YOSUN.

1.3K 25 3
                                    

Uçurumdan aşağı sallanan cılız bacaklarıma bakıyordum. Tenim bembeyaz. Uçuşan eteğimin ardından görünen hac işareti Tırnaklarımdan yavaş yavaş silinmekte olan kırmızı ojelerim. Dizimde hiç kapanmayan yara izleri...

Ne yazık ki o yaralardan sadece dizimde değil. Kalbimde de açıldı. İlk yaralarımı babam açtı ,çocukluk yıllarımda, sonra da iyileştirmesi için kalbimi sunduğum sevgili...

Defalarca kez kendime acı vermek için bileklerimi kessem de ölmedim. Zaten ölmek için yapmadım. Ölmek istemiyor muydum? Deli gibi istiyordum. Annem için ölemezdim. Onun için yaşıyordum. Gerçi sadece bedenim yaşıyordu. Ruhum zaten ölüydü...

Kış yine en acımasız yanını göstermişti. Çıplak kollarıma ve bacaklarıma kar taneleriyle birlikte soğuk esen rüzgar da deli gibi vuruyordu...

Tüm geceyi uçurum kenarında geçirdim. Nihayet gün doğdu. Aşağı sallandırdığım ayaklarımı geri geri çekerek ayağa kalktım. Bugün yaşamalıydım. Hiç olmazsa bir gün daha... Çıplak ayaklarımla camların üzerine basarak yürümeye başladım. Acı çekmeye devam ettikçe yüzüme tebessüm yayıldı...

Yıllardır baktığım kapıyı gördüm yine. Bu kapıdan okula gittim. Bu kapıdan koşarak babama sarıldım. Bu kapının önünde ağladım... Anneme duyurmamak için parmak uçlarımda odama doğru ilerledim. Koridorun en solunda kalan oda benim odamdı. Karşısında da kardeşimin odası vardı. Ben onu hiç görmedim ama yaşasaydı şimdi 3-4 yaşlarında olacaktı...

Annemin odasından gelen tıkırtılarla ben de hızlıca düşüncelerimden kurtulup, usulca odama girdim. O an her şey öyle üstüme geliyordu ki...

Annem uyanana dek odamdan çıkmadım. Pijamalarımı giydim ve yatağın bir köşesine kıvrılıp annemin uyanmasını bekledim. Annemin gelip beni uyandırmasını bekledim. Tıpkı çocukluğumda ki gibi beni öperek uyandırmasını...

Çok şey istemiyordum aslında. Ama kardeşimin ölümünden sonra ruh gibi oldu. Hissizleşti. Kardeşimin ölümüyle babamın annemi tekrar terk etmesi ayrı koydu tabi. Annem babama tapıyordu...

Aklım ermeye başladıkça annemin salak olduğunu düşündüm hep. Aşk salak olmaktı bana göre. Aşk salakların işiydi. Ve ben salak olmayacaktım...

MOR(Girls likes Girls).Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin