Poyraz'ın ağzından;
Sonunda beklenen gün geldi çattı. Haftalardır bugün için ne sürprizler ayarlıyorum, Dolunay'ı nasıl sinirlendiriyorum bilemezsiniz. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüm ve mükemmel olması için çok uğraştım. Umarım emeklerimin karşılığını alırım. Birazdan hayatımın kadınının yanına gidip onu sürprizine doğru götürmek üzere yola koyulacağız. Hadi gelin bu yolculuğu beraber yapalım.
Dolunay'ın ağzından;
Haftalardır doğum günümü hatırlaması için ışık yakıp duruyorum ama yok benim aptal sevgilimin aklına dahi gelmiyor. Gerçi nasıl gelsin unutmuş gitmiş çoktan bir de yok çok az kalmış hayatım, niye söylemiyosun sevgilim söyledim de ne değişti şapşal he ne değişti? Bir de aradı beni hayatım hazırlan gelip seni alıcam iş yemeğine gidicez diyo öküz resmen doğum günümün bitmesine kalmış şurda 6-7 saat bu bana akşam yemeği diyor. Yok hatırlamazsa ayrılcam. Ayrılmalıyım dimi? Evet dediğinizi duyar gibiyim. Sizi de kırmıcam, ayrılıcam! Yalnız bir şey diyim mi iş yemeği diye bir süslenmişiiim. Ohhh! Kıskansın beni o erkeklerin yanında çatlasın Poyraz Bey! diye düşündüm ki kapı çaldı. Geldi heralde benim öküz sevgilim. Kapıyı açıp kocaman bir gülümsemeyle;
Hoşgeldin sevgilim... dedim hiç bozulmamışım gibi sonuçta daha bir kaç saat var hele hatırlamasın o zaman göstericem ben ona gülmeyi.
Hoşbuldum ha-ha-yaa-t-ım dedi ama nasıl dedi bir görseniz bir süzmüş beni, tutuldu kaldı öyle ay gülmemek için zor tutuyorum kendimi.
Bu ne güzellik vicdansız yüreğime indiriceksin dediğinde birazcık havalanmadım da değil.
İş yemeği dedin ya hayatım bende senin için önemlidir diye düşündüm ve biraz önem gösterdim dedim tabiki asla doğum günüm olduğu veya onu kıskançlık krizlerine sokmak için değil.
Eee iyi bakalım hayatım hadi çantanı al da gidelim o zaman geç kalmayalım dedi duygusuz şey insan olmaz der kıskanır. Ay yok bu çocuk valla öküzleşti.
Yola çıktık gidiyoruz çocukta tık yok her zaman ki şarkılarımızdan biri çalıyo yol deseniz yol değil dağ bayır gidiyoruz nasıl bir iş yemeği ise artık dayanamayıp soracağım valla; hayatım dağın tepesinde iş yemeği niyetine piknik mi yapıcaz yok söyleseydin bari de eşortman giyseydim o kadar süslendim bende rezil olacağım insanlara diye dalga geçtim.
Poyraz da bir kahkaha patlatıp ardından; hayır sevgilim çok güzel bir restorant var oraya gidiyoruz diye cevap verdi. Hangi akıllı ermiş dağın tepesine restorant yapmış anlamadım ama neyse...
Poyraz'ın aklından geçen; Gör bakalım nasıl şaşıracaksın küçük hanım.
2 saatlik yolun sonunda varabilmiştik uçurum kenarında ki dağ evine içini öyle güzel hazırladım ki Dolunay'ın ağzı açık kalacak. Tabi yol zarfında benim meleğim uyuya kaldı bu yüzdendir ki gözlerini bağladım ve uyanınca sessiz ol, korkma ben yanındayım sadece sabr et dedim ve elinden tutup onu dağ evinin kapısına kadar getirdim. Kapıyı açtıktan sonra Dolunay'a içeri doğru yürümesini söyledim ve ardından gözlerini açtım. Ve meleğimin tepkisine şahit olmam çok uzun sürmedi.
Poyraaaaz! Sana inanamıyorum! diyip bana doğru yürürken kalpli uçan balonların uçlarına yazdığım sevgi dolu notları okuya okuya yanıma kadar geldi gözlerimiz bir kez daha aşkla baktı birbirine, onun güzelliği sadece bana aitti. Zaten benden başkasına ait olma ihtimalini daha kaldıramazdım. Gözleri, dudakları, kirpikleri, gülüşü... her şeyiyle bana aitti. Tam teşekkür edecekken daha fazla dayanamayıp kendime doğru çekip, elimle boynundan kavrayıp aşk dolu bir şekilde öpmeye başladım. Doyamıyordum ona hiçbir şekilde doyamıyordum. Bana ait olsun istiyordum herşeyiyle ama ona evlenene kadar asla dokunmazdım. Kokusu beni içine hapsediyordu, elim yavaşta boynundan sırtına doğru indi o an durup kendimi çekecekken kulağıma uzanıp 'durma Poyraz herşeyimle senin olmak istiyorum' diyen sevgilimin gözlerine baktım. Dayanamayacaktım çünkü kendimde karşı koymaya yetecek o gücü bulamıyordum...Gençleer çok özür dilerim baya oldu yazmayalı ama hem okuyup hem çalıştığım için zamanım olmuyor yorumlarınız ve beğenileriniz benim için çok önemli hepinizi çok seviyorum. Bir daha ki bölümde görüşmekv üzere. Tavsiyelerinizi ve beğenilerinizi yazmayı unutmayın. 🙏❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİM İLK KAP ATIŞIMSIN
RomansaHenüz 15 yaşında bir genç kızdı Dolunay. Uzun saçlı, ela gözlü, uzun boylu hafif toplu hoş bir kızdı. Yeni taşındıkları hiç bilmediği bir yerde herkesten çekinerek yaşarken tesadüfen denk geldiği ondan bir kaç yaş büyük birine kaptırdı kalbini. Poyr...