9- Utanç

2.8K 156 72
                                    

Treacherous

Yazar: infinite_x

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 9

Utanç: 
(isim) Hatalı davranıldığının bilinciyle duyulan 
acı verici sıkıntı hissi; pişmanlık
ve öz nefret karışımı acı verici duygu.

---------

Baekhyun projesi için çalışmak amacıyla evden çıktıktan sonra bile, Jongin o öğleden sonra ve akşamüstü Kyungsoo, Jongdae ve Junmyeon ile kalmıştı.

Chanyeol Baekhyun'a olan şu tümüyle gülünç kininin üstesinden gelebilse, Chanyeol ile Sehun'un, Kyungsoo ve arkadaşları ile ne kadar iyi geçineceğini, gruplarının ne kadar kaynaşacağını düşünmemek elinde değildi. Sehun'u arayıp onlarla takılmasını istemeyi bile düşünmüş ama Baekhyun beklenenden biraz erken olarak daireye aniden fırtına gibi geri döndüğü için fırsat bulamamıştı.

Jongdae'nin evinin kapısını kapatıp ayaklarını vura vura içeri geçerken hepsi dönüp ona baktı. Sırt çantasını salonun ortasında bir yere bırakmış ama durmamıştı.

"Kim Jongin, en iyi arkadaşın katmerli veledizinanın teki."

Banyoya girip kapıyı arkasından çarparak kapatmadan önce bu ağdalı kelimeler Baekhyun'un ağzından çıkan tek şey olmuştu.

Banyonun zemini de berbattı.

Sertti, soğuktu ve tüm mekân zaten küçük sayılırdı. Özellikle de beş kişi içeri sığmaya çalıştığında.

Onları bu kıç kadar yere tıkıştıran da Baekhyun idi. Mutsuzdu ama birkaç gün önce Kyungsoo'nun yanında yaşadığı gibi bir duygusal çöküş de yaşamıyordu. Hafifçe burnunu çekmiş ve onlara olan biteni anlatmıştı, Kyungsoo öyle yapmamasını söylediği için Chanyeol'ün sözlerine içerlemeyişi ve her şeyin yolunda olmasının yanı sıra Chanyeol'ün onun söylediği her şeye itiraz ettiğini ama sonra bir elemanın gelip onunla konuştuktan sonra her şeyin boka sardığını falan.

Jongin ile Kyungsoo bilmişçe bakıştılar. Şimdi anlaşılmıştı. Chanyeol'ün yapıyor olduğu veya yapmış olduğu her bir şey anlamlanmıştı. Baekhyun'un onlara anlattığı şey sadece şüphelerini daha fazla doğruluyordu.

"Gerçekten üzgünüm Baekhyun." Jongin içten bir biçimde söyledi ama gerçekten de tek diyebileceği buydu çünkü Chanyeol'ün neden bu şekilde davrandığına ilişkin nihayet işin iç yüzünü anlamasına rağmen Chanyeol'ü savunmak gittikçe zorlaşıyordu. Jongin içten bir biçimde onun her gün Baekhyun'a bu kadar perişan hissettirmemesini diliyordu.

"Hâlâ sikik bir orospu olduğumu düşünüyor." Baekhyun her zamankinden daha çok hüsranla açıkladı. Dizlerine alnını dayadı ve uzun uzun homurdandı. "O çocuk gittikten sonra çok tiksinmiş görünüyordu ve benim yattığı insanların yarısının adını bile hatırlamayan sikik bir fahişe olduğumu düşünüyor."

"Ama," Jongdae boğazını temizledi. "İsimlerini cidden hatırlamıyorsun, Baek."

Baekhyun kafasını şak diye kaldırdı. "Evet ama siz bana bu yüzden iğrenerek bakmıyorsunuz!"

Kyungsoo'nun bakışları, oldukça sakin görünen Jongdae ile Junmyeon arasında gidip geldi ve ikisinin de Junmyeon'un, Baekhyun'un hâlâ Chanyeol'e hisleri olduğu gerçeğine takılıp takılmadığını merak etti. Kyungsoo biliyordu ki bu kuşkusuz acı verici bir biçimde barizdi ve büyük ihtimalle o da her zaman biliyor olmalıydı. Her zaman zihninin derinlerinde bunu hissetmiş olabilirdi ama şimdi Baekhyun'un, Chanyeol'ün sırf varlığına verdiği tepkileri düşününce, beden dilinin nefretten ziyade sevgiye bağlanabileceğini görebiliyordu. Şimdi anlıyordu.

Treacherous ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin