-Kurt-

103 16 51
                                    


Selamlar!Ben geldim bebeklerim.Biraz üzgünüm aslında. Multiye Arietta'yı ekleyemedim gitti ya.Ama merak ettiyseniz Caroline Einhoff adıyla aratabilirsiniz.Diğer bölümlere göre,son bölümdeki yorum ve vote sayısına şaştım kaldım.Nazar falan mı değdi anlamadım ki.Neyse sizleri çok seviyorum.Bir yazar klasiği;Çok uzatmadan yeni bölümünüzz:

Hooop!Kandırdım falan 😂😂. Şarkısız bölüm mü olurmuş...
Bölüm Şarkısı:Ariana Grande,John Legend-Beauty and The Beast

Bu nasıl bir şarkıdır Yarabbim!Çok begendiğim bir şarkı.Filmi de sabırsızlıkla bekliyorum zaten.Tamam,sustum şu an.

Arietta'nın Ağzından:
Yanımdan geçen araba ile,sinirle ayağımı yere vurdum.Neymiş onun ışık halkası yokmuşmuş!Bay Ego resmen.Arkamı dönüp hızlı adımlarla Jack'e doğru yürüdüm.Ve benden beklenmeyecek bir şey yaptım;Jack'e yumruk attım.Ne?!Jack'e yumruk attığımı farkettiğimde,şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.

"Ovv!Bu fenaydı."

Dedi Jack ağzının kenarını tutarken.

"B-ben çok özür dilerim.İyi misin?"

Diye sordum elimi çekingen bir tavırla ağzına götürerek.Elini yavaşça saçlarıma getirip,dağıtıp,karıştırmaya başladı.Sonundaki görüntü Samara*'dan farksızdı,sanıyorum.Şahsen,benim ilk tepkim bu olmazdı.Gülümseyerek,Jack'e sarıldım.Sonra bir şey unutmuşçasına,başımı Jack'in yüzünü görecek şekilde kaldırdım.

"O bana 'bebeğim' dedi değil mi?Ve üstelik de bizi burada bırakıp gitti!Ah,sanırım çıldırıyorum!"

Diyip elimi karışık saçıma götürdüm.

İşimiz gayet kolaydı (!)

Küfür etmeyi sevmezdim,lakin yine de kendimi ağzımdan yanlışlıkla çıkacak kelimelerden zor alıkoyabilmiştim.

Yavaş adımlarla denizin kıyısına yöneldim.Taştan basamaktan yararlanarak,kumsala ayağımı bastım.Ayak boğumlarıma dolan kumun verdiği hissi sevdiğim için,ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım.Havanın kararmasıyla,deniz dalgaları çıldırmış gibi karaya vuruyordu.Karaya vuran dalgaların sesi ruhumu dinlendiriyordu.Gözlerimi kapatmış otururken, omuzumdaki el ile irkildim.Gözlerimi araladığımda yanımda Jack'i görmemle rahatlamıştım.Jack ayağa kalkıp,caddeye doğru yöneldi.Kaşları çatıktı.Kafa yormayacak kadar düşünceliydim.Omuzlarımı silkip,denizi izlemeye devam ettim.

Jack'in hala ortada olmadığını hissedince meraklanmıştım.Kumsal boyunca yürüyüp,ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.Taştan,çevresi yosun tutmuş basamakları tırmanıp,caddeye adımımı attım.Yorgun bakan gözlerim,bir süre Jack'i aradı.Onu göremeyince içimi hafiften kaplayan telaş duygusunu göz ardı edip,bakınmaya devam ettim.Sokağın her köşesine,her kafenin masasına,sandalyesine,her kaldırım taşına bakmayı ihmal etmiyordum.Her toz zerresinde Jack'i arıyordum sanki.İçimdeki telaş duygusu gittikçe bir alev gibi körükleniyordu.

Tanrım,gerçekten kaybetmiş olamazdım değil mi?

Sokağın başından kendi adımı tanıdık bir sesin ağzından duyunca,bedenimi o yöne doğru çevirdim.Köşede,bir kafenin yanında Jack,görüş açıma girdiğinde,onun da yüzünde hafif bir telaş sezmiştim.Adımlarımı hızlandırarak yanına yürüdüm.Beni kollarının arasına sardığında güzel kokusunu içime çektim.Biran gerçekten kayıp ilanı vermeyi bile düşünmüştüm.

Gerçi,yanımda ilan vercek para da yoktu ama...

''Takip ediliyoruz'' dedi Jack fısıltı gibi bir sesle.

OKYANUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin