~Silüet~

86 10 62
                                    


Selamlaaaarr!!Ben geldim.Özledim siziii.İki-üç hafta boyunca sınavlar vardı biraz öldüm.Dışarıda tam bölüm yazmalık hava var.Kaptım kahvemi yazayım dedim ben de.İyi yaptım da bence.

Çok sevineceğiniz bir haber veriyorum;Multimedia-Arietta!! Zaten duyuruda da bildirdiğim gibi,Arietta'yı değiştirme kararı aldım.Sanki daha çok içime sindi.Bu arada diğer bölüm size bir sürprizim olacak sıkı tutunun!

Çoğunuz okumadı,biliyorum zaten.Unutmadan bölüm şarkımız da ; The Chainsmokers & Coldplay - Something Just Like This

Sizleri yeni bölümünüzle başbaşa bırakıyorum.Bu bölüm yazı tarzımı değiştirip yeni bir şey denedim.Umarım beğenirsiniz.İyi okumalar.

Arietta Summers
 
    Kurdunkini andıran gözlere takılmıştı Arietta.

Tanrım,Londra’da kurt mu?

Diye geçirdi içinden.Koskoca Londraydı sonuçta.İçinde kıvılcım veren merak ve endişe körüklenmişti sanki,Londra’ya yaklaştıkça.Bir daha görebilmek istermiş gibi cama dayandı Arietta.

Uyuduğunu sandığı Jack,göz ucuyla onun ne yaptığına bakıyordu.Arietta’nın garipleşen tavırlarına anlam verememiş olması muhtemeldi.Küs olmalarına dayanamıyordu,Jack.Ne kadar Arietta kötü bir şey yapmış olsa da canından bir parçaydı.

Daha fazla uzatmamaya karar verip,sırtına sarıldı Arietta’nın.Genç kız bunu beklemediğinden,gözlerini büyütmüştü.Bir kaç saniye şoku atlatamayarak durdu öylece.Kendi yaptıklarından sonra Jack onu af mı etmişti yani?

Affederek yine büyüklük onda kaldı.

Diye geçirdi içinden genç kız.Daldığı düşüncelerden sıyrıldığında,Jack’in ona sarıldığının farkına varmıştı.Önünü dönüp kollarını Jack’in boynuna doladı.

“Samurai Jack’im!”diyerek gülümsedi genç kız.

Bu kız,Jack’in her zaman yüzünde gülücük olmayı başarıyordu.Aklına gelen şeyle başını kaldırıp,Arietta’nın yüzüne baktı.

“Neler oluyor,Arietta?”

Çatılmış kaşları bir şeyleri merak ettiğini gözler önüne seriyordu.Gözlüğü olmadığı zamanlar,daha net görebilmek için kaşlarını çatardı.Yumuşak yüz hatlarına kaş çatmak komik duruyordu.Arietta,çoğu zaman ciddi şeyleri anlatamazdı bu yüzden.

“Yok bir şey.”

Diye geçiştirdi genç kız.Jack onu her halinden tanırdı.Bir şeyler döndüğünü sezebiliyordu,yine de sessiz kalmayı tercih etti.Jack,arkadaşından her zaman emindi.

Sorgulamayıp önüne döndü.
Biraz sonra gördükleri ‘Londra’tabelası bir şeylerin başlamasına öncülük edermiş gibi,tek başına dikilmişti orada.
Londra sınırında mavi renkle enlemesine uzun bir çizgi çekilmişti.

Arietta,bu çizginin ne olduğunu seçebilmek için,şoför koltuğunun yanına yaklaştı.Tek elini koltuğun baş kısmına koydu.Koyduğu gibi sınırı da geçmişlerdi zaten.Sınırı geçtikleri an,Arietta sanki bir güç tarafından geri savrulduğunu hissetti..Bu kuvvetli güç,Arietta’nın kafasını çarpmasına ve Jack’in de koltuğa yapışmasına neden olmuştu.Şehir ya da kasaba çapında olduğunu düşündükleri bu sarsılma deprem yanlısıydı.

“Deprem mi oldu?”

Genç kız Jack’ik yüzünde kendisiyle aynı ifadeyi gözlemleyebiliyordu;şaşkınlık.Denizlerde oldukları günlerde,hiçbir mektupta deprem hakkında bir şeye değinilmemişti.Bu deprem de neyin nesiydi şimdi?

OKYANUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin