~1994 Nisan Başları~
"Anneciğim bugün rüyamda ahtapot gördüm"
Hızla yatağımdan inerek rüyamı unutmadan anneme anlatmak istiyordum.Kalkmaya çalışırken en sevdiğim havyan olan baykuşlu yorganımdan dolayı tepetaklak yere düştüm.
"Of lanet olsun adamım ama" bunu da kreşteki kuş yuvası şekline benzettigim garip saçlı huysuz mert'ten duymuştum.Hoşuma gittiği için duyar duymaz hemen kedili not defterimi açıp hızlıca kaydetmiştim.Duyduğum ama'hoşuma'giden bütün kelimeleri annemin aldığı not defterine yazardım.Bu bana çok eğlenceli gelir öğretmenim hobin nedir Nehir'ciğim diye sorduğunda bende hoşuma giden kelimeleri not defterime yazmak demiştim sırıtarak geçenlerde.Ögretmenim de gülerek garip bir hobi ama kulağa hoş geliyor devam et bence belki ileride yazar olursun demişti ama o zamandan sonrada herkes dağılınca benim yanıma gelerek ne yazdın bakalım bugün derdi.O günden sonra elif öğretmenimi daha çok sevmeye başlamıştım çünkü ben sormadan ben bir şey demeden ilgilenen tek kişiydi o bir kere ileride onun gibi olacaktım karar vermiştim.
Tüm odalara bakarken annemin olmadığını farkettim korkmamıştım çünkü niye korkayım ki ben artık 5 buçuk yaşındaydım büyümüştüm bana göre.Yan komşumuzda olduğunu düşünerek kapıyı hızlıca kapatıp yalın ayak zile basmaya başladım ikinci kere üçüncü kere bastığımda da ancak açabildiler tabiki sinirlenmedim sadece ayaklarım donmuştu keşke çorap giyseydim diye içime içime kızmaya başladım tam ben kendime bağıracakken Nur teyze kapıyı açtı.
..Kız senin ne işin var burada deyip gülmeye başladı Nur teyze içeri geçebilir miyim artık ayaklarım dondu bugün timsahlı çoraplarımı giymeyi unutmuştum da dedim ağzımı açarak.
..Timsahlı çorap mı geç içeri geç annen de burada ben çağırdım sende uyuyunca haberin olmadı tabi buarada tuğba da uyuyor git kaldır da oyun oynarsınız,dedi omzuma dokunarak.
..Tamam ama anneme demek istediğim bir şey var onu derim sonrada tuğbayı kaldırırım olur mu dedim gözümü kocaman açarak bunu sadece kabul ettirmek istediğim şeylerde kullanırdım genel de işe yaramazdı çünkü benim gözlerim küçüktü böyle yaparak daha da komik oluyormuşum hatta maymuna benziyormuşum bunu bana yine Mert söylemişti tabiki bu cümlesini not defterime yazmamıştım çünkü onu bana demişti ama bende gülerek ne diyeceğimi bilmeyerek tamam demiştim Mert'te deli misin Nehir ya ne tamam şu an sinirlenmen gerekirdi dedikten sonra sadece omuz silkerek bilmem demiştim oda yüzüme doğru delisin sen diyerek koşarak gitmişti o gün ona tek sinir olduğum şey suratıma konuşurken tükürmesiydi midem bulanmıştı onun yüzünden.
Nur teyzenin salonuna yalın ayak koşarak annemi çay içerken buldum.Hemen yanı başına oturup kulağına doğru yaklaşmaya çalıştığımda annem hemen huylanıp Nehir bir dur ne diye kulağıma üflemeye çalışıyorsun,demişti hafif kızgınlıkla.
..Anne üflemiyorum ki gizli bir şey söylemek istedim hadi söyleyip gidecem daha tuğba'nın yanına demiştim sıkkınlıkla.Annem de oflayıp gözlerini kaçırarak
..Tamam ama çok yaklaşma kızım kulağıma,demişti yüzünü bana dönerek.Kulağına çok yaklaşmadan,
Anne bugün rüyamda ahtapot gördüm hemde pempeydi bana sarılıyordu bir sürü elleriyle bu ne demek anneciğim yinede şansımı deneyerek gözlerimi kocaman açıp sormuştum.Oda şaşkınlıkla
..Bunun için mi geldin nehir bunun neresi gizli kızım sana aldığım rüya tabirinden baksana dedi elini kapıya doğru göstererek.Biraz düşünüp gibi yapıp ama öyle olmaz ki anne herkesin rüyası aynı mı ki ben oraya bakıyorum demiştim.Annem yine şaşırıp tam bir şey diyecekken ağzını geri kapatıyordu bu hareketi çok hoşuma gitmişti hemen bunu günlüğüme kaydedip bende uygulayabilirdim belki.Annem sonunda o zaman Nehirciğim eve gittiğimizde boş bir defter bulup ona yazarsın olur mu kızım hem böylece gizli kalır hemde ileride okuyup daha iyi anlarsın ayrıca gözlerini büyütmeye çalışma kızım halen sordun ya soracağını
Halen gözlerimi büyütmeye çalıştığımı farkedip gözlerimi küçültmüştüm bu fikir de hoşuma giderek
..Hıh tamam annecigim o zaman öyle yapalım demiştim ağzımı açarak güldüğümde.Ben gülerken nur teyze ve annemde gülmeye başlamışlardı ama yeni farkettiğim bir şey vardı annemin ve nur teyzenin mavili sehpanın üzerindeki bardaktaki kahverengi renginde üstünde hafif hafif köpükler olan bir içecekti sanırım,iyice yaklaşıp ben o şeyi incelerken annem
Nehir napıyorsun kızım dedi beni kendine çekip aynı zamanda gözlerimin içine bakıp gülerken
-Anneciğim bunun adı ne?
Bu şeyi ilk defa görüyordum garip bir içecekti acaba adı neydi tadı nasıl bir şeydi tüm bunları düşünürken anneme sorumun cevabını beklenti içerisinde bu defa hem kaşlarımı kaldırıp hem de gözlerimi iyice büyültmüştüm çünkü sorumun cevabını çok merak ediyordum.Annem
-Tamam tamam yapma öyle değişik hareketler diyerek kaşlarımı elleriyle indirmeye çalıştı ama ben zorlayınca bırakıp bunun adı kahve kızım.
Hımm peki tadı nasıl dedim hem ellerimle oynuyordum hem de bir kahveye bir anneme birde nur teyzeye bakarak,
Güzel ama biraz acı şekerli içildiğinde tatlı olur demişti bana gülümseyerek bakan nur teyzem.
Anladım o zaman bende içmek istiyorum ama acılı olsun dedim bilmiş bir tavırla.
İkiside bu sefer kahkahalarla gülmeye başlamışlardı.Anlaşılan beni dinleyecekleri yoktu bunların bende oturduğum yerden kalkarak nur teyzenin oturduğu yerdeki sehpadaki kahveyi tam alacakken Nur teyzem elimi tutarak
-Dur kızım içme hem sıcak hem de küçüklere içmek yasak kapkara olurlar yoksa sonra dedi kızmak istermişcesine.
Gülümseye çalışarak akşam babama sormak şartıyla aklıma kazırken tamam o zaman ben Tuğba'nın yanına gidiyorum onlarda başlarını sallayarak onay verdikten sonra çıkarken kapının eşiğinde
Anne gelirken timsahlı çoraplarımı giymeyi unuttum ayaklarım dondu sonra nur teyzeye dönerek şey bana çorap verir misin dedim başımı eğerek.Nur teyzemde
-Kızım tuğba'nın yanına git o verir sana dedi gülümseyerek.Salondan çıkarak hemen pijamamın içine sıkıştırdığım not defterimi gizli bir şey bulmuş gibi havaya sallarken hemen sağa sola bakarak mutfağın kapının ordaki dolabın yanına oturup kalemimi de cebimden çıkararak başlarına yıldız koyarak yazmaya başladım.
☆Bugün annem Nur teyzelerde garip bir şeyler yaptı ama çok hoşuma gitti ağzını açıp açıp bir şey diyecekken hemen kapatıyordu bunu sakın unutma ileride yapacağım.
☆Nur teyzelerde yine yeni bir şey öğrendim kahverengi renginde üzerinde boncuk boncuk köpükler olan bir içecek adı kahveymiş.
Not defterimi hızla kapayıp etrafıma yeniden bakarak kimsenin olmadığı verdiği rahatlıkla ayaklarımı iyice açarak biraz dinlendim,yazı yazarken yorulmuştum.
Biraz dinlendikten sonra not defterimi eski yerine'pijamanın içine'hızla koyup kalemimide cebime koyduktan sonra Tuğba'nın odasına girmiştim.
Odaya girdiğimde tuğba'nın halen uyuduğunu farkedip anneme bugün yaptığım şeyi yapıp hızlıca tuğba'nın benim kulağımın iki katı olan kulağına eğilip ilk önce üfledim bunu yaparken tuğba huysuzca anlamsız anlamsız bir şeyler söylerken bende hem gülüp hem de üflemeye başladım ama yine de uyanmıyordu bu sefer daha bir hırsa gelip nefesimi sonuna kadar üfledim kulağına sonra birden Tuğba sıçrayarak kalkıp bağırmaya aaa demeye başladı aynı zamanda bende tabiki.
İkimizin bağırışmasından sonra tuğba bana bir süre küstükten sonra onu ikna edip barışmıştık.Ardından ben Tuğba'ya bir oyun teklifi sunduktan sonra oynamaya başlamıştık,şu an oyunun sonlarındaydık öyle anlaşmıştık oyunun adı da mağazacılıktı dolaplardaki elbiseleri çıkarıp bir o müşteri ben satıcı bir ben müşteri o satıcı oluyorduk.
Oyun bitince tuğba'nın yatağına oturmuştum o da masasına oturup boyama yapıyordu.
Tuğba sırtımı kaşır mısın çok kaşınıyor demiştim.Hem üzülmüş numarası yapıp hem de sağa sola doğru kıpırdıyordum.Oda tamam ama sende benim sırtımı kaşıyacaksın dedi ben de tamam diyerek yatağa çıkıp sırtımı kaşımaya başladı.Bir yandan yön verip bir yandan gülüyordum kaşıması çok hoşuma gidiyordu.Tam o sırada annemin sesini duydum bana
Nehir hadi gel kızım eve gidiyoruz banyo yapacaksın daha dediğinde koşarak annemin yanına gittim dış kapıya doğru Tuğba da hemen yanıma gelip hani sende kaşıyacaktın ama dedi kızgınlıkla bende tamam ama sonra olur mu şimdi gitmem gerekir demiştim o da söz ver demiş bende sözümü verip eve gelmiştik.
Akşam yemekte mercimek çorbası ve pilav yedikten sonra hızlıca kalkıp erkenden yatmaya odama doğru gitmiştim.Yatağa girip anneme bağırıp üstümü örtmesini söyledikten sonra o da iyi geceler diyip odadan çıkmıştı.
Erkenden yatmamın sebebi ise rüyada bugün ne göreceğimi merak ediyor olmamdı...
Eger hikayemi beğendiyseniz yorumlarınızı yazınız benim için çok önemli sizin de görüşleriniz lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz ❤❤😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız
Novela Juvenil3 zaman vardır; Geçmiş Şimdi Gelecek Geçmiş,hatırlayanlarla Şimdi,yaşayanlarla Gelecek,umutlarla veya kaygılarla doludur. Peki sıradan bir kızın hayatının bu evrelerinde hep acı doluysa bir tek şey hariç gelecek,bu evrede de kendisini geçmişte ve şi...