4- Risk [M]

5.8K 209 103
                                    

Treacherous

Yazar: infinite_x

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 4


Risk:
(isim) Tehlikenin açığa çıkmasını içeren durum;
istenmeyen veya hoş olmayan bir şeyin yaşanma olasılığı.

-----

Kyungsoo yan tarafına uzanırken uyandı, Jongin'in vücudu ve koltuğun sırtlığı arasına sokulmuştu. Rahat iki nesne arasında sıcacıktı, çok mutluydu ve hatırlamadığı için niye burada olduğuna dair kafası karışmıştı ama bir yatak odasının kapısının açıldığını ve odanın karşısından gelen ayak seslerini duydu, dairede üçüncü bir kişinin olduğu gerçeği kafasına dank etmiş ve dün gece neler olduğunu hatırlamıştı. Tao'nun onları bastığını da.

Kendini doğrulttu, uykuyla gözlerini ovalayan Jongin de bu esnada uyanmış ve itiraz ederek sızlanmış ama mahmur bir biçimde doğrulmuştu. Koltuktan Tao'nun mutfakta olduğunu, çoktan duş alıp giyindiğini, ağzında bütün bir kurabiyeyle bir çekmeceyi açıp bir bardak çıkararak buzdolabına yürüdüğünü görebiliyorlardı.

Tao nihayet dönüp koltuktaki uykulu iki oğlan ile göz göze gelmişti. Ardından dağınık görünümlerine, karman çorman saçlarına ve güç bela açık olan gözlerine güldü ve kurabiyeyi ağzından çıkardı.

"İkinizin hâlâ tamamen giyinik olduğundan yola çıkarak dün gece hiçbir şey olmadığını farz ediyorum." Rahat bir biçimde belirterek onlardan tarafa yürüdü. Kyungsoo gözlerini kırptı, hâlâ tam olarak uyanık değildi ve Kyungsoo, Jongin'in utandığından emindi. "Ayrıca, dün gece mışıl mışıl uyuduğumu ve herhangi şüpheli bir sesle uyanmadığımı düşünürsek, teşekkür ederim."

Kyungsoo konuşmak için ağzını açtı ama ne diyeceğini gerçekten bilmiyordu. Biraz başı da ağrıyordu.

"Saat kaç?" Ağzından çıkan ilk şey bu olmuştu.

"Neredeyse on bir." Tao cevapladı. "Bugün derslerinin geç saatte olduğunu bildiğimden seni uyandırmadım. Senin ders programını bilmiyorum Jongin, kusura bakma."

Jongin sessiz bir "sorun değil" ile yanıtladı, Kyungsoo üzerine küfrettiğinden tamamen duyulmaz olmuştu.

"Siktir." Dedi Kyungsoo ve Tao gözlerini pörtletti.

"Ne var? On ikiye kadar dersin olmadığını sanıyordum?"

"Yok ama genelde 9.30'da Baekhyun ile buluşuyorum."

Kyungsoo minderlerin arasında olduğunu hissederek telefonunu aradı ve Jongin telefonun sehpada olduğunu görüp uzandı. Kyungsoo'nun yüzüne tuttu, hafifçe sırıtıyordu çünkü Kyungsoo telaşlandığında ve saçları dikildiğinde gerçekten çok tatlı oluyordu. Kyungsoo telefonu aldı ve hunharca tıklamaya başladı.

Baekhyun'dan yaklaşık on altı mesaj almıştı, hepsi dramatik bir biçimde nerede olduğunu, ölüp ölmediğini merak ediyordu ve sayısız ağlayan ifadeyle doluydu. İç çekti ve telefonu sehpaya geri koymadan önce merakını gidermek için Baekhyun'a bir mesaj gönderdi.

"Her şey yolunda mı?" Jongin Kyungsoo'nun çarşamba pazarına dönen saçlarını okşamak için parmaklarını uzattı, biraz düzeltmişti. Jongin Kyungsoo'ya öyle bir sevgiyle bakıyordu ki Tao kusabileceğini hissetti.

"Sanırım olacak." Kyungsoo başını salladı. "Teşekkürler Jonginnie."

Jongin gülümsedi ve Kyungsoo Jongin'in saçına uzandı, düzeltmek yerine daha da karıştırmıştı. Jongin somurttu ve Kyungsoo sadece sessiz bir "sevimli" mırıldandı, Tao kurabiyesinin kalanını yutmak için savaş veriyordu.

Treacherous ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin