Cennet gibi yemyeşil bir vadi...
Allah ' ım bu ne muazzam bir yer ne muhteşem bir mekan...
Uçsuz bucaksız bir yerde beyazlar içerisinde sonsuzluğa yürüyorum. Ne dünya kiri var burada ne de bir zerre kötülük..
Derin bir huzur ruhumun derünliklerine işliyor. İçime çektiğim bu muhteşem kokularda nereden geliyor böyle? Hafif esen bir rüzgar eteklerimi dalgalandırıyor. Arkama bakmadan yürüyorum sanki geriye dönersem herşey bozulacakmış gibi hissediyorum bir el beni burdan alıp götürecekmiş gibi...
Korkuyorum bu histen. Hayır arkama bakmayacağım. Zaten önümde beni bekleyen bu muhteşem güzellikler varken arkaya bakmak delilik olur.
Ve bir parıltı gözlerimi kamaştırıyor. Daha da yaklaşıyorum ve beni kendisine doğru çeken gözlerimi kamştıran şeyi ellerime alıyorum. Değerli bir maden taşıyor hissi uyandıran pırıl pırıl parlayan sarı bir anahtar...
Binlerce kapı vardır insan ömründe
Kimi mutluluğa
Kimi aşka
Kimi paraya
Kimi huzura açılır
Ve şimdi avuçlarımda sırlı bir anahtar
Peki bu anahtar
Hangi kapıyı açar?
Arkadaşlar şiir kitabımın yanısıra bir hikaye yazma kararı aldım umarım beğenirsiniz. Olumlu olumsuz bütün yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar dilerim.
