one shots//sastiel+samifer+destiel ✔️

tanım (samxcas)

Cas sıkıntıyla nefesini verdi. "Anlayamadığım çok şey var," diye sızlandı.

"Sor" diye teşvik etti Sam. Yeni insan olan Cas fazlasıyla zor zamanlar geçiriyordu. Ve Sam elinden geldiği kadar ona yardımcı olmaya çalışıyordu.

"Duygular, artık çok daha yoğun. Nasıl kontrol edeceğim, kendimi nasıl durduracağım bilmiyorum."

"Durdurmak?"

"Açıklaması zor," Cas fısıldadı. Anlatamazdı. Sam'e değil.

"Senin için burdayım,"

Sam kalkıp birkaç adımla melek olana yaklaştı. Artık gerçek manada melek olmayabilirdi, ama Sam'e göre hala melekti. Küçük sevimli melek. Masum.

Aslında Sam'in ona hayran kalmasının asıl sebebi buydu. Masumluğu. Onunla olmak istiyordu. Masumluğunu paylaşmak.

Cas'in sessiz kaldığını farkedip "İçini dökmek, dertlerini paylaşmak daima iyi gelir." dedi.
Ve dertlerini paylaştığı kişinin kendisi olmasını istiyordu. Bir an için Cas'i başkasıyla düşündü.

Kalbinin sıkıştığını hissetti.

Olmazdı.
Olmamalıydı.

Olamazdı, değil mi?

"Sadece biraz zorluk yaşıyorum" dedi Cas.

Sam onu cesaretlendirmeye çalışarak "Ne hakkında?" diye sordu.

"Duyguları anlama konusunda." Cas derin bir iç çekti. Bu duygular önceden de vardı, ama artık dayanamıyordu. İnsan olmak böyle bir şey olmalıydı.

"Anlat bana," dedi Sam yalvarırcasına. Ona yardımcı olmak istiyordu.

"Birisi var," diye başladı Cas. "onu gördüğümde kalbim daha hızlı atıyor ve karnımda garip bir his oluşuyor, terlemeye başlıyorum; ortam bana daha sıcak gelmeye başlıyor -"

Sam sözünü kesti "Bunun ne olduğunu biliyorum."

Cas utangaçca başını eğdi. "Nedir?"

"Bu aşkın tanımı."

Cas hiçbir şey demedi. Sam'in konuşmaya devam etmesini istiyordu.

"Peki," dedi Sam, yalancı bir mutlulukla. "Kim bu şanslı kişi?"

Kendisi olacağına ihtimal bile vermemişti Sam. Çünkü geçenlerde Cas ona "kardeşim gibisin" demişti. Belki de Sam'in hislerini anlayıp onu kırmak istemeyerek bu yolla açıklamaya çalışmıştı. Başka biri vardı. Meleği başka birini seviyordu.

Cas ne yapacağını bilemez şekilde sustu biraz. Ama bu durumu ne kadar daha uzatabilirdi ki? Gözlerini yumdu ve fısıldadı:

"Sensin."

Sam'in cevap vermesini bekledi. Konuşmasını. Ne dediği önemli değildi. Ama Sam sessizdi. Cas başını kaldırıp ona baktığında gözlerinin açık, şaşkınlıkla kendisine baktığını gördü.

"Sorun ne Sam?" korku içinde sordu. Yanlış yapmıştı değil mi? Söylememeliydi.

"S-Sadece..." Sam duraksadıktan sonra devam etti: "İnanamıyorum."

Cas gülümsedi, ki bu istemli yaptığı bir şey değildi.

"Üzgünüm," dedi Cas. "Bunu içimde tutmaya, azaltmaya çalıştım ama başaramadım."

"Bunun için mutluyum," Sam gülerek cevapladı. Ardından sıkıca ona sarıldı. "Cas, biliyor musun?"

"Neyi?"

"Seni görünce benimde kalbim hızlanıyor, karnımda garip bir his oluşuyor ve terliyorum..."