Ninja Kaplumbağalar AKSİYON

Yakın!

Derin bir nefes aldı. Sakin olacaktı. Bedenini görebilmek için, sakin olması gerekiyordu. Bir kez daha arayacaktı binayı. Çıkmış olamazlardı.

Yukarı çıkmaya başladı. Heyecanlıydı aslında. Beden değişimi yaptığından beri hiç görmemişti asıl bedenini. Çok tuhaf hissediyordu.

Gülümsedi. Aslında bedeni burnunun dibindeydi onca zaman. Şifreyi de biliyordu. O şifreyi bilen sayılı kişilerdendi. Ve bu sayılı kişilerden hiç biri Food ninjası değildi.

Kendisinin onca zaman haberi olmamıştı. Büyük ihtimal oradan haberi olan kişi sayısı da oldukça az olmalıydı, şifreyi bilenlerden az...

Durdu. Orayı Food ninjaları da bilmiyordu. Şifresini hiç bilmiyordu. Oysa, oraya bir ninja girmişti. Hafızasını zorladı. O ninja gözünde canlandı. Food simgesi yoktu.

Hızla merdivenlerden inmeye başladı. O ninja kesinlikle kılık değiştirmişti. Kaplumbağalar, Splinter'ın, bedeninin yanındaydı! Onları yakalaması gerekiyordu.

Hem de hemen!

###

O gölge sonunda yere inmişti, tam karşılarında duruyordu. Evet, bu tahmin ettikleri gibi bir uzaylıydı. Teni açık mavi renkliydi. Vücut hatları insanlara benziyordu, sadece bedeni biraz daha iriydi. Kolları ve bacakları insanlarınkiyle aynı boyuttaydı. Üzerinde uzun, yeşil bir tür ceket vardı. Ceket diz kapaklarının hemen altında bitiyordu. Düğmeleri ise tam ortada değildi, sağ omzuna yakın bir yerden başlıyordu. Kafasında belli belirsiz bir ağız, bembeyaz, göz bebeği olmayan iki göz ve anten şeklinde kulak vardı. Bu... Maulter'ın mı bedeniydi?

- (D) S..Sensei?

Donnie tam bir adım atacakken Leo onu koluyla engelledi.

- (L) Bekle! Onun Sensei Splinter olup olmadığını bilmiyoruz!

Raph'ı dirseğiyle dürttü. Raph başıyla anladığını işaret etti ve tekrar uzaylıya döndü.

- (M) Hadi ama! Başka kim olabilir ki?

- (L) Maulter'ın bir oyunu olabilir... Öyle değil mi..?

Uzaylı usulca fısıldadı.

- Bunlar... Oğullarım..?

Tam uzaylı konuşacaktı ki birden duraksadı ve kendisine saldıran Raph'ın bacağından tuttuğu gibi yere fırlattı. Bu sırada diğer üç kardeş de anlaştıkları gibi uzaylıya saldırdı. Uzaylı zıpladı, Donnie'nin bósunu kaptı, yere indi. O iner inmez Mikey ona doğru saldırdı. Uzaylı bir adım geri gitti ve elindeki bóyu yere doğru uzattı. Hızla gelen Mikey bóya takıldı ve takla atarak duvara çarptı. Donnie ve Leo iki yandan uzaylıya saldırdı. Uzaylı zıpladı ve bóyu zemine dik duracak şekilde ayarlayıp üzerinde dengede durdu. Bu hareketin sonucunda Donnie ve Leo birbirine sertçe çarptılar. Uzaylı yere indi ve bóyu Raph'a yöneltti.

- Saldırırken acele ettin.

Ardından Mikey'ye dönderdi.

- Geldiğini çok belli ettin.

Ardından Leo'yla Donnie'ye dönderdi.

- Yavaştınız ve tekniğiniz zayıftı!

Raph başını tutarak doğruldu.

- (R) Bu kesinlikle Sensei Splinter.

- (L, D) Katılıyorum.

- (M) SENSEİ!

Mikey hızla Sensei Splinter'a sarıldı. Bir saniyeliğine şaşıran Sensei Splinter gülümsedi ve Mikey'ye sarıldı.

- (M) Seni çok özledim Sensei...