ÇOCUKLUĞUMUZ

572 20 13
                                    

Güzeldi bir zamanlar, zamanımız. Çocukken mesela. Oyuncak veya abur cuburdu derdimiz, şimdi ki çocuklar gibi. Büyümek istiyorduk küçükken, büyünce istediğimizi yapacağımızı sanıyorduk, istediğimiz gibi eğleneceğimizi veya istediğimiz yerlere gideceğimizi ama işte öyle değilmiş. Çocukluk yapmışız. Şimdi ise dönmek istiyorum çocukluğuma. Tekrardan yapmak istiyorum bir çocukluk. Oysa ki en güzel zamanlarımızmış çocukken ağlamak.
Çocukken sevdiğimiz ve yaptığımız şeylerin çoğundan vazgeçtik. Büyümek değiştiriyor insanı, fikirlerini, huylarını, duygularını. Kişiliği değişiyor insanın, içten içe güçlendiği gibi. Gerçekten güzeldi mahallelerimizin kaldırımlarında yaptığımız cips, kolalar. Elektrik direklerine, gözlerimizi kapatıp 10'a kadar saydığımız günler, taşları üst üste koyup kames topu ile yıktığımız günler veya tebeşir ile yere çizdiğimiz rakamları Tek ayak ile geçtiğimiz zamanlar, evden çıkmadan annelerimizin baban gelmeden eve gel dediği günler gerçekten güzeldi. Şimdi ise çok değiştik. Yaşıyormuyuz, yaşamıyormuyuz belli değil. Bilinçsizliğin doruklarındayız âdeta. Bitti çocukluğumuz, sıra gençliğimizde. Bakalım gencliğimiz nasıl kayıp gidicek ayaklarımızın altından veya ne kadar yaşayabileceğiz gençliğimizi? Merak ettiğim sorularda var tabi. 30'lu yaşlara gelince gençliğimize dönmeyi isteyecekmiyiz gerçekten? Zaman akıp gidiyor ve her geçen gün yok oluyor gençliğimiz. Yaşamalıyız!!! Yaşamak bir günü daha bitirmek değilmidir zaten? O zaman neden o bir günü kayıp giden çocukluğumuz için yaşamayalım? Ne demiştik en başta, İşte güzeldi bir zamanlar zamanımız...

PiskolojiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin