Okul Günleri

1 0 0
                                    

Alarmın çalmasıyla açtım gözlerimi. Hazırlanıp okula gitmem gerekiyor. Haftaiçinin en sevdiğim yanı öğrencilerimle geçirdiğim vakitler. Mesleğimi gerçekten çok seviyorum. Hayatta bana mutluluk veren tek şey öğrencilerim. Bu yüzden hazırlanıp işe gitmek beni yormuyor. Evime çok yakın bir okulda öğretmenlik yapıyorum. 10 dakika sonra okuldayım . Derse başlamadan önceki gürültüleri bile hoşuma gidiyor. Zilin sesiyle sessizlik hakim oluyor koridorlara. Önlüğümü giyip kitaplarımı da aldıktan sonra sınıfa gidiyorum. Küçükken bizimde yaptığımız gibi sınıfın kapısında bir bekçi edasıyla bekleyen bir öğrenci öğretmeni görmesiyle sınıfı haberdar ediyor. Bu anlar onlar için çok eğlenceli. Anlaşılıyor ki sınıfa girdiğimde herkes beni hazır vaziyette bekliyor olacak. Tam da beklediğim gibi . Dünyanın haline meydan okuyan temiz yürekleriyle karşımdalar ve gözlerini ışıl ışıl parlıyor. 
Haftaiçi okuldan sonraki vakitlerimde    sahilde kitap okumaya sevam ediyorum. Fakat bugün okumayı değil almayı düşünüyorum bu yüzden okul çıkışı bir kitabevine gittim. Raflarda kayboluyorum adeta ve bir kitap ilişti gözüme adı sevda yolu.. Benim sevda ile ne işim olur ki! Kendi aleminde çıkış kapısı bulamayan bir insan sevdayı nasıl bulacak. Kitabı yerine koyarken "Her zaman bir çıkış kapısı vardır."diyen birinin sesini işittim. Sesin geldiği tarafa döndüğümde yanımda genç bir kızın durduğunu farkettim. Az önce sesli düşünmüş olmalıyım.

-Afedersiniz sesli düşündüm sanırım.

-Ben de bir anda böyle karşılık verdim ama söylediklerini duyunca engel olamadım aklımdan geçenlere

- Sorun değil, aalında kitap isimlerinden etkilendiğimde daha istekli okurum bu yüzden isim ve başlığa çok önem veririm.

-Peki sevda yolu çıkmaz yol mu senin için.

-Sevda kelimesi tarifsiz dersem daha doğru, olur dedim tebessüm ederek.

-Genelde şiir kitabı mı okursun ? diye sordu.

-Evet hikayesi olan şeyler hoşuma gitmiyor yani bir hayat hikayesinin içinde kendimi bulmaktan hoşlanmıyorum.
Sanki beni daha önce tanıyormuş gibi baktı gözlerime bu yüzden midir bilemiyorum yabancı birisiyle konuşuyor gibi hissetmedim kendimi.

-Aslında her kitabın bir hikayesi vardır. Yani benim düşüncem tabi bu...

-Haklısın herkesin , herşeyin bir hikayesi vardır. Fakat sahip olmadığım birşeyi okumak hoşuma gitmiyor,derken bir anda tanımadığım birisiyle bunları konuşmak tuhaf geldi.

-Peki sana bir şiir kitabı tavsiye edebilir miyim?

-Tabi neden olmasın şiir kitabına hayır diyemem.
Çantasından bir kitap çıkardı ve bana uzattı . Teşekkür ederek minnettar bir şekilde aldım.

-Kitabı iade etmek için sizi nasıl bulabilirim? dedim ve tanışmak isteğiyle bu arada ben Afra dedim.

-Memnun oldum benim ismim de Esma. Kitap sen de kalabilir ama mahsuru yoksa sizin gibi kitapsever birisiyle görüşmek isterim.

Kısa bir tanışmadan sonra birbirimize ulaşabileceğimiz numaralarımızı aldıktan sonra ayrıldık. Bugünüde böylece bitirmiş olmanın yorgunluğuyla eve geldim.

Esma 'nın verdiği kitabı okumak için sabırsızlanıyordum. Ne kadar da samimi birisiydi. Tanımadıpım bir insana içim ne kadar da ısınmıştı. Söylediği söz hala kulağımda 'her zaman bir çıkış kapısı vardır'.
Kitabı elime aldım ve isminden başlayarak inceledim. Kitabın ismi 'Satır Arası' . Nedendir bilmem ben de  gizemli bir his uyandırdı. Açıklamasında şunlar yazıyordu: "Kendinizi gözyaşlarıyla yazılmış bir satırda bulabilirsiniz
Ya da kaybolmuş bir satır arasında"
Bu mısra beni etkilemişti. Belki ben de bir satır arasında kaybolmuştum ve çıkış kapısını bulmam gerekiyordu. Bir kez daha teşekkür ettim Esma ya hediyesi için.
Yarın sabah kuzucuklarım beni bekliyor hemen uyumalıyım.

ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin