one shots//sastiel+samifer+destiel ✔️

bar (samxcas)

Herşey yolundaydı, gerçekten. Sadece Winchesterlar ve Castiel iş sonrasında içmeye karar vermiş ve bara gelmişlerdi. Herşey yolundaydı, sadece yeni insan olan Castiel, yalnızca iki bardak içmesine rağmen sarhoş olmuştu.

"Kendimi uçuyor gibi hissediyorum," dedi değiştirdiği aksanıyla. "Oysa oturuyorum, bu çok garip." Ardından tekrar içki bardağına uzandı, ama ne yazıkki ulaşamadı. Çünkü bardak Sam tarafından ele geçirilmişti.

"Yeter bu kadar Cas."

Castiel şaşkınca küçük Winchester'a baktı. "Daha yeni başladım," dedi. "Lütfen bardağımı verir misin? "

Sam sıkıntılı bir nefes verip dans pistini gösterdi. "Orda biraz eğlenmek ister misin?"

"Eğer sende geleceksen olur."

Sam çaresizce ayağa kalktı. Abisi yine kızlarla flörtleşiyordu ve Castiel'le ilgilenmek küçük kardeşe kalan işti. Gerçi pek şikayetçi sayılmazdı çünkü Cas iyi, tatlı ve sevimli biriydi. Tabi sarhoş olmadığı zamanlar.

Castiel ellerini birbirine vurup olduğu yerde zıpladı. "Hadi dans edelim!"

Sam beklenen tepkiyi verip gözlerini devirdi. Dans pistine gitme amaçları zaten dans' tı. Castiel sarhoşken cidden bir aptal gibi davranıyordu.

Birlikte piste çıkıp müziğe uyum sağlamaya çalışırlarken Sam olduğu yerde durdu, ama Cas ilerliyordu. Sarı saçlı bir kız omzuna dokunup ilgisini çekene kadar. Sam merakla o ikiliyi izliyordu.

Sarışın Castiel'in kulağına birşeyler fısıldadı ve kahkaha attı. Ardından dans etmeye başladılar. Castiel dans ederken oldukça komik görünüyordu, çünkü hareketleri maymunlardan esinlenilmiş gibiydi.

Sam pistten inip masalarına geri döndü, sonuçta Cas kendine başka bir eş bulmuştu.

İç sesi birden öne atılıp düzeltti, sadece dans partneri.

Tabi, sadece dans partneriydi. Eşi değil. Hem birbirlerini daha yeni tanımışlardı. Sam ise Castiel'i 8 yıldır tanıyordu. Onun hakkında herşeyi biliyordu ve tüm zor anlarında yanında olmuştu. O sarışın kız ise rasgele biriydi işte. Önemsizdi.

Sam yalnız başına masada otururken 20 dakika geçti. 20 koca dakika ve Cas hala dönmemişti. Sam birden endişelendiğini hissetti. Sonuçta Castiel daha yeni insan olmuştu ve çok iyi kalpli olduğundan insanlara hemen inanıyordu. Ve o sarışın kız ona tuzak kurmuş bir yaratık olabilirdi. Sam hızla yerinden kalkarak piste çıktı ve insanları iteleyerek Cas' e ulaşmaya çalıştı.

Ulaştığında ise...

Castiel'in hiçte yardıma muhtaç bir hali yoktu.

Sinirle ikisini ayırdı. "Ne yapıyorsun Castiel?!"

"Onu öpmemi istedi," dedi yamuk gülüşüyle. Sam daha da sinirlenerek Castiel'in kolundan tutup bardan dışarı çıkardı.

"Cas, yeni tanıdığın insanlarla öpüşmezsin, bu normal değil."

Cas kaşlarını çattı ve başını hafifçe yana eğdi. "Ama Dean hep öyle yapıyor."

"O yapabilir ama sen," derin bir nefes aldı. "Sen yapamazsın Castiel. Neden bilmiyorum, sadece yapmanı istemiyorum o kadar."

"Bende istemiyorum," diye fısıldadı Cas. "Öpmemi Audrey istemişti."

Sam sırtını duvara yaslayarak yere çöktü. Çok çaresiz hissediyordu. Çünkü, aşıktı. Hemde en yakın arkadaşına. Uzun süredir farklı hissediyordu ama bugün emin olmuştu. Castiel'i başkasıyla görmek canını yakmıştı.

"Cas..." dedi kısık sesle. "Sana söylemem gereken birşey var."

Açık havanın etkisiyle azda olsa ayılan Castiel "Evet?" dedi. "Seni dinliyorum."

"Aşk ne demek biliyor musun?"

"Dean hoş birşey olmadığını söylemişti."

"Karşılıksız olursa kötüdür sadece"

Cas düşünceli tavırlarla "Anlıyorum," dedi. "Aşkın nasıl birşey olduğunu merak ediyorum. Yaşamak isterdim."

Sam gülümsedi ve Cas' in eline uzandı. "Sanırım bu iş için gönüllü olabilirim. Sana aşkı öğreteceğim Cas."

Selamlar!
Sonunda writer block macerasından kurtuldum ♡
Bu aylardır yazdığım ilk yazı diyebilirim, o yüzden olumsuz yorum yapan olursa o kişiye işkence yapmayı planlıyorum fjdjdjdjdjdh

No, i am not gonna kill you. I am just gonna hurt you, really really bad.

Bu suicide squad repliği benden kötü yorum yapanlara gelsin dkdkdjdjdj

Yeni bölümlerde görüşmek üzere!

I love you all ♡