Poyraz'ın gözü mosmordu ve dudağı patlamıştı. Olayın şokundan anca çıkıp sorabildim ne olduğunu.
Dolunay; Poyraz ne oldu sana? Kim yaptı bunu?
Poyraz; Birşeyim yok Dolunay. Dün gece sokakta gördüğüm bir kavgayı ayırmak için girdiğimde bir kaç darbede ben aldım dedim. (Yalan söylüyordum kızın tuttuğu adamlar yine tehdit etmişti)
Dolunay; Sen neden bilmediğin insanların kavgasına karışıyorsun neden beni böyle telaşlandırıyorsun bir daha görmeyeceğim Poyraz! Bir daha görmeyeceğim! diyerek sinirli bir bakış atmıştım.
Poyraz; Tamam canım benim tamam bir daha seni üzmeyeceğim söz hadi okula geç kalacaksın yetiştireyim seni diyerek konuyu kapattım. Bu böyle nasıl devam edicek bilmiyorum ya o kızın başka birine aşık olması lazım yada benim Dolunay'ı alıp buralardan gitmem...
Dolunay'ın ağzından;
Yol boyunca her zamanın aksine hiç konuşmadık radyoda İrem Candar'ın - Bilmezdim şarkısının ardından bir kaç romantik şarkı bize eşlik ederken okula vardık. Ben inerken bile ağzından tek kelime çıkmamıştı Poyraz'ın onun bu halleri beni ürkütüyordu. Benden soğumuş muydu? Eskisi kadar önemli değil miydim? Noluyordu? Kafamda bu deli sorularla İş Sağlığı ve Güvenliği sınavımı olup çıktım. Okuldan kaçmıştım kafamı dağıtmaya denize karşı oturmaya ihtiyacım vardı. Sahil boyu gezerken gözüm birden bi cafeye takıldı keyfimin yerine gelmesi için kahve içme niyetine girip cafeye doğru yürümeye başladım tam yaklaşmışken olduğum yere çakılıp kaldım. Poyraz karşımda çok güzel alımlı bir kadınla konuşuyordu. Kimdi o? Neden bu kadar samimi duruyorlardı. İçimden bir ses git cafeyi ayağa kaldır derken bir yanım sessizce arkanı dön ve git diyordu. Beni aldatıyor muydu? Tamam sevgili değildik ama hayatında ben vardım. Bana nasıl yapabilirdi bunu! Demek bu yüzden benden uzak duruyor demek ki benden daha çok değer veriyor ona üstesinden gelemediğim beni enkaza uğratan bu düşüncelerle ağlayarak uzaklaştım ordan atladığım ilk taksiyle eve geldim ve odama kapandım. Poyraz eve geldiğimden beri 59 defa aramış ve ard arda okulun önündeyim nerdesin, neden açmıyorsun telefonu, merak ediyorum diye yalan yalan mesajlar atıyordu. Nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyordu? İçime sığmayan düşüncelerle ağlaya ağlaya uykuya daldım...'Öyle anlar gelir ki bazen dünya'ya sığamazsın, sanki acı çeken bir senmişsin gibi hissedersin'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİM İLK KAP ATIŞIMSIN
RomanceHenüz 15 yaşında bir genç kızdı Dolunay. Uzun saçlı, ela gözlü, uzun boylu hafif toplu hoş bir kızdı. Yeni taşındıkları hiç bilmediği bir yerde herkesten çekinerek yaşarken tesadüfen denk geldiği ondan bir kaç yaş büyük birine kaptırdı kalbini. Poyr...