100 kez okunduğunda yenisi gelecek.
Korkuyla geri çekildim. Korku mu demeliyim bilmiyorum. Şaşkınlık? Hayır tam olarak bu değil. Endişe? Sanırım bu da değil. Heyecan? sanırım bunu hissediyordum. Ya da hepsi bir karışım halindeydi.
"Bunu nasıl yaptın sen?" Kısık bir sesle sordum.Çünkü konuşmakta zorluk çekiyordum. Her şey üst üste gelmişti. Bir anda evim onlarca zombi ile dolmuştu. Annem ve kardeşim de onlardan olmuştu. Onlara üzülüp yas tutacak zamanım bile olmamıştı. Çünkü sonra beş garip insan beni bulmuştu. Beş garip diyorum çünkü ismi Rory olanı da normal bulmuyorum artık. O da bu mavi şeyin içinde rahatça yolculuk ediyordu.
Hepsi kafasını döndürmüş meraklı gözlerle bana bakıyordu. Ben ise yavru bir kedi misali şaşkın gözlerle etrafa bakıyordum.Kendimi toparladım, dik durmaya çalıştım. Sonra isimlerinin "Doktor" olduğunu söyleyen iki adamın yanına gittim. "Sizi ayırt edebilmem için bir şeyler yapmanız gerekiyor. Ya isimlerinizi söyleyin ya da başka bir çözüm bulun." Bir adım geriye çekildiler ve kendi aralarında bir şeyler konuştular fısıldayarak. "Bana onuncu diyebilirsin" dedi garip gözlüklü olan. "Ben de on birinciyim" Neden böyle bir çözüm bulmuşlardı anlayamadım ama onları artık karıştırmayacaktım.
Kapıdan dışarı çıktım.Dehşete düşmüştüm resmen! Hayatımda ilk kez böylesine güzel bir yere gelmiştim.Fakat o da neydi? Kalabalık bir insan sürüsü geliyordu yine. Daha çevremdeki güzelliği beynime kaydedemeden olduğum yerde kalıp gözlerimi onlara dikmiştim. Kaçmak istiyordum ama beynim hareket etmeme izin vermiyordu.Yavaş hareket ediyorlardı ama çok kalabalıklardı. Grubun diğer üyeleri ise o mavi şeyin içindeydiler ve hiç bir şeyden haberleri yoktu. Bana en yakın duran kişi ise Rory idi.
"Rory!" Duymadı. Daha yüksek bir sesle bağırdım. "RORY!" Bu sefer duymuştu. Tanrıya şükür! Koşarak yanıma geldi. "Ne old-" dedi ve sesi kesildi. "Olamaz. Bunun olması imkansız. Doktor!" Koşarak geldiler. Amy kolumdan çekip kulübeye götürdü. Yine sarsıldık.Bu olunca başka bir yere geldiğimizi anlıyordum. Dışarı adımımızı attık ve büyük bir gürültüyle patlama oldu. Ucuz yırtmıştık. Tardis patlamıştı! "Şimdi ne olacak?!" Doktorlar dışında herkes başını beni onaylarcasına aşağı yukarı salladı. Onuncu doktor öne atıldı. Gözleri dolmuştu. "Evrende ki son Tardis patladı.Başka Tardis yok ve sonuncusu patladı!" Kendimi suçlu hissediyordum. Bir nedeni yoktu ama suçlu hissediyordum.
Düştüğümüz sokak neresiydi onu bile bilmiyorduk. Herkes hem üzgün hem endişeliydi. Üstüne bir de korkuyorduk.Sonra bir grup normal insan koşarak yanımıza geldi. Dört kişiydiler. Aralarında bir kız vardı. Kız kısık bir sesle "Sohbet edecek vaktimiz yok. Bizimle gelin." Birbirimize baktık. Gitmek istemiyorduk ama başka seçeneğimiz yoktu. Onlarla beraber koştuk. İleride bir arabaları vardı.Hepimiz ona bindik ve yaklaşık yarım saat sonra hapishaneye geldik. Etrafı tellerle çevriliydi.Güvenli bir yere benziyordu.Ama neden hapishaneye yerleşmişlerdi?
Hızlıca içeriye girdik.Hapishanenin bahçesine attığım ilk adımı çok iyi hatırlıyorum.İçim bir anda huzurla dolmuştu. Ama hala korkuyordum. Haykırarak ağlamamak için kendimi zor tuttum ama daha ne kadar tutabilirdim bilmiyordum.Hapishanenin çıkış kapısına kapana benzer bir şey yapmışlardı.İki tane büyük kapıyı birleştirmişlerdi ve üzerine büyük kazıklar yapmışlardı. Gelen zombiler onlara takılacaktı ve içeriye giremeyeceklerdi. İyi bir fikirdi.
Herkes hapishaneden içeri giriyordu. Koşarak onlara yetiştim.Hapishane hücrelerinde kalıyorlardı.Güvenliydi.Biz içeriye girince hapishanedeki diğer insanlar ayaklandı. "Bunlar kim Rick?" Rick kimdi? Hangisiydi? Birisi öne atıldı. Sanırım o idi. Susmaları gerektiğini anlamaları için işaret parmağını dudaklarına götürdü. "Siz kimsiniz? Neden bizi kurtardınız?" dedim. İsimlerini tek tek saydılar ama aklımda tutmakta zorlandığım için bir daha tekrar etmesini istedim. Bu sefer işaret parmağıyla tek tek gösterdi. "Daryl, Carl,Michonne, Glenn, Maggie, Hershel. Ben de Rick. Sanırım etrafta olan biteni hala anlamadınız.Ölüler canlanıyor. Ve bizi yemek için geliyorlar. Yaklaşık üç aydır böyle. Aslında biz burada yaşamıyoruz. Çok uzaklardan geldik bu yaratıklardan kurtulmak için. Ama sonunda buraya da geldiler.Kurtulmak için tek şansımız bir arada kalmak."
Rick'in söylediklerini beynime kazıdım adeta. Dediği her bir kelime aklımda yankılanıyordu. Ve artık daha kalabalıktık. Tam on iki kişi olmuştuk.Bu iyi miydi kötü müydü bilmiyorum.Bizi neden yanlarına almışlardı? Hala anlamamıştım ama hiç sesimi çıkarmadım.Biraz hava almak için dışarı çıktım. Tellerden uzak duruyordum çünkü korkuyordum.Hapishanenin arkasına doğru yürümeye başladım. Gördüğüm manzara karşısında çığlığı bastım ve yere yığıldım.
Uyandığımda sert bir yatağın üstündeydim.Başımda, aramızdaki en yaşlı kişi Hershel duruyordu. "Günaydın evlat." dedi. Kendimi zorlayarak gülümsedim.Bayılmıştım ve daha yeni ayılmıştım. Maggie geldi. "Çığlığını duyduk." O kadar güçlü mü bağırmıştım? Hiç farkında bile değildim. "Ne gördün orada? Neden bağırdın? Eğer söylersen sana yardım ederiz." dedi ve şirin bir gülümseme attı.Sevmiştim onu, iyi birine benziyordu. Ben de gülümsedim ama çok uzun sürmedi çünkü aklıma gördüğüm manzara geldi. Gözümden yaşlar akmaya başladı. "Maggie bu nasıl olabilir? Bir insanın ağzından kapkara duman nasıl çıkabilir? Hem de ölü bir insanın? Bu ne anlama geliyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Living With Zombies
Mystery / ThrillerSoluksuz bir maceraya hazır mısın? The Walking Dead'den Daryl,Rick,Carl,Glenn,Michonne,Hershel,Maggie Supernatural'dan Dean, Sam, Castiel, Jo, Ellen, Bobby Doctor Who'dan Doctor, Amy,Rory ve Rose ile büyük macera başlıyor! Bu hikaye ise Megan'ın hay...