Zıt Kutuplar

19. Bölüm Neler Oluyor ?!

Bazen yok olursunuz ama hâlâ yaşıyorsunuzdur ya işte tam da öyle bir zamandayım . Şuan sadece elimden gelen önümdeki zarfa bakmak ve düşünmek . Bu nasıl olur ? Ne alaka ? Ne için ? Kafamın içinde bir sürü soru var ama en belirginleri ve merak ettiklerim bunlardı . Derin bir nefes aldım . Oda da sessizlik hüküm sürerken masada duran zarfa uzandım . Elime aldım , yavaş hareketlerle açarken herkes benim gibi nefesini tutmuştu . Sessiz olan oda da artık bir ses vardı : zarfın yırtılış sesi . Zarfı tamamen açtığımda beyaz katlanmış kağıt tam karşımda duruyordu . Kağıdı alıp açtım , annemin ve babamın güzel el yazıları gözlerimi doldururken titrek bir nefes aldım . Sesli bir şekilde mektubu okumaya başladım .

Canım Kuzum , Civcivim ve Yiğidim ,

Bu mektubu yazarken çok şey hissettik . Babanız ve ben çok duygulandık . İlk önce söylemek istediğim şey yakında kötü bir şey olacağı . Bilirsiniz hislerim kuvvetlidir . Ne desem çıkar . O yüzden kendinize çok dikkat edin . Biz önemli değiliz ama siz hayatımızsınız .

Son cümleleri okurken sesim titremişti . Gözümde ki dolu yaşlarda peşi sıra akmıştı .

Aslında bu mektubu yazmamızın ilk sebebi de bu zaten . Her neyse . Umarım hep mutlu oluruz . Şimdi işin eğlenceli kısmı ! İlk olarak Çınar Bey Büşra'yı biliyoruz hiç boşuna uğraşma babanın da hisleri kuvvetlidir unuttun galiba !

Bunu okurken hafifçe kıkırdamıştım . Kafamı kaldırdığım da Murat'ın kendini tuttuğunu abimin ise şaşkın bakışları beni karşıladı . Daha yüksek sesle kıkırdamama sebep oldu . Ablam da benim gibi kıkırdamıştı . Demek ki sadece biz bilmiyormuşuz ! Abim kaşlarını çatınca mektuba geri döndüm .

İkinci olarak Melis Hanım siz de öyle Murat'ı biliyoruz . Burada da benim hisselerim giriyor . Siz ne kadar yalancı oldunuz ! İnsan babası olmasa da bana söyler değil mi ? Babanız kızmadan üçüncü ve son olarak Miray Hanım senden hiç beklemezdim bunu . Madem Emir'den iki yıldır hoşlanıyorsun , sonra da çıkıyorsun niye söylemiyorsun be yavrucuğum . Tabii ki de ilk başta her anne gibi azarlayacağım ya da terlik yiyeceksiniz ama iyi ya da kötü , gelin bana söyleyin be kuzularım . Tabii Melis ve Miraycım azıcık günlüklerinizi karıştırmış olabilirim . Bunda bence çok da kızacak bir şey yok . Her neyse artık bundan sonra bana gelin söyleyin çocuğum olur mu ? Artık sıra babanız da yoksa çok fena kızacak .

Kafamı şaşkınlıkla kaldırdım . Ablam iri iri açılmış gözleriyle bana bakarken ben de ona bakıyordum . Sonra aynı anda kafamızı abime çevirdik . Ellerini yumruk yapmış , boynunda ki damar seğirirken gözlerini kısmış Emir'le Murat'a bakıyordu . Kavga çıkmasa bari . Ne tesadüftür ki yine aynı anda ablamla " Biliyorlar mıymış ? " diye şaşkınca sorduk . Gözümden yaşlar akarak kahkaha attım . Sanırım ara sıra istisna yaparak gülebilirim . Tekrar mektuba döndüm .

Ah be oğlum insan bana söylerdi ! Erkek erkeğe konuşurduk ! Neyse , siz de kızlar bu konu konuşulacak haberiniz olsun .

Gözlerimden yaşlar akarken sesim titremişti . Canım babam ! Keşke burada olsa da bana kızsa ...

Sizleri çok seviyorum . Her biriniz benim için çok ayrı ve özel . Canınız yanacak mı diye düşünmekten kendimi alı koyamıyorum . Sürekli aklımdasınız . Kendinize çok dikkat edin . Eğer bize bir şey olursa Birbirinizi koruyup kollayın . Sakın birbirinizden vazgeçmeyin . İlk önce Çınar sen , sonra Melis ve en son da küçüğüm Miray birbirinize sahip çıkın olur mu ? Benden bu kadar . Sizleri çok seviyorum canlarım ! Annenize veriyorum son bir şey yazacakmış . Kendinize dikkat edin .

Çınar , Melis ve Miray odamızda boş bir duvar var ya onu yakında öğreneceksiniz . Bekleyin ve görün ...

-Sevgili Anne ve Babanız -