MOR(Girls likes Girls).

Deniz kadar mavi, deniz kadar özgür.

DENİZ

Selin son zamanlarda yine eski Selin olup çıkmıştı. Ama mutluydu ya bize yetiyordu o. Bir de Yosunla birlikte kalma fikri çıkardı başımıza. Allahım!

"Ne düşünüyorsun?" dedi Beste.

"..."

"Selin'i mi ? "

Sevdiğim kadının başını okşayarak:

"Evet."

"Sanırım, saygı duymalıyız."

"Nasıl yani evimizden gitmesine izin mi verelim ?"

"Sevmek bambaşka bir şey Deniz. Sen kimseyi sevmemişsin ki bilemezsin."

"Hiç sevmediğimi nerden biliyorsun?"

"Hiç böyle şeylerden bahsetmiyorsun. Neredeyse iki yıldır aynı evde kalıyoruz Deniz. Tanıyorum seni."

"Eğer gerçekten tanısaydın, birini sevdiğimde söyleyemeyeceğimi bilirdin."

"Biri var mı yani?"

"Bilmiyorum Beste. Sadece zorlanıyorum. Evet daha önce birini hiç sevmedim. Sevmek nasıl olur bilmiyorum. "

"Yani şu an ne yaşadığını bilmiyorsun. Duygularını. Anlat bana ?"

"Bak minik kuşum bunları konuşmayalım. Çikolata yiyelim mi ?"

"Tam olarak bunları konuşmalıyız bence Deniz."

"Hayır."

"Evet."

"Beste ben uyuyorum." dedim ayağa kalkerken.

Kolumdan tutup beni kendine çevirir çevirmez dudaklarıma yapıştı. İki yıl önce onu otogarda sarı elbisesinin içinde gördüğüm ilk günden beri bu anı bekliyordum sanki. Evet. Ona aşığım.

"Özür dilerim, özür dilerim.." diyip koşarak odadan çıktı. Ben de peşinden.

"Beste açar mısın şu kapıyı lütfen."

"Deniz çok özür dilerim. Çok utanıyorum lütfen sonra gel."

"Bak sana söylemem gereken şeyler var."

"Deniz lütfen. Yarın konuşalım. Uyumalıyım. Sen de uyu. İyi geceler."

"Peki, iyi geceler." dedim ama onun duymayacağı şekilde.

Sabah uyanır uyanmaz Beste'nin odasına gittim. Kapı sonuna kadar açıktı ve yatağı toplanmıştı. Aradım ama açmadı.

Eve geldiğinde de bütün gün evin içinde değilmişim gibi davranıp durdu.

"Doruk." diyerek sarıldım kapı da görünce. Yaklaşık bir aydır yurtdışındaydı. Ailesi ile tatil.(!)

"Hey naber ya"

"İyi kardeşim sen?"

"İyiyim."

Arkadan bir ses geldi o sırada.

"Ya Doruk ya ben bu valizi kaldıramıyooğğr."

"Dur geldim geldim."

"Bu kim ?" der gibi hareket yaptım.

"Az sonra anlarsın." diyerek sırıttı.

Doruk ve tanımadığım çocuk içeri geldiler. Çocuğa salonu gösterdikten sonra Doruk'u kenara çektim.

"Olum bu kim ? Amerikalı sevgili mi yaptın ?"