EPİSODE 9˜插曲 祖母

56 5 9
                                    

*Sövmyn :(*

Uyandığım da başım ve gözlerimin ağrısı ile elimle kafamı yokladım. Tüm gece ağlamaktan gözlerim can çekişiyor gibiydi. Bu kadar kafaya takmak istemiyordum ama bu artık hissizleştirecek kadar acıtmaya başlamıştı. İnsanlar ne hissettiğimi zerre umursamıyordu. Hiç kimse için bir şey ifade etmiyordum. Ömrüm boyunca emin olduğum tek şey buydu.

Yataktan zorla kalkmış ve duş almak için banyoya girmiştim. Güzel bir duşun ardından banyodan çıkmıştım. Bugün Cumartesiydi ve eğitim yoktu. Tamam, bu çok işime gelirdi çünkü akşama kadar yatmak istiyordum. Saçlarımı kuruturken kapım çalmıştı. Hayır hayır kimseyle görüşmek istemiyordum.

"Kim o?"

Kapıya uzak yerden doğru bağırmıştım.
"Benim, Yixing."

İnce sesle olduğum yerde kalmıştım. Dünkü aşağılamaları az mı bulmuştu bana?

"Ne istiyorsun?"

"Kapıyı açmanı."

"Bunu istemiyorum."

Kimsenin suratını görmek istemiyordum. Her yerim yara bere içerisindeydi ayrıca.

"Tamam, açma. Jong Mungk seninle görüşmek istiyor."

"Tamam."

Kapının ardından ayak seslerini duyduğum zaman oflayarak dolabıma ilerlemeye başlamıştım. Hadi oradan ben tüm gün yatacaktım ya.

Üzerimi giyinip odadan kendimi dışarı attım. SM' in binası çok uzakta değildi, bu yüzden hatırladığım yollardan yürüyerek gidecektim. Kulaklığımı da taktım ve yurdun ilk katına inmeye başladım.
Hafta sonu birleşen gençleri görmem ile kafama taktığım şapkayı aşağıya indirmem aynı zamanda gerçekleşmişti. Kafamın içerisinde MyName grubunun Baby I'm Sorry şarkısı dolanıp duruyordu.

Etrafıma şapkanın altından tekrar kısa bir bakış attığım da Jongin, Sehun ve Chanyeol'un bu tarafa baktıklarını göz ucuyla görmüştüm ancak adımlarımı daha da hızlandırdım ve kendimi binadan dışarı attım. Derin havayı içime çekerken adımlarım şarkının ritmine ayak uydurarak ilerliyordu.

Aklıma Jongin ile geçirdiğimiz o ateşli anılar dolarken gülümseyerek yolda ilerlemeye devam ettim. Onun bedenine dokunmayı seviyordum, bunu asla inkâr etmiyordum.

Onun her şeyine âşıktım.


*

Yaklaşık yarım saatin sonunda SM' in binasından içeri girmiştim. Şirketteyken ezberlediğim odanın yolunu saniyeler içerisinde bitirmiştim. Kulaklıkları çıkarttım ve kapıyı tıklattım. İçeriden Jong Mungk' un sesi bana ulaşmıştı.

"Gir."

İçeri girip kapıyı örttüm. O bana bakmadan eli ile önünde ki yeri işaret etmişti. Koltuklardan birine kuruldum ve ellerimi dizlerimin üzerinde birleştirdim.

"Hoş geldin Kyungsoo."

Kafasını kaldırmadan benim geldiğimi nasıl anlamıştı? Beni beklediğini anlamıştım.

"Dün gelecektim, İvy bana söyledi ama pek uygun bir zamanda de-"

Jong Mungk keskin sesiyle sözümü bölmüştü.

"Biliyorum. Bu konu hakkında da konuşacağız elbet."

Kafamı sallayarak devam etmesini bekledim. Kafamı kaldırıp gözlerine bakmaya çekiniyordum.

"EXO ile çıkış yapacaksın."

Ne?

Az önce ne demişti o? Kulaklarım yanlış duymamıştır umarım.

PRAY FOR ME //KAİSOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin