YALVARIŞ

11 1 1
                                    

*Medya Bahadır
*Bahadırın ağzından

Derda gittikten sonra kafeye döndüm ve Doruk denen herifin yanına gittim. Bu adamı sevmedim. Yüzünde ayrı bir piçlik var. İnsanları iyi tanırım ve Derda' nın hayatına burnunu sokmaya çalışan ibnelerden biri olacağını biliyorum.

"Onun hayatına girmeye çalışıp başaramayan kesimden olacağın için üzgünüm"

"Anlamadım"

"Derda' dan uzak dur kardeşim"

"Sadece koluna dikiş attım dostum paranoyak mısın"

"Evet. Aklından neler geçiyor tahmin edebiliyorum onunla bir kez daha yakınlaşırsan-"

"Ona bir şey yapmayacağım"

"Lafımı kesme, cümleleri tekrarlamaktan nefret ederim"

Sırıtışını gördükten sonra dişlerimi sıktım ve yüzüne çok yakışacak bir yumruk attım, beni fazlasıyla sinirlendirmişti. O bana doğru küfür ederek gelirken ben çoktan dışarı çıkmıştım. Daha önemli işlerim var.

Dosyaya baktıktan sonra en yakın olan adrese gitmeye karar verdim ve arabamı park ettikten sonra zile bastım. Kapıyı şişman ve gözlüklü, orta yaşlı bir adam açtı. Bu Derda' nın çekimini yapmamı istediği adamdı. Beni bekliyor olmalıydı. Bu geceki kurbanımın suratına dikkatlice baktıktan sonra ona yaklaşıp şırıngayı sapladım.
Ah bu insanlar fazla aptal olabiliyorlardı. Evlere girmek zaman kaybı ve de riskli. En temizi kısa yoldan işi bitirmek.
Bir demir her zaman vardır ve her zaman kuvvetlidir. Bu geceki görevim demir olmaktı.

Şerefsizi arabaya attıktan sonra yola koyuldum.
Garaja geçtikten sonra her zamanki gibi sedyeye bağladım ve beklemeye başladım.
Uyanması kısa sürdü. Bu arada kaydı başlatmıştım. Normalde kayıt yapma taraftarı değilim ama Derda...

"Tanrım, neredeyim?"

"Sıçan yuvası burası, merak etme sadece bok çukuru"

"Sen kimsin?"

"Bak dostum, seninle konuşacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Sadece bir kaç lafım olacak."

"Gitmek istiyorum lütfen çıkar beni buradan"

"Şşş beni dinle."

"Hayır, hayır bırak beni"

Fazla mızmız oluşu canımı sıkmıştı. Çok fazla ses yapıyordu.

"Sana bir kaç sorum olacak. Birinci soru zevk aldın mı?"

"Neden bahsettiğini bilmiyorum"

Yanına gittim ve Derda'nın doğum günümde hediye ettiği bıçağı aldım. Evet katillerde doğum günü kutlar

"Cevap ver! Zevk mi aldın!"

"Ne, ne diyorsun"

Yüzüne küçük bir kesik. İnlemesini duyduğunda Derda'nın nasıl sırıtacağını tahmin ederek gülümsedim.

"İğrenç ellerini minik vücutlarda gezdirirken ne düşünüyordun?"

"Sen ne saçmalıyorsun dostum ben bir şey-"

Elini kestim... Tamam etraf kirleniyor ama buna değerdi. Suçunu kabul etmeyen kurbanlara daha fazla acı. Buna bayılıyorum! Sigara içip yanına geldim ve halâ bağırıyordu. Bana her küfredişinde vücuduna bir çizik atıyorum. Her bağırışında yarasına tuz basarcasına hatalarını yüzüne vuruyorum.
Bu adam yalvarmayı sevmiyor.
Ben zaten yalvarış değil kabulleniş bekliyorum.

"Yeter mi orospu çocuğu! Anlat lan ne istedin o kızdan!"

"Öldür artık"

Yavşağın yalvarışlarını duymaktan bıktım. En sonunda canını alıp kaydı ufak bir gülümsemeyle bitirdim. Bu kadarı yeterliydi. Beni fazla uğraştırdı ve beni bekleyen bir kaç kurban daha vardı...

GURURSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin