MOR(Girls likes Girls).

Sevgili?

"Bak, ben Selin'e aşık olmadan onu benden uzaklaştır."

"Hadi ya! Sen bizimle oyun mu oynuyorsun kızım? Neden gelip beni öptün o zaman?"

"Öyle olması gerekiyordu."

"Neden?"

"Çünkü Selin'den dayak yemek istedim."

"Mazoşistsin kızım sen, delirmişsin."

"Sus. Sikerim. Sus da dinle beni." diye bağırınca etraftakiler bize baktı. Onları farkedince bu sefer onlara bağırdım:

"Ne bakıyorsunuz? Dönün lan önünüze." Sonra Selinle göz göze geldik. Hemen gözlerini kaçırdı. Ben de sinirlendim. Sandalyeye vurup gittim.

O gün Selinle aynı derslikteydik. İkimizinde haberi yoktu. Oturmuş dersin başlamasını beklerken bir yandan müzik dinliyordum. Sonra bir anlığına gözlerimi kapıdan tarafa dikmemle Selin'i görmem bir oldu. Kulaklığımı çıkardım. Upuzun saçları beline kadar uzanıyordu. Şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu.

Sonra yukarı gelmeye başladı. Beni görmediğine emindim. Gitgide yaklaşıyordu. Göz göze geldik. Baktı önce biraz. Sonra başını yere eğdi. Yavaş adımlarla bana yaklaşmaya başladı. Yanıma geldi.

"Oturayım mı?"

"Ha?"

"Gidebilirim?"

"Yo yok. Otur yani."

Yanıma oturdu...

Benden uzak olmalıydı. Neden izin verdim ki oturmasına?

SELİN

Yanına oturdum...

Ondan uzak kalmayı bir türlü beceremiyordum...

Ders başladı.

O kulaklığını takıp müzik dinlemeye devam etti. Ben de onu izlemeye başladım. Bana döndü.

Güldüm.

Güldü.

Kulaklığını çıkarıp fısıldayarak sordum:

"Çok mu dövdüm? Çok canın yanıyor mu?"

"Hakettim."

"Hakettin biliyorum."

Çantamdan aldığım yara bandını alnına yapıştıracaktım. Elimi tutup kaşına götürdü:

"Senin açtığın yaralar acıtmıyor. Deniz'in açtığı yaraya yapıştır onu."

"Beste'den mi hoşlanıyorsun.?"

"Hayır. Ne alaka?"

"O gece olanları hatırlamıyor musun?"

"Hayır." Anlamında salladı başını.

"Seni kıracak bir şey söylemedim değil mi?"

"Boşver." diyip tebessüm ettim. Tam bir şey söyleyecekken kulaklıklarını taktım. Sonra sol tarafa dönüp kıkırdadım. Mutlu oldum. Kısacık da olsa...

                                        ***

"Seçmelere gelecek misin?"

"Ne seçmesi."

"Dans."

"Sen edebiyat okuyorsun."

"Dans da okuyorum. Önümüzde ki Salı seçmeler gel."

"Gelmeye çalışırım. Ders bitti görüşürüz."

DENİZ

"Selin söylesene artık ne bu kadar önemli olan?"