Treacherous ★ [ÇEVİRİ]

8- Geri Dönüş [M]

Treacherous

Yazar: infinite_x

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 8

Geri Dönüş:
(isim) Bir yere, birine veya bir faaliyete 
yeniden başlamak veya geri dönmek.

---------------

Birkaç saat sürmüş ancak belli başlı anıların acısı yatıştıkça, Baekhyun yavaş ama emin adımlarla normal hâline geri dönmüştü. İki oğlan kendilerini huzurlu bir sessizlikle Kyungsoo'nun yatağında yan yana oturup Kyungsoo'nun dizüstü bilgisayarında film izlerken bulmuşlardı. Çok ilginç bir şey değildi ama yardımı olmuştu zira Baekhyun pek de burnunu çekmiyordu ve Kyungsoo Jongin'de kalan aklını dağıtmaya devam etmesini diliyordu ancak elinde değildi.

Parmaklarıyla oynayıp ekrana bakıyordu ve Baekhyun rahatlamış olmasına rağmen Kyungsoo hâlâ biraz huzursuz hissediyordu. Memnuniyetsizlik hissine engel olamıyordu, söylenmemiş bir sürü şey vardı.

"Eee..." Baekhyun ansızın başladı, sanki Kyungsoo'nun bu geçen saatlerde hissettiği hoşnutsuzluğu hissediyormuş gibiydi ancak sesi Baekhyun'un kişiliği için tuhaf biçimde mütereddit çıkıyordu.

Kyungsoo bakışlarını ekrandan kaldırdı, zaten filmi izliyor da değildi, ve Baekhyun'a doğru döndü.

"Eee..." Baekhyun tekrar söyledi, gözlerini ekrandan çevirdi ve nihayet Kyungsoo'ya baktı. "Jongin nasıl?"

Kyungsoo'nun kıpraşan parmakları dondu ve ellerini kenetledi. İkisinin de Jongin konusundan kasten kaçındıkları barizdi. Neredeyse ikisinin de nasıl açacaklarını bilmedikleri, konuşulmak istenmeyen bir konu gibiydi ve Baekhyun'un konuyu açıp açmayacağını merak ediyor, gerçekten bunu bekliyordu.

"Şey..." Dedi Kyungsoo. "Aslında, onu birkaç gündür görmüyoru-"

Baekhyun aniden doğruldu, kızgın bir ifadeyle ona bakarken Kyungsoo'yu susturdu.

"Ne? Neden?"

Kyungsoo ona garip bir bakış atarak kaşlarını çattı.

"Çünkü... sen-"

"Of Allah'ım, Kyungsoo." Baekhyun sahnedeymiş gibi sözünü kesip kollarını bıkkınlıkla havaya kaldırdı. "Aslında akıllısın ama bazen inanılmaz derecede aptallaşıyorsun. Niye onunla görüşmeyi bıraktın oğlum? Benim yüzümden mi?"

Kyungsoo konuşmak için ağzını açtı ancak o düzgün bir cevap veremeden yine bölündü.

"Tamam, kastettiğim şu ki o gece canımın burnumda olduğunu anlamış olmalısın. Senin, Chanyeol'ün o acayip ateşli en iyi arkadaşıyla yiyiştiğini görmek inanılmaz şok ediciydi ve Chanyeol yüzünden zaten sinirli olduğumdan sizi basmak açıkçası gerçekten daha da kötüsüydü. Ama derinde bir yerlerde Jongin ile öpüştüğün için sana kızgın olmadığımı biliyordum, bana ondan bahsetmediğin için üzülmüş ve sana kızmıştım. Kapı tam anlamıyla ardına kadar açıkken öylece dikilip tanıdığını bile bilmediğim bir oğlanla tutku ile öpüşüyordun!"

"Biliyorum, gerçekten üzgünüm. Sadece sana nasıl söyleyeceğimi bilemedim, korkuyordum ve... Kafam karışıktı."

"Peki öyleyse korkmayı ve kafanı karıştırmayı bırak." Dedi Baekhyun. "Jongin'i tanımıyorum bile, bu yüzden sizi durdurmak için geçerli bir nedenim olmazdı. Sadece keşke bana söyleseydin çünkü bunu aşabilirdim. Ben senin en iyi arkadaşınım, Kyungsoo."