Aradan bir hafta geçmişti. Dışarı çıkmıyor Poyraz'ın aramalarına cevap vermiyordum. Ama artık kendime çeki düzen vermem hayata geri dönmem gerekiyordu. Bu yüzden bu sabah kafamı dağıtmak için spor yapmaya çıktım. Koşu parkuruna girip yaklaşık on dakika konuştuktan sonra bilin bakalım kim önümü kesti? Tabi ki hiç POYRAZ alıştım artık...
(Bu çocuk bu parkura arabayla nasıl girmiş tamam genişte toprak yani güzelim arabaya yazık sanki tahmin etmiş spora çıkacağımı)
Arabadan inip yanıma geldi ve sinirli bir şekilde;
Günlerdir neden telefonlarıma çıkmıyosun merak ettim seni demesiyle Poyraz'a tokat atmam bir oldu.
Neyin merakından bahsediyorsun sen! Beni aldatırken öyle demiyordun gülüp eğleniyordun Poyraz!
Dur, dur bi saniye. Ne aldatmasından bahsediyorsun diye bir şeyler gevelemeye başladı tabiki inkar edecekti. Kabullenecek değildi ya...
Konuşmak istemediğimi ve artık önüme çıkmaması gerektiğini, ondan nefret ettiğimi söylediğimde dolan gözleri içimi acıttı.
Ama siz söyleyin o manzaranın başka nasıl bir açıklaması olabilirdi? Napabilirdim bundan başka?
Dolunay anlamıyorsun ben seni aldatmadım sen yanlış anlamışsın o benim arkadaşım sadece oturup dertleşiyorduk. Ben seni bırakamam. Bırakmam!
Neden bırakamıyorsun Poyraz neden?
Çünkü sen benim HERŞEYİMSİN! Anladın mı? HERŞEYİM!
Olduğum yere çakılıp kaldım o an ben daha cevap veremeden dudaklarımız yüzümüze vuran güneşin altında birleşti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİM İLK KAP ATIŞIMSIN
RomanceHenüz 15 yaşında bir genç kızdı Dolunay. Uzun saçlı, ela gözlü, uzun boylu hafif toplu hoş bir kızdı. Yeni taşındıkları hiç bilmediği bir yerde herkesten çekinerek yaşarken tesadüfen denk geldiği ondan bir kaç yaş büyük birine kaptırdı kalbini. Poyr...