ılk beni ringe ittiler. nerdeyse bayılacak gibiydim. ayakta bile zor duruyordum ve başla düdüğüyle beraber başlamıştım. ben ona ne kadar vursamda adama sanki işlemiyodu ve en sonunda bi tane vurmasıyla yere çakıldım sonra vurmaya devam ediyordu. aten uyanık kalıcak hiç gücüm yoktu ve sanırım bu benim son dakikalarımdı.
Bilincimin gidip gelmek arasında olduğu anda aklıma ecenin gelmesiyle kendimi biraz topladım. Ecenin o güzel yüzü. Hayatımın en güzel şeyi idi. Bazen herşeyi mahvettim gibi hissediyorum ama şuan farkında olduğum kadarıyla döndüğümde herşeyi düzeltecektim. Ecemi geri kazanacaktım. Tabi burdan kurtulmayı becerirsem. Aklıma gelen bütün enerji depolama kendimi kaldırmaya çalıştım. Çalıştım... ve sonunda bunu başarmamla en sonki gücümle adama tam diyaframina anı bi hareketle tekme attım. Birden nefesi kesilmiş ve bu hamleyi beklemediği için afallamıştı. Sinirimi daha fazla gösterip gucsuzlugunden faydalanmam lazımdı ve o hızla onu yere atıp ardı ardına yumruk atmam bir olmuştu. Taki o sesi duyana kadar.
Adam: onu dövmeyeceksin İlker! Bu oyunu kazanman için onu öldürmen lazım! Yoksa ben önce akifi sonra seni öldürürüm.
Demiş ve silahı akife doğrultmuştu. Haklıydı. Bu adamı öldürmem lazımdı. Zaten o beni öldürecekti. Öldürmem lazım. Ama yapamam şuan savunmasız yatan adam o etkisiz beni öldüremez. Kendini savunamaz halde olan birini öldüremem. Hayır yapamam!
Adam: hadi İlker. Akifi ve seni mi öldürmemi tercih edersin. Öldür onu. Hemen! Yoksa demiş ve tetiği çekmişti. Yapmam lazım. Onu öldürmeliyim. Hadi İlker derken birden içeride duran silah sesleriyle neye uğradığımızi adeta şaşırmıştım. Yatan yarı baygın olan adam ölmüştü. Kim öldürdü onu yaa. Derken bi bakmamla hapis yaşadığımız yerdeki kızı görmemle nedense hiç şaşırmamıştım. Zaten kızda böyle bi tip vardı. Her neyse İlker derken olanları görmemle şok olmuştum. Kiz terminatör çıkmış ve herkesi öldürmüştü. Bizi burda tutan adama bakmamla onun da yerde olduğunu görmüştüm. Birden akifin yanıma gelmesiyle ne olduğunu anlamamıştım ama sonra anlamıştım. Yerde yatıyordum. Soğuk zeminin bütün vücudumu ürkütmus ve soğumaya başlamıştı.
Akif: İlker topla kendini gidiyoruz artık... İlker... İlker diye beni sarsıyordu ama ben kendime gelemiyor ve bi noktaya bakıyordum. Bilincimin bi açık ve kapalı olması halindeydim ve şuan tamamen kapanıyordu. Hayatın garip olması belki de şuan ki anın bile değerli olması gibiydi. Belkide son kere baktığım dünyaya kendimi tamamen kapatmıştım.
Kız: noldu buna şimdi
Akif: şokta... kaç gündür yemek yemiyor ve gücünün son damlasını bu adam için harcadı. Yani ben onu taşıyorum. Hadi çıkalım bu cehennemden. Bu arada teşekkür ederim bizi kurtardığın için.
Kiz : sorun deil! Sonuçta yol boyunca konuşacak bi dosta ihtiyaç var demi. Bu arada ben Nazan.
Akif: bende Akif. Demiş ve yerde yatan ilkerin tek kolunu omzuma atarak kaldırmıştım. Gücümün hiç bir zerresi yoktu ama onu bırakmazdım. Abisi bana emanet etmişken onu bırakamazdım hele hiç .
Gidecekleri gün
Evet evim bi süre yokum. Kendimi en diye alet ettiğim bu görevi bitirmeye gidiyorum. Eşyalarımı toplayıp bavulumu kapının kenarına koydum. Kombiyi kapattım. Elektrik tamam. Su da tamam. Çıkmaya hazırım derken birden telefonum titredi ve ekrana bakmamla Ferit yazısını görmemle şok olmuştum.
Akif: efendim Ferit
Ferit: Akif İlker yanında mı?
Akif: hayır deil noldu ki?
Ferit: senden bişey rica etmek istiyorum Akif?
Akif: söyle Ferit. Halledebilecegimiz birşey ise neden olmasın yaparız..
![](https://img.wattpad.com/cover/57499648-288-k864251.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ekip 1
FanfictionDört abi bi ilker. En küçük olmak nasıl bi duygu hiç düşündünüz mü? Ben hiç düşünmedim ve oldum. Ne yazıkki brnden once dört tane abim daha olmuş. Belkide sadece bi abim vardır. Ekip 1 versyonunun çok başkası. Umarım beğenirsiniz.