Treacherous ★ [ÇEVİRİ]

3- Hain [M]

Treacherous

Yazar: infinite_x

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 3

Hain:
(sıfat) Güvene, itimada ihanet eden
yahut bundan suçlanan;
arkadan vuran.

--------------------

Chanyeol Jongin için çok şey yapmıştı.

Jongin için kimsenin yapmayacağı kadar çok şey yapmıştı ve Jongin bunun için daima, sonsuza kadar minnettardı.

Chanyeol onun en iyi çocukluk arkadaşıydı. Her zaman sırtını yaslayabildiği tek insandı. Komşusuydu, ondan büyüktü, daha olgundu ve görünüşe göre dünyanın düzeniyle ilgili Jongin'in bildiğinden her zaman daha fazlasını biliyordu. Küçüklerken, Jongin kesinlikle her alanda ona hayranlık duyardı. Chanyeol daima Jongin'e nasihat ederdi, kızarmadan kızlarla nasıl konuşabileceğinden tutun büyüdüğü zaman ev hapsinden sonra nasıl kaçacağına, sigara içmekten kafayı bulmaya kadar her konuda.

Jongin'in hayatında, Chanyeol gibi bir arkadaşa sahip olmanın bir hediye gibi olduğu zamanlar vardı. Çünkü sürekli morali yerinde olan birine, hayatındaki zor zamanları atlatması için günün her saati gülüşünden olumluluk yayılan birine ihtiyacı vardı. Jongin'in hayatındaki her şey kötüymüş gibi görünürken Chanyeol'ün arkadaşlığı son derece kıymet verdiği bir şeydi.

Jongin'in annesi o gerçekten çok küçükken ölmüştü, öyle küçüktü ki Jongin onu zar zor hatırlıyordu. Babası varlıklı bir aileden geliyordu, babasının şirketini genç yaşta miras aldıktan sonra başarılı bir iş adamı olmuştu. Jongin'i tek başına büyütmek, Jongin'e ihtiyacı olandan çok daha fazlasını sağlamak için çok çalışmıştı, en iyi oyuncaklar, en iyi kıyafetler, en iyi okullar dâhil, hatta Jongin sadece altı yaşındayken Seul'deki en iyi dans okuluna girmesi için torpil bile yaptırmıştı. Ama babası ona ne kadar imkân sağlarsa sağlasın, Jongin her zaman bir şeylerin yolunda olmadığını biliyordu, babasının hasta olduğunu biliyor ama nedenini bilmiyordu, annesini çok özlediğini biliyor ama pek anlayamıyordu.

Jongin yalnızca on iki yaşındayken, babası hayatına son vermişti. Her şeyi Jongin'e bırakmıştı, parasını ve mal varlığını, parlak bir gelecek için ihtiyacı olan her şeyi. Ama onu yetim bırakmıştı ve Jongin hâlâ anlayamıyordu.

Jongin Chanyeol'ün ailesinin yanına taşınmıştı. Babasından Jongin'e gereğinden fazlası kalmıştı ama Chanyeol'ün ailesi ona babasının veremediğini verebiliyordu; sevgi. Yuva. Hayatının çoğunu onlarla geçirdikten sonra, Jongin oğullarının bu olumlu tavırları nereden miras aldığını anlayabilmişti.

Chanyeol en iyi arkadaştan fazlası, kardeşi olmuştu.

Destekleyici bir kardeşin yapacağı her şeyi yapmıştı. Tüm dans gösterilerine gitmiş, her zaman en ön sırada yüzüne yapışan bulaşıcı gülümsemesiyle oturmuştu. Gösteriden sonra, her zaman bir kolunu omzuna dolayıp ona sarılırdı. Onunla gurur duyuyordu ve Jongin Chanyeol'de ailesini bulmuştu.

Jongin on dört yaşındayken oğlanlara ilgisi olduğunu fark etmeye başlamış ama bununla ilgili hiçbir şey yapmamıştı. Herhangi bir oğlana karşı duyguları gerçekten de hiçbir şeye denk değildi ama oğlanları kızlardan daha çekici bulduğunu biliyordu. Ne zaman öpüşmek ya da seks yapmakla ilgili hayal kursa daima kendini bir oğlanla hayal ederdi. Ve her zaman Chanyeol'e söylemek, tavsiye istemek veya böyle hissetmenin normal olup olmadığını sormak istemişti ama hep çok korkmuştu.

Chanyeol hiçbir zaman homofobik görünmemişti ancak Jongin on sekiz yaşındayken ve Chanyeol üniversite birinci sınıftayken bir gün eve gelip derslerindeki gay bir çocuktan umarsızca homofobik küfürler savurarak bahsettiğinde, Jongin bunu uzunca bir süre kendine saklamaya karar vermişti.