BEŞİNCİ BÖLÜM

9 4 3
                                    

Sonucu ne olursa olsun benden bugüne kadar saklanan tüm gerçekleri öğrenicektim. Belkide annem ölmemişti ya da kim bilir belkide babam sandığım adam babam değildir ,gerçi hiç şaşırmam.  " Madem bu kadar çok merak ediyorsun sana yapılan ihaneti, peki beni iyi dinle o zaman çünkü asıl hikaye şimdi başlıyor; senin anlayacağın dille anlatıcam, annen aslında herkesle yatan barlardan hiç çıkmayan Güliz adında genç bir kız, tabi o zamanlar babanda zengin, yakışıklı ve tüm kızların gözdesi aynı zamanda da Taşören şirketinin başındaki Sezgin Taşören. Bir gün baban annenin takıldığı bir bara gelir ve orda anneni görür, baban için iş ciddidir çünkü anneneden etkilenmiş ve ilk görüşte aşık olmuştur ama annen için baban sadece kendisini eylendirmek için kullanacağı bir malzeme. Annenin unuttuğu ufak bir hata ve bam ortada gayrimeşru bir bebek. Annen seni aldırmak ister ama baban ilk görüşte aşka kapıldığı bu kadınla bir yuva kurmak ve senide bu yuvada büyütmek ister. Malum, annen için özgür hayatının bitmesi demek eşittir ölüm. Babanın evlilik teklifine olumsuz cevap verir. Babanda reddedilmeyi hazmedemez ve anneni tehditlerle senin doğmana bir şekilde ikna eder ama sen doğduktan sonra annen sorumluluğu üstlenmek istemez bunu fark eden baban anneni zorla evde tutmaya başlar.  Görkem yani annemin eski kocası,  babanın eskiden yakın arkadaşıymış. Baban ,Güliz'le tanıştıktan kısa bir süre sonra anneni en yakın dostu Görkem'le yakalar. Bu sırada da Görkem annemle evli." yavaş yavaş gözleri kararmaya başlamıştı. "Sonra seni alıp anneni evden kovar ve Görkem'i vurur. Bu sıralarda kısa süreliğine İstanbul'a gelir burada Burcu'yla yani üvey annenle tanışır. Görkemli bir düğünle İstanbul'da evlenen Taşören çifti manşetleri kaplar bunu gören asıl annen yani Güliz birdenbire ne olduysa senin peşine düşer ve babanın kapısına dayanır. Baban anneni sen duymadan ortadan kaldırmak ister ve bu iş için beni görevlendirir. Annenin kocasının benim babam olacak o şerefsiz olduğunu öğrendiğimde aklıma bir fikir geldi ve Görkem'e karısını kaçırdığım yeri mesaj attım tabi Görkem, karısını kurtarmaya gelecekti bende bu sırada hem Sezgin'in istediği gibi Güliz'i ortadan kaldırıcaktım hem de annemin intikamı için Görkem'i öldürecektim. Buraya kadar plan tamamdı zaten herşey tıkır tıkır istediğim gibi işliyordu. Görkem, tamda istediğim gibi depoya geldi. Karşısında elleri bağlı sarsılarak ağlayan Güliz'i görünce hiç beklediğim gibi bir tepki vermedi. Tabi anladım bir terslik olduğunu. " ayağa kalktı ve allerini yumruk yaptı, gözlerini duvara sabitlemişti " Görkem telefonunda bir numara tuşladı ve ekranı bana çevirdi..."durdu başını ellerinin arasına aldı sırtını duvara yaslayıp yavaşca yere kaydı sesi titriyordu " Ekranda aynı Güliz gibi elleri bağlı sessizce gözyaşı döken annemi gördüğümde çaldırcak gibi oldum. Görkem'in boğazına yapıştım o ise tiksinç şekilde gülüyordu. Eğer kendisine ya da Güliz'e bir şey olursa annemin öleceğini söyledi, bıraktım ikisinide ama annem öldü hemde  senin babanın silahından çıkan kurşunla."  gözlerinde gecenin sırtına yüklediği ağır yükle yavaşca süzülen yaşlar benim hıçkırıklarıma karışıp gecenin son çığlığında kayboldu. Hissizleşen gözlerimin kan rengindeki son damlası varoluşun tükenişiydi.Ahşap masanın üzerindeki eşyaları devirdi çıkan tok ses gecenin, güneşe uzanan gökkuşağında ,sessizliğin çığlıklarıyla boğuldu .

                          ★★★

Eve geldiğimizde sessizliğin kilit bulduğu hapishaneme geçtim. Üzerimdeki elbiseden kurtulup üzerimi giyme gereği duymadan yorganın altına saklandım . Kafamdaki sorulara cevap bulamadığım zaman en iyi kaçıştı uyumak. Yorgun bedenim, yaralı ruhuma karıştı ve uykunun derin sularında boğuldu.
......
Annemin feryatlarına doğru yaklaşıyordum yavaş yavaş. Etrafdaki çocukluğumun tiz çığlıkları arasından anneminkini bulup  adım adım ilerledim geçmişimin geleceği geçtiği zamana. Gecenin yorgun düşen oyunu dolunaya sarılmış ağlıyordu. Yağmur bedenimle birlikte ruhumuda yıkarken yedi yaşım gözümün önünden koşarak uzaklaştı arkasında elinde sopasıyla dadım. Gözümde sabırla bekleyen minik göz yaşlarım şiddetle yağan yağmura karıştı. Etrafımda ki ağaçlara yaslana yaslana gidiyordum annemin uzak, tiz çığlıklarına. Yürüdükce aydınlanan yolda önüme tek katlı eski bir dağ evi çıktı. Eve doğru adımlarımı hızlandırdım. Aralık kapıdan içeriye adımımı atacağım sırada olduğum yere çivilenmemi sağlayan silah sesi ve sonrasında oluşan korkutucu sessizlik. Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırdığında tahta kapıdan içeri bir adım attım. Her adımımda çıkan sesin bittiği yerde dünyadaki güller tek tek siyaha büründü. Haykırışlarım sessiz birer çığlığa döndüğünde yanan son mumda kendini gecenin oyununa bıraktı. Boş evde sessiz adımlarla ilerliyodum yok oluşun vâr oluşa sığındığı âna. Önüme çıkan ilk kapıdan içeri girdim. Gördüğüm manzarayla son sesimle bir çığlık attım ve kendimi kelebeğimin ölümünü izlemeye bıraktım. Annem kanlar içinde yerde yatıyordu. Ağzıma gelen mekanik tat yavaşca dudaklarımdan aşşağıya süzüldü. O an son gecenin elindeki kalem yere düştü ve kırmızı mürekkep yavaşca bütün dünyayı kapladı. Bilincim yok olurken kendimi bıraktım ve kırmızı okyanus dalgalarında;gelceğimin geçmişe ,güneşin aya, yokluğun varlığa sarıldığı ana yuvarladım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YANSIMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin