Hayaller.. ✓

1. Bölüm

Bu ficin devam etmesinin tek yolu bölüm sonundaki not/soru kısımlarını okumanız. İki bölüm arasındaki sürenin kısalması için katılımın artması gerektiğini unutmayın ♥

(FİCİ FİNAL VERDİKTEN SONRA OKUYORSANIZ SORULARA CEVAP VERMENİZE GEREK YOKTUR.)

Sabah erkenden kalktım. Hayatımda ilk kez uçağa binecektim ve saatini kaçırmayı asla istemiyordum. Bu anı benim için özel kılacak şey ise en yakın iki arkadaşımın da benimle geliyor olmasıydı.

Son birkaç yıldır bunun planlarını yapıyorduk. Çin'de yaşamaya devam etmek üçümüz için de istenmeyen bir durumdu.

İkisi de çok küçük yaşta taşındıkları için Güney Kore'nin nasıl bir yer olduğunu bilmiyorlardı. Tabi internetten öğrendikleri dışında..

Bir Çinli olarak ben bile bu ülkede yaşamak istemiyorken onların ülkelerinde yaşama hayallerini anlayabiliyordum.

Aslında üçümüzün de ayrı hayalleri vardı. Jongdae avukat olmak istiyordu. Zaman zaman da bu hayalinden vazgeçip bir dershanede öğretmenlik yapmaya karar veriyordu. Buna Minseok da ben de alışmıştık. Jongdae sürekli fikir değiştirip dururdu.

Minseok hiçbir zaman hayalini değiştirmedi. Dans konusunda aldığı eğitimi daha da ileriye taşıyıp bir dans okulu açmak istiyordu. Hatta para biriktirip ilerleyen zamanlarda okulu bir sanat okuluna çevirmeyi planlıyordu. Pek çok dalda eğitim veren bir yer olmasını istiyordu.

Benim istediğim tek şey ise ünlü bir ressam olmaktı. Tabi bu manga çizmeye başladıktan sonra hayal olarak kaldı. Aslında hala devam ettirebileceğimi biliyorum. Ama mangalara o kadar bağlandım ki ressam olmak için eskisi kadar hevesli değilim sanırım.

Minseok, bir okul açarsa, orada resim dersleri vermemi çok istiyor. Böyle bir durumda küçük ressamlar yetiştirmek yerine herkesi manga çizmeye yönlendireceğim. Ama bu sırrımı Minseok bilmiyor.

Chen.. Asıl adı Jongdae.. En yakın arkadaşlarımdan biri..

Başta sadece o vardı. Hayatın bana verdiği en güzel hediyelerden biriydi. Kolay arkadaş edinemeyen biri için böyle bir dostun anlamını çoğu kişi bilemez. O benim için her zaman ayrı bir yerde olacak.

Ona ne zaman Chen demeye başladık bilmiyorum. Sanırım onun adını yanlış duyan birinin ağzından çıkan bir şeydi. Sonra da aramızda bir şaka olarak kaldı.

Jong Dae'yle ilk zamanlar biraz yakınlaştık. Tamam, öpüştük de diyebilirim. Ama ikimiz de sarhoştuk ve ne yaptığımızı bilmiyorduk. Şimdi sadece iki yakın arkadaşız.

O biraz cimri bir insandır. Her ne kadar kendisi bunun adına tutumlu dese de aşırı cimridir. Minseok ve benim için harcar ama kendi için asla..

Minseok.. Hayatıma sonradan giren, ay farkıyla benden bile büyük olan ama en küçüğümüz gibi görünen arkadaşım.. Dostum..

Jong Dae'nin aksine aşırı savurgan biri o. Gereksiz bile olsa her gördüğü şeyi alır. Bu konuda Jongdae'yle her zaman kavga ederler.

O ikisini çok yakıştırıyorum. Bazen ikisi yan yanayken kendimi shipper fanlar gibi hissediyorum. Sevgili olsalar onlardan daha çok sevineceğime eminim. Ama maalesef ki henüz bir şey olmadı.

Şimdi ikisiyle birlikte tüm hayallerimizi gerçekleştirmek için gidiyoruz.

Minseok büyükannesinden kalan üç katlı evin boş olduğunu söylediğinde sadece ortaya bir fikir atmıştım. Orada yaşasak çok güzel olabileceğini hayal etmiştim. Bunu evde söyleyeceğini ve annesinin buna izin vereceğini asla düşünmemiştim.

Hatta annesi ikimizin annesini bile bu duruma ikna etmişti. Başka bir ülkede kendi ayaklarımızın üzerinde duracağımızı ve hayallerimizi gerçekleştireceğimizi artık herkese göstermek istiyorduk.

Üçümüz de valizlerimizi alıp evden çıktık. Havaalanına yalnız gidecektik. Ailelerimize bu maceranın ilk adımını da yalnız atmak istediğimizi söylemiştik. Bu duruma anlayış gösterip bizimle evde vedalaştılar.

Yeni evimiz için biraz endişeliydik. İlk etapta biriktirdiğimiz ve ailelerimizin de verdiği paralarla idare edecektik. Ama evin durumuyla ilgili bilgimiz yoktu. Çalışıp eşya almamız gerekecekti. Sanırım bunun hayali bile çok güzel. Çünkü evin her bir köşesinde emeğimiz olacağını bilmek bana gerçekten iyi hissettiriyordu.

Uçağa bindiğimizde heyecanlarımız yüzlerimizden okunuyordu. Sanırım en çok da benim..

Yolculuğun bir kısmını gözlerimizi kapatıp dinlenerek geçirdik. Bir süre sonra kucağımdaki deftere bir şeyler karalamaya başladım. Minseok uzun uzadıya alışveriş listeleri hazırlıyordu. Hepsini kategorilere böldüğünü görünce istemsizce gülümsedim.

Jongdae'ye döndüğümde şaşırmayacağım bir şeyle karşılaştım. Elindeki telefona giderler listesi hazırlıyordu. Faturalar, mutfak alışverişi ve mobilyalar hakkında bitmek bilmeyen bir liste..

O her zaman harcayacağımız parayı düşünürdü. Minseok ise harcadığımızda karşılığında alacağımız şeyi.. Defalarca kez ikisinin arasında kalacağımı ama yine de mutlu bir hayatımız olacağını düşündüğümde gülümsemem büyüdü.

Hayallerimiz için büyük bir adım atmıştık. Farklı bir ev veya şehir değil, farklı bir ülkeye gitmeyi seçmiştik. Hayattan beklediğim her şey gerçekleşmiş gibi hissediyordum. Artık hayallerimize giden yolda baş başaydık. Tek isteğim sonuna kadar bir olmaktı.

Bu bölümde sadece anlatıcı ile ilgili soru soracağım.

1.SORU:

Tüm fici Luhan mı anlatsın? (Eğer Luhan anlatırsa fice girecek diğer herkesle ilgili bilgiyi Luhan'dan alacağız. Hem konuşmaları dinleyecek veya şahit olacak, hem de tüm karakterlerle çok fazla iletişimde olacak.)

Üç karakter de anlatsın mı? (Eğer hepsinin ağzından yazacak olursam bu durum olaylara göre değişecek. O an hangisinin hislerini yansıtmak daha önemliyse onun ağzından yazacağım. Yani aralarında eşit bir şekilde dağılım olmayabilir.)

2. SORU: (Bu soruyu LÜTFEN sadece üçünün de anlatmasını isteyenler cevaplasın.)

Anlatan kişiler bölümün tamamında mı yer alsın? (Böyle olursa bu bölümü Luhan'ın anlattığı gibi sırasıyla anlatıcı değişecek ve anlatan kişi bölüm boyunca değişmeyecek.)

Yoksa bölümleri kendi içinde böleyim mi? (Böyle olursa bir bölümü ikiye veya üçe böleceğim ve yarısını başkası diğer yarısını da başkası anlatacak.)

NOT!!  İkinci bölümü 16 Şubat 2017'de yayımlayacağım. Bu yüzden 15 Şubat gece 24:00'e kadar cevap verebilirsiniz. Yeteri kadar cevap alabilmek adına süreyi uzun tutuyorum. İlerleyen zamanlarda bu süreyi 2 güne veya 1 güne düşüreceğimden şüpheniz olmasın.(Diğer bölümlerde sorular bu kadar uzun olmayacak.)