EPİSODE 8˜插曲 八

43 5 0
                                    

*13. Bölüm final :( *





*



"Baekhyun?"

Arkamı dönüp ellerimi arkama sakladım.

"Jongin ile ne bok yiyorsunuz?"

Gözlerimi ona dikmiştim. Jongin ile ilgili sorduğu hiçbir soruya cevap vermek istemiyordum. Konuşmadan ona bakarken bunda sıkılmış olmalı ki dibime girip omuzlarımdan ittirdi.

"Sana Jongin ile ne sikim yaptığını sordum sürtük?"

Tepki vermeden ona bakıyordum. Şirin yüzüne rağmen sinirlenince çok sert bir görünüm bırakan gözlerine baktım. Benimle konuşma diyordu ama kendi gelip bana hesap soruyordu.

İçine Jongin' mi kaçmıştı?

"Ama senin gerçek işin zaten o değil mi?"

Kafamı olumsuzca salladım ve geri bir adım attım.

"Sinirlerimi bozuyorsun."

Sessiz ve soğuk çıkan sesim ile Baekhyun'a daha dik bakamaya başladım. Gerçekten de sinirlerimi bozuyordu.

"Sen de. Geldiğinden bu yana sinirlerimi bozuyorsun."

Kafamı salladım.

"Yalan söyleyemiyorsun Byun Baekhyun."

Bana birkaç saniye daha bakıp ardından kahkaha attı.

"Sence seninle neden arkadaş olmayı isteyeyim ki? Hele öz babası ile ilişkiye giren bir insanla?"

Yutkunmam birkaç saniyemi almıştı. İşte, öğrenmişlerdi. Titrekçe güldüm.

"O zaman biliyorsundur neden o videoların çekildiğini?"

Sessim bana ait değilmiş gibi hissediyordum.

"Biliyor musun penisine düşkün pezevenk, Jongin senin ağına düşmeyecek."

Bu beni cidden güldürmüştü ama.

"Sen ciddi misin? Jongin'i benden iyi tanıyor olman lazım."

O, anlamsızca bakarken kendimi kasmaktan terlemeye başlamıştım.

"Ah Kyungsoo. Durumun o kadar üzücü ki, etrafında hiç arkadaşın yok, baksana! Sen varya zavallının tekisin. Senin için cidden üzülüyorum. Sana kiralık arkadaş tutacağım ve seni puşt onlara penisin için bir şeyler yapmasını isteyeceğim."

Derin nefeslerimin altında ezildikçe yok oluyor gibi hissediyordum.

"Laflarına dikkat et."

O kızgın gözler ile bana bakarken gözlerimin dolduğunu biliyordum çünkü Baekhyun'u net bir şekilde göremiyordum. Neden sürekli beni üzüyorlardı?

"Ah utanmadan ağlayacak mısın birde? Sizin gibi puştlar yüzünden Kore'nin itibarı zedeleniyor. Annen seni hiç hak etm-"

Bulanık gözlerime rağmen onu hızla göğsünden ittirdim.

"Annem hakkında konuşamazsın!"

Onu hızla ittirirken her zaman düşündüğüm kelimeler aklıma dolandı.

"Ellerini çek üzerimden mikrop!"

O da beni hırsla iterken geri düşmüş ve Baekhyun tarafından tekmelenmeye başlamıştım. Attığı tekmeler ve arada savurduğu yumruklar sol tarafımın acıdığı kadar acımıyordu. Gözlerimi sıkıca kapattım ve açmamak için Tanrı'ya dua etmeye başladım.

*

Uyandığım da hala erkekler tuvaletinde yerde yatıyordum. Kafamı kaldırıp baktığım da bir oğlan görmüştüm. Bana bakıp ardından omuz silkip gitmişti. İnsanlar ne denli bu kadar umursamaz olmuşlardı?

"Eli ağırmış be."

Kendi kendime mırıldanıp ayağa kalkmaya çalıştım. Bin bir zorlukla odama çıkarken beni görenler bir bakıyor, ardından bir daha bakıyordu.

"Ne sikime bana bakıyorsunuz.."

Mırıldanarak sinirle gitmeye çalışırken ileriden Zhang Yixing'i görmem ile içime bir umut serpişti. Ona umutla bakarken bana doğru yaklaşmaya başladı.

"Hey Yixing.."

Zorlukla mırıldanmamın ardından durdu ve gözlerime bakmaya başladı. Ardından gözlerini kaçırıp benden başka her yere bakmaya başladı.

"Bu kadar aşağılık biri olacağını düşünmemiştim.. Ben, ben sanmıştım ki.. Belki Yifan yerine seninle.. Ah unut gitsin. Ben fetişçi biri ile uğraşamam."

Hızla yanımdan uzaklaşırken neden böyle olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ben ne günah işlemiştim de Tanrı bana bunları yapıyordu ki?

"Kyungsoo!"

Arkamdan İvy' nin bağırışını duyarken ona döndüm. Hızla yanıma gelip koluma girerek odama yönlendirmeye başladı. Hayatım bok çukurunun içerisinde, kendi etrafında dönüp duruyordu. Ne ileri gidebiliyordum ne de geri.

"Seni Jong Mungk odasına çağırmıştı onu söyleyecektim ama.. Sanırım iyi değilsin. Ona yarın yanına uğrayacağını söyleyeceğim, lütfen yat dinlen."

Her zaman neşeli olan sesinin aksine oldukça ciddi ve mesafeli konuşmuştu. Onu kafamla onaylayıp odamın kapısında birkaç saniye durakladık. Daha sonra ona teşekkür amaçlı acılarımın el verdiği kadar önünde eğildim ve odama girdim. Işıkları açmadan yatağıma ilerledim ve sırt üstü dikkatlice yatmaya çalıştım. Gözlerimden yaşlar süzülüyorken hıçkırıklarımı seslice dışarı bırakmaya başlamıştım. Hıçkırıklarım şiddetini aşarak artarken elimle yatağı yumruklamaya başlamıştım. Ayın sonu yaklaşıyordu.

Belki bu ayın sonu benim sonum olurdu?

PRAY FOR ME //KAİSOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin