30. Bölüm Gerçekler

92 11 4
                                    

Yazım yanlışları için şimdiden özür dilerim :)

İyi okumalar ...

Her zaman sevdiğim ve sıcacık bulduğum eski antika ev şimdi ise buz gibi ve yıkık döküktü gözümde . Babam aslen Çanakkaleli ama doğma büyüme Antalyalı . Hayatını Antalya da kurduğunda babaannemler Çanakkale'ye yani köylerine geri dönmüşler . Biz de şimdi Çanakkale de çocukluğumdaki yazların çoğunun geçmiş olduğu köy ve evin içindeyiz . Herkesin bakışları birbirinde dolaşırken babaannem , dedem ve AMCAM tedirginlikle bizden başka her yere bakıyorlardı . Yengem ne olduğunu anlamadığı için bize merakla bakıp çayları koymakla meşguldü . Buraya gelme sebebimizi tahmin ettiklerini biliyorduk ancak bir de biz kendi ağzımızla sormak istiyorduk . Yengem çayları tek tek dağıtıp eski yerine geri oturdu ve çay kaşıklarının şıngırtısının sahip olduğu salonda hâlâ ne olduğunu anlamaya çalıştı . Çay kaşıkları sustuğunda artık sinirlenmeye başlıyordum . Birisinin söze girmesi lazımdı . Ablam ve abime baktığımda abimin yumruğunu sıktığını ablamın ise eliyle abimin yumruğunu tuttuğunu gördüm . Abim bize dönüp baktığında başlaması için kafamla hafif bir işaret verdim . Önüne dönerken az sonra olacakları çok merak ediyordum . Şu an Emir'in kokusu olsa hiç de fena olmazdı . İki gün önce çektiğim güzel bir uykudan sonda buraya gelmek biraz sinir bozucuydu .

" Gelme sebebimiz sizden bir açıklama bekliyor olmamız . " diyen abimle amcam daha fazla tedirgin olmuştu . Bu gözümden kaçmadığı gibi babaannem ve dedem birbirlerine kaçamak bakışlar atmışlardı .

" Hangi konu da oğlum ? " diye korku kırıntılarının barındığı bir ses tonu ile konuşan dedem duyacağı şeyden korkuyor gibiydi .

" İkinci amcamız hakkında . " diye sözlerini devam ettiren abimle babaannem , dedem ve amcam daha fazla tedirginlik içine girerken yengem ve yengemin yanında oturan kuzenlerimin gözleri irileşirken ağızları da hafifçe açılmıştı . Demek ki onların da haberi yokmuş .

" Anlayamadım oğlum . Ne amcası ? " diye anlamamazlıktan gelen dedemle histerik bir şekilde güldüm . Salonda bulunan herkesin bakışları bize dönerken bakışlarımı çay bardağından kaldırıp kaşlarımı çattım . Biraz ciddiyet korku salar ve korku da açıklama yaptırır .

" Hani şu bizden yıllardır sakladığınız hapiste olan amcamız . Hatırladınız mı ? Diğer oğlunuz . " ineleyici sözlerim gözlerine bir hüzün perdesi indirirken zor bir şekilde yutkunduklarını gördüm . Bizden saklamışlardı ve sonucunda böyle bakmaları açıkcası bana çok saçma geliyordu .

" Cengiz ne amcası ? "Diye her şeyden habersiz soru soran yengemi kimse takmamıştı .

" Hâlâ neyden bah- " kıvırtmaya çalışan dedemle sinirlerim kat sayıya ulaştı .

" Daha ne kadar bizden saklamayı düşünüyorsunuz ? Daha ne kadar gizleyeceksiniz ?! Bizim haberimiz olmasa daha da söylemeyecektiniz anlaşılan . " diye biran da patladığımda üçününde başları önüne eğildi . Amcam elleriyle oynarken babaannem ve dedem oldukça korkulu görünüyorlardı .

" Eminiyete gittiğimiz de amcanız hapiste dediklerinde ne olduğunu anlamadık . Öyle bir şey yok dediğimiz de bize tüm gerçeği anlattılar . Bize neden bir tane daha amcamız olduğunu söylemediniz ? Neyden korktunuz ?! Neden bu yalanla yaşadınız ?! Hiç varolmamış gibi hayatınıza nasıl devam ettiniz ?! İçiniz nasıl aldı böyle yaşamaya ?! Babamın haberi var mı yok mu onu bile bilmiyoruz ! " diye ayağa kalkıp bağıran abimle gazını alan ablam da ne var ne yok döktü içini .

" Yeter artık ! Yalanlar istemiyoruz hayatımızda ! Üç kardeş kaldık biz ! Yetim kaldık ! Anamız babamız yok başımızda ! Geriye kalan ailenize güvenin dediklerin de güvendik ama şimdi nasıl güveneceğiz ?! On sekiz yıl dilek olay ?! Nasıl güveneceğiz biz size şimdi ?! " diye bağıran ve sinirden gözleri dolan ablamın öfkesini hissedebiliyordum çünkü aynısını ben de yaşıyordum .

Zıt KutuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin