Treacherous ★ [ÇEVİRİ]

5- Önsezi

Treacherous

Yazar: infinite_x

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 5

Önsezi: 
(isim) Bir şeyin, bilhassa nahoş olayların 
yaşanmak üzere olduğuna dair kuvvetli his.

---------------

Sehun'un beklenmedik gelişinden yaklaşık yarım saat sonra, Kyungsoo sağ olsun, pişmiş pasta yeni temizlenen tezgâhın üzerinde soğumaktaydı ve üçü beraber mutfak masasında garipçe otururken çamaşır suyunun kuvvetli kokusuyla karışan tatlı kokusu mutfağa baştan başa yayılmıştı. Sehun az önceki faaliyetlerinin kalıntılarını bedenlerinden akıtmadan ve tamamen giyinik olmadan onlarla konuşmayı reddettiği için Kyungsoo ile Jongin de yeni yıkanmışlardı. Sehun sandalyesinde arkasına yaslanmış, masanın diğer ucundan beklentiyle onlara bakıyordu. Vaziyetlerini açıklamaları gerekiyormuş gibi boğazını temizledi.

Ve belki de gerekiyordu. Nihayetinde, mutfakta yiyişiyorlarken Sehun içeri dalmadan yalnızca birkaç saniye önce giysilerini üstlerine çekebilmişlerdi.

"Sana pasta yapıyorduk." Jongin de boğazını temizlerken nihayet başladı. "Şey, doğum günün için..."

Sehun sandalyesinden, tezgâhta duran pastaya rahatsızca baktı ve yüzünü biraz ekşitti.

"Yaptığınız şey o ise, hiçbir şey istemem."

Jongin kekelemeye başladı, yüzü parlak bir pembeye dönmüştü. "Sehun, biz- biz-"

"Pasta gayet iyi." Kyungsoo ona yardım etmek için araya girdi. "Fırına verdikten sonra-"

Sehun yoğun bir biçimde ona bakmaya başladığı için Kyungsoo cümlesinin ortasında çenesini kapadı. Sehun onu incelermiş gibi bakıyordu, hatta daha yakından bakmak için biraz öne eğilmesi Kyungsoo'nun geri çekilmesiyle sonuçlanmış ve Jongin şaşkınlıkla bir ona bir diğerine bakmıştı. Ancak birkaç saniye sonra Sehun geri yaslandı ve dikkatini tekrar Jongin'e verdi.

"Sevimliymiş." Sehun sanki Kyungsoo orada değilmiş de söylediklerini duyamazmış gibi başparmağını Kyungsoo'ya doğrultup Jongin'e bakarak söyledi. "Sanırım zevkin iyi, Jongin."

Jongin hafifçe ağzını açtı ve tekrar kapadı.

"Iıı, bu beni ilk görüşün değil." Kyungsoo belirtti.

"Evet ama sanırım, sana daha önce adam gibi bakmamıştım." Sehun cevapladı ve sonrasında Sehun'un sıkılmış göründüğü yaklaşık bir dakikalık garip bir sessizlik oldu. Kyungsoo şimdiden Sehun'un gerçekten acayip ve anlaması zor biri olduğunu düşünüyordu. Sehun'un sinirli yahut hatta konuyla ilgileniyor olup olmadığına dair hiçbir fikri yoktu. Başka bir yerde olmayı tercih eder miydi merak ediyordu.

"Eee." Sehun nihayet konuştu. İkiliyi işaret ederek sandalyesinde geri yaslandı. "Bu randevular ne zamandır devam ediyor?"

Jongin bir kaşını kaldırdı. "Cidden 'randevu' mu dedin sen az önce?"

"Öyle değil mi?" Sehun tamamen ciddiyetle sordu, kaşlarını kaldırmış ve Jongin nihayet cevap vermeden önce Kyungsoo ile bakışmıştı.

"Bu bir 'randevu' değil, biz..." Doğru terimi aradı. "Yaklaşık üç aydır görüşüyoruz."

Jongin belirttikten sonra solukları kesilerek Sehun'un tepkisini beklediler. Nihayetinde, koca üç ay olmuş ve yakın arkadaşlarına ilişkileri hakkında tek bir kelime bile etmemişlerdi (şey, Tao istisna olabilirdi) ve Kyungsoo ile Jongin'in büyük bir sır sandıkları bir şeye Sehun'un dâhil olmasına izin verdikten sonra ikisi de şok, şaşkınlık ve hatta kafa karışıklığına ait replikler beraberinde bir şey bekliyordu ama elde ettikleri şey bunlardan fersah fersah uzaktı.