oldu sivri dilli esillaya yoksa içinemi kaçtı o sivri dilin"dedi savaş. esilla "bu seninle berk arasında olan mesele beni ilgilendirmez "dedi.

savaş "öylemi esilla hanım"dedi ve ekledi "sen rolden kendini arabamın önüne atmasaydın o berk şerefsizi değil beni kandırma bu düşünceyi aklının ucundan bile geçiremezdi"dedi

Esilla" ben onun beni kandırdığını bilsem kendimi senin arabanın önüne atarmıydım sence berk bana dediki arkadaşıma şaka yapacağım bana yardımcı olurmusun?bende kabul ettim tamammı ben senin işine taş koymak için yapmadım bunu "dedi. Ve arkasını dönerek savaşın konuşmasına fırsat dahi vermesen terastan ayrıldı.

Bu kızın çok bilmişliği artık saaş'ın canını sıkmaya başlamıştı..birden esillayın kırkbeş milyon dolar lafını duydugundaki yüz ifadesi geldi savaşın aklına istemsiz gülümsedi savaş aslında kaybettiği para miktarını olduğundan fazla söylemişti sadece otuzbeş bin dolarcık fazla söylemişti!

Esilla hırsla odasına girdi.kafasını toparlaması lazımdı çünkü yarın befra ve uzayın düğün töreni gerçekleşeckti.aklında milyonlarca soruyla daldı uykuya..

Befra heyecandan uyuyamıyordu,uzayın da ondan kalır hali yoktu.her ikiside heyecandan uyuamıyordu befra yağrın gerçekleşecek düğünü düşünüyordu.serhatla ayrılması ani olmuştu ama içinden iyiki ayrılmışız diyordu.bilmiyordu uzayla evlilik hayatı güzel geçecekmidi ama uzaya karşı birşeyler hissetmeye başlamış gibiydi.tek temennisi evliliğinin güzel geçmesiydi.

Uzay yarın dünya evine girecekti.bu onu çok heycanlandırıyordu ama abisi savaş aklından bir an olsun çıkmıyordu.yarın olacak düğünden sonra İstanbul'a geri döneceklerdi,abisini az biraz tanıyorsa abisi esilla'dan çok hoşlanıyordu ve abisi esillayı seviyorsa ne yapar ne eder onu bırakmazdı.uzay'ın korktuğu şey ise abisi'nin befra gilin ailesini üzebilmesiydi.

Savaş hiçbir zaman sevdiklerini incitmemişti onlara hep sevgisini vermişti.onlara karşı hep sabırlı olmuş hataları ne olursa olsun her seferinde deger verdiği insanları affetmişti.bu savaş'ın görünen yüzüydü savaş'ın birde görünmeyen yüzü vardı.ve o yüzünü düşmanları dışında kimseye göstermemişti esillaya bile!

Savaş sabah ısrarla çalan kapıdan dolayı uyanmak zorunda kalmıştı.saatin kaç olduğuna bakmak için telefonunun ekrar kilidini açtı saat sabahın 05.30'uydu savaşın tahminine göre kapıyı çalan kişi uzaydı yataktan kalkıp kapıya doğru yürüdü ve"kargalar bokunu yemeden sabahın köründe ne istiyorsun uzay?"dedi ve kapıyı açtı.

Esilla gil yarım saattir savaş'ı aşağı kapının önünde bekliyordu.uzay'a dönüp"onun haberi yokmu kuaföre gideceğimizden "dedi.uzay"var dün ona söyledim" dedi.eilla kuaföre daha azla geç kalmamak adına "siz bekleyin ben onu uyandırıp geliyorum"dedi. Ve savaşın kaldığı odaya yöneldi...Beş altı dakikadan sonra savaş'ın kaldığı odayın önünde durdu.kapıyı saatlerce kapının önünde beklemenin hırsıyla tekmelemeye başladı.

Savaş kapıyı açtı karşısında uzayı beklerken esillayı bulmuştu.esilla savaşın kapıyı açmasıyla duruşunu dikleştirdi tam birşey diyecekti ki savaşın üst kısmının çıplak olduğunu fark etti transa geçmiş gibi baka kaldı savaş'ın çıplak göhsüne.

Savaş"senin bu yaptığına taciz derler esilla"dedi. Esilla savaş'ın dediği şeyle kendine geldi ve"ne diyorsun sen be"dedi savaş kısa kes ne istiyorsun esilla sabah sabah kapımda ne arıyorsun"dedi ve ekledi "yoksa benimi özledin"dedi çapkın bir şekilde gülerek.

Esilla sinirle"tam yarım saattir seni aşağıda bekliyoruz savaş bey eğer teşrif ederseniz befra gili kuaföre götüreceğiz "dedi.savaş  daha yeni hatırlamıştı oysaki uzay ona dün erkenden kuaföre gideceklerini söylemişti.elini kafasına vurarak içeri girdi ve bağırarak "beş dakikaya aşağıda olurum"dedi.

Esilla farkında olmadan tutuğu nefesini dışarı verdi.daha biraz önce savaşı karşısında yarı çıplak görmüştü kalbi anlam veemediği şekilde hızlı atıyordu elini kalbinin üzerine koydu birkaç saniye durdu öylece.daha sonra kendini topladı ve aşağıya indi..

Savaş dediği gibi beş dakika içerisinde hazırlanmış ve aşağıya inmişti.aşağıda onu bekleyen dört kişi savaş'ı görünce ayaklandı.uzay"ağaç ettin bizi abi nerede kaldın "dedi. Savaş"geldim hazırsanız gidelim koçum"dedi uzay "tamam hadi "dedi. Ve herkes arabasına yöneldi...

Yarım saatin ardından befra gil kuaföre gelebilmişlerdi uzay gil onları bayan kuaförüne götürdükten sonra berbere doğru yola çıktılar.
Esilla kardeşinin saçı için katologdaki modelere bakıyordu.sayfayı çevirdikten sonra karşısına gelen modelle"befra buldum aradığım model işte bu "dedi. Befra elindeki gelinliği koltuha bırakarak ablasının yanına gitti ve gösterdiği modele baktı bu model esillanın beğendiği kadar vardı,befra'da bu modeli çok beğenmişti."sen bana saç modeli saçtin bende senin yapacağın saç !odelini seçmek istiyorum" dedi ve kataloğu ablasının elinden aldı.

Uzay berberde damat traşı olurken aynada abisine bakıyordu.sanki uzay değilde savaş evlenecektı abisine"bune şıklık abicim "dedi savaş uzayın ima dolu sözüne kafasını olumsuz anlamda sağa sola sallayarak cevap verdi.

Saatlerce geçen kuaför serüveni ihayet bitmişti.şimdi esilla ve befra uzay,berzan ve savaşın gelmesini bekliyordu.birkaç dakika geçmişti ki gelen korna sesleriyle onların geldiğini anladılar.

Birbirinden güzel iki kız,aynada son kez kendilerine baktılar. biraz sonrada kuaförün kapısı açılmış uzay,berzanve savaş içeriye girmişti.







Arkadaşlar bu hikayedeki tüm söz ve yazılar kendi şahsıma aittir alıntı değildir.

💜Arkadaşlar yeni bir kitap yazmaya başladım sayfamda bulabilirsiniz 😃 beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum

Kaderine MahkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin