- 7. Bölüm -

119 40 12
                                    

Keşke insanlar sandığımdan da iyi olsa şaşırsam böyle oha nasıl olur falan  desem ama neyseki şaşırmıyorum💫💦

Kolidorun en sonundaymış c-127
Kısa bir okul gezintisinden sonra nihayet aradigim sınıfı bulmuştum.
İçeri girer girmez bu sınıfın "tasarım" sınıfı olduğundan süphelenmiştim.
Sınıfta bu kadar erkek olması beni şaşırtmıştı doğrusu.
Bu erkekleri anlamıyorum ne işiniz var moda tasarımda gidin polis olun doktor olun bişi olun ben bile zorla gelmiştim ama onlar pek zorla gelmiş gibi durmuyolardı.
Hatta kızlarla baya iyi anlasıyolar gibi gözüküyorlardı.
En arkada boş bir yer bulup oturdum yoksa yayıldımmı demeliydim.
Bu sıralar şu ilk okuldakiler gibi deil sınıfın her yeri sıra .
Canım sıkılmıştı şimdiden.
Ben  atılana kadar buraya nasıl dayanacağımı merak ediyorum aslında.

Sıradan ayaklarımı salarken bir yandanda şu çabuk kaynaşan arkadaşlara bakıyordum .

Gerçekten buradaki erkeklerin ne kadar yavşak olduğunun gördüklerim  canlı kanıtıydı.

Sınıfın kapısının açılmasıyla kapıya doğru baktim daha  doğrusu baktık bütün sınıf birlikte.

Az önce arabasına vurduğum çocuktu bu "nerde o arabama vuran kız nerde ?"
Diye mal mal bağrıyodu.

Açıkçası tırsmıştım ama çocuktan deil .Arabasına ya bir şey olduysa ben onun parasını nasıl ödüycem artık böbreğimi satarım başka çarem yok napıyım.

Herzamanki taktiğimi uyguladım ve sırarın altına eğilerek bağcığımı bağlıyomuşum gibi yaptım. Kapının sert şekilde çarpılmasıyla çocuğun gittiğini anladım ve sıranın altından çıktım.

Benim bu okuldan atılmam  lazımdı. Aksi taktirde böbreğim gidicek.

Ben derin düşüncelere dalmışken sınıfa bir kadın girdi ve konferans salonuna gitmemizi söyledi.

Salon ne kadar büyük böyle sanki okul salonun içinde tamam saçmalıyorum ama gerçekten çok büyük .En arkaya geçerek oturdum .
Fazla sürmeden göbekli hafif kısa boylu bi bey gelip kürsiye çıktı ve herkez birden alkışlamaya başladı ne gerek var ki alkışlamaya bizim bakkal hacı abiye benziyo valla ve ben  hacı abi bakkalı açarken onu alkışlamıyorum o yüzdende bu adamı alkışlamadım.
Az önce bomboş olan koltuklar şimdi tıkabasa dolmuştu hatta yanıma bir çocuk bile oturmuştu.
Tombul bey konuşmasına başlamıştı .
"Evet merhaba arkadaşlar yeni öğretim yılınız hayırlı uğurlu olsun..."
Anlamıştım bu göbekli bey müdür gibi bişeydi ve ben müdür konuşmalarını hiç sevmezdim çünkü onlar uzun ve sıkıcı olurlardı.
Anlaşılan bu konuşmada onlardandı.
Cebimden kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım.

Yaklaşık yarım saat geçti ve tombul bey hala konuşuyordu sıkılmıştım ve canım aşırı derecede sigara çekiyordu . Normalde canım hiç istemezdi ama bugün o kadar boktan bi gün ki herşey oluyor.

Üniversitenin bahçesine çıkıp sigarmı tam paketinden çıkarıyodum ki güvenlik görevlisi formlı adam "burda sigara içemezsin "dedi .

"Hee sen çok biliyon gereksiz."

Dedim ama tabikide içimden üniversitenin kapisindan çıkıp kenerda gördüğüm boş duvara yaslanarak sigaramı yaktım.
"Hey sen"
Bu ses sabah arabasına vurduğum cocuğa aitti .
Kaçsamıydım yoksa onu dövsemiydim. Aslında onu dövebilirdim ama sanki çocuğun fazla baklavaları ve kasları vardı.
Benden biraz güçlü olabilirdi.ve ya beni öldürebilirdi. Yine şaçmalıyordum anlaşılan ve şu çocuğa vermem gereken bir cevap vardı .  Sigaramdan bir kere daha çekip dumanını dışarı verdikten sonra "Ne var " dedim soguk kanlı bir şekilde.

"Arabamın plakasını kırdın ." Dedi.

"Ne istiyosun peki böbreğimi satmamı mı ?"dedim lafını bölerek.

Yüzünde ki muzip ifadeyle "hayır güzelim ben kızlara hesap ödetmem." dedi

Bu iyi haberdi böbreğim kurtulmuştu.

"Ama bana bi sigara verirsen ödeşmiş oluruz"dedi.

Paketti ona doğru uzattım içinden bi tane aldı peşinden  çakmağıda uzattım.

"Bu arada ben "kuzey "dedi.
"Miray" dedim .

Sigaram bitmişti artık okula girme vaktiydi ufak adımlarla okula gitmeye çalışırken kolumu tutuğunu farkettim.Arkama dönüp kolumu hızlı bir şekilde kendime doğru  çektim en nefret ettiğim şeydir kolumun cekilmesi yada tutulması .

-"Nereye gidiyosun? "
-"Bara gelcen mi?"
-"Hiç fena olmaz hadi gidelim."
-"Beynin yerinde mi senin?"
İlk başta şaka falan yaptiginı düşünüyordum  ama onun şu an kenerda duran sabahki arabaya doğru yürümesi onun saka yapmadığını anlama yetti.
Yarı yolda bana dönerek "haddi gelmiyomusun ?"
-"Tabikide gelmiyorum ilk defa gördüğüm bi insanala bara gitmemi beklemiyosun herhalde?"
-"Beni ilk defa görmedin o yüzden gidebiliriz " dedi.
-"Ne saçmalıyosun sen ?"
-"beni ilk defa görmedin ayrıca plakamıda kırdın daha tam olarak  ödeşmedik"
-"az önce sana bir sigara verdim ve sende ödeştiğimizi söyledin ama "
-"Ama tam ödeştiğimizi söylemedin ."
Arabasının önüne eğilerek plakasına doğru baktım fazla bişey olmamış ortadan ikiye çatlamış sadece bu çocukta
Abartıyo yani.
Aslınaa bakılırsa bende çok sıkılmıştım.Ayrıca çokta açıkmıştım.
-"peki" ama bara  deil yemek yemeğe gidelim dedim.
-"Bana uyar" dedi ve arabasının kapısını açıp oturdu.
Bense öylece arabanın önünde duruyodum .
Arabanın içinden "gel"anlami tasiyan el hareketi yaptı.
Şimdi ben nereye oturuyum  arkaya önemi arkaya oturuyum en iyisi arkaya doğru yönelirken omuzlarımda bir el hissettim off en sewmediğim bana dokunmayın!
Ama bu sefer kendimi çekemeden omuzlarımdan itirip beni ön koltuğa oturmuştu bile

-"Nereye gidiyoruz?"
-"Gidince görürsün"
-"peki uzakmı "
-"az uzak"
Az uzak neya uzaksa uzak de     az uzak ne mana.
 
Uzun süren bir sesizlikten sonra çenemi tutamayıp aklımı karıştıran sorulardan birini ona yöneltim.

-"Beni ilk defa görmedin derken neyi kasettin?"...

🌸Sizi seviyorum 💞💕🌸
🌸kendinize iyi bakın💟
🔱Vote ve yorum yapmayı unutmayın...🌟🔱🌸

Sınırımız Gökyüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin