Ben Megan Swank.

97 5 0
                                    

         

        Tabii ki yine başka bir yerdeydik. Ben dışarı çıkmak istedim ama Cass önüme geçti. "Bekle." O bir melekti. Vardır bir bildiği deyip geri çekildim. O sırada inanılmaz parlak bir ışık gözümü kapatmama sebep olurken aynı anda şimşek sesine benzer bir ses kulaklarımı çınlattı. Gözlerimi açtığım anda bir daha kapatmayacağıma yemin ettim diyebilirim. Cass'in kanatları.. Sanki rüyadaydım. Önce derince bir nefes aldım sonra yutkundum. Cass'e doğru yürüdüm. Sesimi alçaltabildiğim kadar alçartırken onun duymasını sağlayacak bir kıvama getirdim. "Nasıl yaptın?"  dedim. Önce başını yere eğdi. Sinsi bir gülümseme ile birlikte gözleri kapalı bir şekilde geri kaldırdı. Ardından hızla gözlerini açtı. Mavi beyaz karışımı insanı hayrete düşüren gözlerini eski haline çevirirken "Ben bir meleğim, seni göt" dedi. Karşısında ağzım açık bir şekilde kalakaldım. Arkamı dönüp ağız hareketlerim ile "Bunu görmediniz mi??" deyip güldüm. 

         Cass'in trençkotunun bilek kısmından aşağı doğru bıçak gibi bir şey indi onu eline aldı ve saniyeler içinde Tardis'in içine pentagramlar ve değişik şekiller çizdi. Sonra kanatlarını topladı herkesin ona baktığını fark etti. Kapıyı açıp dışarı çıktı.Sonrasında beyaz bir ışık ve elektrik çarpması gibi bir ses. Dean ve Sam ne olduğunu anladılar galiba. Dean ceketinin iç cebinden demir bir matara çıkardı. Sam ise Rambo bıçağı gibi bir şey. Usulca dışarı çıktılar. Tabii ki merakıma yenik düşüp peşlerinden sessizce gittim.  Dean elindeki bıçağı sandalye de eli kolu bağlı olan siyah gözlü adamın boğazına dayamış bir şekilde bekliyordu. Sam başında durmuş, hızlıca bir şeyler söylüyordu. Dean sinirli bir şekilde adamın saçından tutup geriye doğru indirdi. Ve ardından adamın ağzından siyah dumanlar çıkmaya başladı.

            Bu sefer korkmadım izledim. Siyah dumanlar çıktıktan sonra adam bayılıyordu. Kafası önüne düşüyor ve garip hareketleri bitiyordu. Sanırım o lanet şeyden kurtuluyordu. Bir saniye bir anormallik vardı. Bu adam zombi değildi. Hayır hayır. Çürümüş değildi. Üzerinde tertemiz bir takım elbise vardı. Eli yüzü düzgündü. Bu duman normal insanları da ele geçirebiliyordu.

         Derken bir anda bilincimi kaybettim. Bayılmamıştım. Ayakta duruyordum. Ama kontrol bende değildi. Benim vücudumu ben kontrol etmiyordum. Peki bu nasıl mümkün olabilirdi? Nasıl gerçekleşebilirdi? B-bir saniye. Yürüyordum. Hayır ben yürümüyorum. Şimdi de konuşuyorum. Ukala bir şekilde. Ne diyorum ben? Susturun beni! Tehdit ediyorum herkesi. B-ben asla böyle konuşmam. Yardım edin! 

            Ne yapıyorum şu an? Elimi Dean'e doğru kaldırıyorum. Hızlıca ittiriyorum. Ben- bunu- nasıl-yaptım?! Dean'e dokunmadan yere düşürdüm. Noluyor bana?! Yardım edin! Heey!! Duyan yok mu?! Çıkarın beni burdan!! Aniden birden herşey karanlığa büründü. Sam'in sesini duyuyordum bana sesleniyordu. Sesi endişeliydi. Belliydi bir şeyler dönüyordu ortalıkta. Yüksek bir sesle konuşmaya başladı. Onu göremiyordum sadece sesini duyuyordum. "Hey! Hey. Megan. Senden sakin olmanı istiyorum. Çıkmak için çabalama yapamazsın. Artık bir şeytanın kontrolündesin. Seni orada kurtaracağız. Sakın korkma" 

            Ben Megan Swank. Bu hayat hikayesinin kahramanı. Artık bir şeytanım. İnsanları kötülüğe sürükleyen, hain bir şeytan tarafından kontrol ediliyorum. Korkuyorum. Yardıma ihtiyacım var. 

          

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Living With ZombiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin