İmkansız;
Dokunmadan sevmek sevip de söyleyememek sen onu seversin o imkansızı seçer sen ona gidersin o daha çok gider onun hayat rotası olursun ama onun kaptana ihtiyacı yoktur. O karanlığa gider sen ona bir ışık olursun, ama umrumda değildir. Karanlığında boğulmak ister çekip kurtarmak istersin ama o istemez daha da karanlığa imkansıza gider. Onun peşinden gidersin ama o Hale'n inatla gider. Birgün anlayacaktır ama o zaman o imkansız değil ulaşılması kolay olan bir liman olacaktır. Ne rotası olmayan bir gemi nede karanlığın ışığı...
Bir gemi yaklaşır limana o gemi liman da imkansız olan aşıkları alır gemiye yalnız geminin kaptını yoktur rotası da yoktur. İmkansız olmak istemez bazen adam ama imkansız onu bırakmaz ruhuna , bedenine işleyen imkansız heryerden onu karanlığın içine çeker ve karanlığına bir ışık bulmakta. Zorlanır son bir kere onu sevene imkansızım gel beni kurtar der ama onu seven imkansız bırakmaz. Daha çok imkansız hale getirir son çağre olarak karanlığına gömülen imkansız aşk; Ona şunları der:
Ben imkansız değildim.
Sen imkansız yaptın.
Ben karanlık değildim.
Sen beni karanlığının ışığı yaptın.
Ben imkansız değildim.
Ben sadece seni seven senin ruhundum der;
Ve geminin Kaptan-ı kendini denize bırakır, yalnızlıkta denizin maviliğine gömülür ve bütün imkansız ruhlar denizde buluşur...