Erken Ölümler

252 13 5
                                    

   Bir önceki bölümü çok uzun süre bekledim 100 olması için ama olmadı. Dayanamadım yeni bölümü yazıyorum bende.

          Yaklaşık 3 saat sonra kendime geldim. Çok acı çekiyordum. Haykırarak ağlamak geliyordu içimden ama bunu tercih etmedim.Çünkü benim ağladığımı görürlerse akıllarına takılacaktım ve onları engelleyecektim.

     Uyandığımda etrafta Carl'dan başka kimse yoktu. Kendimi zorlayarak "Neredeler?" dedim. "Bir kaç tanesi içeri girmiş. İcaplarına bakmaya gittiler." dedi.Bir kaç tane zombi için o kadar kişi gitmezdi. Kesinlikle bir terslik vardı. Ayağa kalkıp yürümem imkansızdı. Olduğum yerde kalmak zorundaydım. Kendi kendime şarkı söylerek sıkıntımı geçirmeye çalıştım.Daha sonra bulunduğumuz yerin kapısı gürültüyle açıldı. Daryl içeriye kaçarcasına atladı.Ardından da diğerleri. Gözümü şöyle bir gezdirdim. Yine Rose hariç herkes buradaydı.

     Uyandığımı fark eden direk ayak bileğime bakıyordu ve olduğu yerde bir kaç saniye kalıyordu. Bu da beni korkutuyordu. Rick "Hemen toplanın gidiyoruz. Kaybedecek bir saniyemiz bile yok. Hemen! Şimdi! Çabuk!" dedi. Neden öyle demişti? Ne oluyordu?! Carl'a gözlerimi kısarak seni yalancı dermiş gibi baktım. Kafasını başka yöne çevirdi.

     Herkes toparlandığında Daryl beni kucağına aldı ve dışarı çıkardı.Herkes bizim etrafımızda bir daire oluşturmuştu. Sanki bizi koruyor gibiydiler. Ayrıca Rose neredeydi?! "ROSE NEREDE? ONU ALMADAN GİDEMEYİZ! RICK! RIICCK!" Rick kapa çeneni  dercesine bir bakış attı. Ama susmak istemiyordum. Carl yanıma gelerek "Sessiz olmalısın. Aylaklar sese doğru geleceklerdir.Zaten yeterince ilgilerini çektik. Shhhh."  Yeterince dikkatlerini mi çektik? Tanrım zaten acı çekiyordum bir de bu gizemli konuşmalar..

    Daryl beni bir arabanın içine oturtup emniyet kemerini taktı."Buna gerek yok. İstemiyorum" dedim. "Herşeyi senin isteğine göre yapmayacağız küçük hanım.Liderlik taslamayı kes de yerine otur." dedi. Bu tepkiyi hiç beklemiyordum.Ben onlara liderlik mi taslıyordum? Bu konuyu düşünmem gerekecekti. Ama şimdi değil.  Benim bindiğim arabayla birlikte üç araba hareket etti. Hızlıca hapishaneden uzaklaştık.Ne olduğunu soracaktım ama arabalar durduğunda sormayı tercih ettim. Uzun bir süre sonra durduk. Herkes arabadan dışarı çıktı. Tabii ki ben hariç.Birilerine muhtaç olmak korkutucu bir şey. Beni bu sefer Sam arabadan dışarı çıkardı. Arabanın tekerine yaslanarak oturuyordum. Herkes suskunluğunu koruyordu ve bunu bozmaya niyetim vardı.

     "Rick, sana yalvarırım neler olduğunu söyle. Neden buraya geldik biz?" Herkes bana doğru döndü. "Hapishanenin her bir yanı aylaklarla dolmaya başladı. Oradan çıkmak zorundaydık. Anlayabiliyorsun değil mi?" Rick sözünü bitirir bitirmez Glenn'i üç aylak yere düşürdü herkes Glenn'e bakarken üç tanesi de Rory'yi yere düşürdü. Maggie ve Amy onlara doğru hızlıca koştular ama diğerleri onları tuttu çünkü yaklaşık 10 adım ötelerinde bir sürü vardı. Hemen arabalara bindik ve oradan uzaklaştık. Rory ve Glenn'i kurtaramazdık. Çünkü gelen zombilerin arkasında bir ordu kadar daha zombi vardı.Maggie benim bindiğim arabadaydı. Yolda giderken bir an bile durmaksızın kapıyı açıp dışarı çıkmaya çalışıp cama vuruyordu ve aynı zamanda çok kötü bir şekilde ağlıyordu.

       Amy ise diğer arabadaydı. Onu göremiyordum ama büyük ihtimalle bayılmış olmalıydı çünkü arkama dönüp baktığımda Rose birinin yüzüne hafifçe vurup kendine getirmeye çalışıyordu.Bana gelince, ben de şoka girmiştim. Ne yapacağımı bilemiyordum.Çok erken bir zamanda iki kişiyi birden kaybetmiştik.Maggie'nin sevgilisi Glenn ve Amy'nin kocası Rory.Yapacak hiç bir şey yoktu. Maggie'yi bir şekilde sakinleştirdik ve uyumasını sağladık. Çok geçmeden araçlar ıssız bir yerde durdu. Sam beni arabadan çıkaracaktı ama kalmak istedim. Başıyla onayladı ve gülümsedi. Kapıyı kapatıp gitti. Kapının kapanma sesinin hemen ardından ben hıçkırarak ağlamaya başladım. Sesimi duymamalarını umuyordum ama duyduklarından emindim. Çünkü bağırarak ağlıyordum.Çok uzun bir süre ağladım. Sonra vücudum titremeye başladı. Kendimi kasmamak için çırpınıyordum ama vücudum çırpınmalarıma cevap vermiyordu. Ellerimi hissetmiyordum. Daha sonra ise oturduğum araba koltuğuna bilinçsiz bir şekilde yığıldım.Ellerim ve diğer her yerim benden bağımsızdı.Eğer bir gören olursa benim uyuduğumu sanabilirdi, çünkü uyuyormuş gibi uzanmıştım. Sadece bacaklarım uzanmış bir biçimde değildi.Gözlerimi açamıyordum. Çok çabaladım ama başaramadım. "Yardım edin." dedim. Bu sesi karıncalar bile duyamazdı bana göre. Ama daha fazlası gelmiyordu elimden.

Living With ZombiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin