Sabah uyanmıştım. Annem ve babam işe çoktan gitmişlerdi. Cumartesi olsa bile evde durmuyorlardı. Yüzümü yıkayıp kahvaltı için onlet yapmaya başlamıştım. Pek beceremesemde yenilir bişey yapabiliyodum. Neyse sofrayı kurmuştum. Ve zil çaldı. Kapıyı açtıgımda ege karsımdaydı. Keske beni bu tiple görmeseydii. Ege: hadi gel dışarı da kahvaltı edelim sana söylemem gereken bişey varr. Ben: ama ben kahvaltı hazırlamıştım. Ege : ya boşver hadi hazırlan da çıkalım. Ben tamam diyip sofradakileri buzdolabına koyup üzerime mor çiçekli elbisemi ve beyaz babetlerimi giymiştim. Ege tamam ben hazırım dedim. Ve kapıyı kilitledim annem ve babam akşam 7 de eve geliyorlardı. Daha saat 12.30 du. Çok zaman vardı. Ben: bana ne söyliyecektin? Ege: biraz bekle yaaa. Yürüdük yürüdük hiç birsey konusmadan yürüdük ve cafeye geldik. Kahvaltılıklar gelmişti. Ege: afiyet olsun. ................ Sesizlik kaplamıştı etrafı. Ben: hadi söyle. Ege: nasıl söylesemki belki senle kardes gibiyiz belki söyleyeceklerim hayal kırıklıgına uğratacak seni ama ben seniii SEVİYORUM özür dilerim ama sen aklımdan çıkmıyosun ne olursa olsun unutamıyorum. Ha ? Rüyamıydı bu ege beni seviyomu ege mi bizim ege ? Hayal kırıklıgımı. Bu kelimeler den daha güzel ne olabilirdiki. Bunlar beynimdi. Ağzımdan çıkanlar ise sadece. ... Ege: evet biliyorum sevmiyosun saçmaladım diyip ayağı kalktı. Ben: ege beni dinlermisin lütfen otur ben okulun ilk gününden beri seni seviyorum. Oha ben ne demiştim böyle kelimeler bi anda ağzımdan çıkmıştıı. Ege: gercekten mi ? Ben kafamı salladım. Daha fazla konusmamalıydım herseyi söyledim zaten... Yani şimdi sen ve ben derken ege artık sen ve ben yok BİZ varız dediii. Çok mutluydum. Çok mutlu olucağız çokk. ~