Ninja Kaplumbağalar AKSİYON

Ablalarım!

İndikleri çatıdan sokağa baktılar.

Sokağın başında sadece iki nöbetçi vardı. Sokakta içinden loş ışık gelen bir bina vardı.

Leo kardeşlerine baktı. Raph sırt çantasını çıkardı ve çatıya gizledi. Donnie mor lensli gözlüğünün üzerine inceleme gözlüğünü takmıştı. Mikey'nin başında da ters taktığı bir şapka vardı.

Usulca aşağı indiler. Gizlice binaya sızdılar. İçeride güçlü bir gürültü vardı. Salonun ortasında bulunan dövüş pistini aydınlatan spot ışıkları dışında hiçbir ışık kaynağı yoktu. Etraf, karanlıktı.

Görünmez oldukları için, içerisi karanlık da olsa, birilerine çarparlarsa sıkıntı olabilirdi. Görünür hale gelme riskini de göze alamıyorlardı. Bu yüzden yukarıdaki havalandırma boruları daha müsait gibi geliyordu. Borular, rahatça hareket edebilecekleri kadar genişti.

Havalandırma kapaklarından aşağı bakıyorlardı. Johann kim, içeri girmenin ve çıkmanın başka yolları var mı, anlamaya çalışıyorlardı.

- John!

İri, kafasına yeşil bir kumaş bağlamış bir mutant bağırarak koşuyordu.

- John!!

Kimse ona bakmıyordu bile. Her ne kadar John diye bağırsa da Mikey'nin dikkatini çekmişti.

- Johannes!

Bunu duyan üç kardeş Mikey gibi etrafa bakmaya başladı. Işığa yakın bir yerde, kahverengi göz bandajını boynuna indirmiş olan küçük bir mutant, arkasına döndü ve iri mutanta döndü.

- Hadi ama Tom, sana kaç kez daha adımın John değil Johann olduğunu söylemek zorundayım!

İri mutant ellerini diz kapaklarına koyup nefesini düzene sokmaya çalıştı. Biraz da olsa nefesini düzenleyince doğruldu.

- Ha John ha Johann ne fark eder?

Johann derin bir nefes aldı.

- (J) Ne diyecektin, Tom?

Tom bıkkınca nefesini dışarı verdi.

- (T) Çok soğuksun, John. Neyse, bugün küçük bir şampiyonlar şenliği düzenlenecek. Son on yılın dövüş turnuvası şampiyonları için. Eh, sen de şu son iki yılın şampiyonu olar-

- (J) Hayır.

- (T) Hadi ama John! Bu sayede biraz arkadaş edinirsin! Hep üçlü olarak takılmaktan bıkmadınız mı?

- (J) Hayır.

- (T) Yoksa bizi kendine layık görmüyor musun?

- (J) Hayır...

Tom duraksadı. Bir süre düşündü ve geri Johann'a döndü.

- (T) Bu, gördüğün anlamına mı gelir yoksa..?

Johann Tom'a 'Ciddi misin?' bakışı attı ve geri önüne döndü. Tom bir süre öylece bekledi. Ardından omzunu silkti ve kendi yoluna devam etti.

Kardeşler yukarıdan tüm olan biteni görmüştü. Johann kim, artık biliyorlardı. Asıl sorun şuydu; Şimdi ne yapacaklardı? Johann'ı izleyebilir, içeriyi araştırıp kurtarma planı yapabilir ya da hiçbir risk almadan oradan çıkabilirlerdi.

Leo kardeşlerine baktı. Sistybella diğer ünlü mutantlarla konuşma işini ne zaman bitirir, bilmiyorlardı. Onların Antreen'e yakalanmalarını istemiyorlardı. Sonuçta, onları da korumaları gerekiyordu. Birbirlerine baktılar.

Bakışlarından belliydi, Raph dışında herkes geri dönme taraftarıydı. El mecbur o da çoğunluğa uydu ve çıkışa yöneldiler.

Tabi, duydukları ses onları durdurmasaydı...