...

22 4 0
                                    

...
Saat 04:23, şarjım %39. Sadece 3 dakika geçmiş.

Bu mağarada ne var?
Burası çok soğuk. İleride yoğun bir ışık var. Bu sefer ışığı seçeceğim. Işığa doğru yürüyeceğiö. Karanlıkta göremediğim gibi bu yoğun ışık içinde de göremiyorum. Her yer beyaz, bembeyaz, çok parlak...
...
Sağ elimi ileri uzattım, sol elimle gözlerimi kapatarak yürüyorum. Bir adım önümde ne olduğunu bilmediğim için adımlarım çok dikkatli. Sağımda ve solumda duvar olduğunu biliyorum. Sağ elimi yan tarafa doğru uzattım. Adımlarımı yavaşça sağ tarafa doğru attım. Duvara dokundum. Elimi duvardan ayırmadan ileri doğru gidiyorum. Yerler ıslak. Adım attığımda çıkan seslerden suya bastığımı anlayabiliyorum.

Gözlerim acıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim acıyor. Çok parlak. Gözlerimin daha fazla zarar görmesini istemiyorum. Yavaş ve dikkatli bir şekilde gömleğimin sol kol kısmını omuzdan itibaren yırttım. Gözlerime bağladım. Şu an biraz daha iyiyim.
...
Çok kötü şeyler yaşıyorum. 1 dakika öncesinde tüm olanı biteni görmek istediğim için ışığa muhtaçken, şimdi görmemek için gözlerimi bağlıyorum. Neler oluyor bilmiyorum ama çok kötü, gerçekten çok kötü...
...
Yavaş yavaş ilerliyorum. Arada bir yere su damlaları düşüyor. Seslerini duyabiliyorum. Adımlarımın da sesini duyuyorum fakat duyduğum bu sesler yankı yapmıyor. Yani buranın ucu kapalı değil, açık. Su damlaları da yukarıdan damladığına göre çatlaklar var.

- Öhhö öhhöğgh...

Bu ne? Bu koku ne? Tanrım çok iğrenç. İğrenç kokuyor. Midem bulandı. Bu zehirli gaz olabilir. Kötüyüm. Çok kötüyüm.

Nefesimi tuttum. Adımlarımı hızlandırdım. Hızlı adımlarla ilerliyorum. Önümde neyin olup olmadığı umrumda değil,b u bu gazda boğularak ölmek istemiyorum. Sağ elim duvarda koşuyorum. Arada durup nefes alıp tekrar devam ediyorum. Ciğerlerim yanıyor, içime bu havayı çekmek tam bir ahmaklık. Son kez derin nefes alıyorum bir daha bu havayı soluyamam.
...
Koşuyorum. Öksüre öksüre koşuyorum. Bayılacak gibi hissediyorum. Son gücümü kullandığımdan eminim. Sağ tarafımdaki duvara çarpa çarpa koştuğumun farkındayım.
"Dayan oğlum, az daha sık dişini. Kurtulacaksın burdan."
Rüzgar sesi duyuyorum. İleriden rüzgar sesi geliyor. Birbirine çarpan yaprakların seslerini de duyabiliyorum. Ara ara gök gürüldüyor,şimşek çakıyor. Öyle çok uzaktan gelmiyor bu sesler. Bu bana daha çok güç veriyor. Kurtulacağım, bu mağaradan çıkacağım. Duyduğum seslerden sonra buna daha çok inanıyorum. Son gücümü kullanarak kendimi ileri doğru atıyorum ve yere düşüyorum.
...
Bir süre hırıltılı ve zorlanarak nefes alıp veriyorum. Yerde öylece ölü gibi yatıyorum. Kımıldayacak ne halim ne de gücüm var. Kurtuldum ama çok kötü hissediyorum. Midem çok kötü, ciğerlerim çok acıyor. İçime ne soluduğum hakkında hiçbir fikrim yok. Ağzıma bir tad geldi. Bu tadı tanıyorum. Ne zaman kusacak olsam ağzıma bu tad gelir. Yerde sırt üstü uzanmış yatıyorum. Nasıl bir yerde olduğumu bilmiyorum ama bu rüzgar sesi, yaprak sesleri kendime ilk geldiğim anda ki seslerle aynı. Galiba yine bir ormana çıktım. Midem kasılmaya başladı. Kusacağım...
...
Gözlerimi açmak istiyorum. Biraz gücümü toplayarak kolumu gözlerimin hizasına getirip bağladığım gömlek kolunu biraz aşağı çekiyorum. Gökyüzü görünüyor.

-Öğh...

Yıldızlar, ara ara yıldızları görüyorum, biraz da bulut var. Biraz kafamı kaldırmaya çalışıyorum. Yok, olmuyor, tüm gücüm bu. Midem iyice kötüleşmeye başladı. Kendimi burdan kaldıramazsam, en azından sağa veya sol tarafa doğru vücudumu çeviremezsem eğer kendi kusmuğumda boğularak öleceğim.

- Öğğhhkk...

Tanrım lanet olsun. Kusuyorum. Gördüğüm tek şey gökyüzü, ağzımdan çıkardıklarım yanaklarımdan doğru süzülerek yere akıyor. Miktarın çoğu ağzımın içinde kalıyor ve nefes almamı zorlaştırıyor. Midem tekrar şiddetli bir şekilde kasılıyor ve bu sefer daha çok kusuyorum. Çok kötü, nefes alamıyorum. Suratımın neredeyse her yeri kusmuk. Bilerek öksürüyorum, ağzımın içinde kalanları az da olsa dışarı atabilmek için bu fikir mantıklı geliyor. Daha çok midem bulandı, vücudum daha çok kasıldı. Vücudumu kontrol edemiyorum. Sırt üstü yatmış kusuyorum, kendi kusmuğumda boğuluyorum. Böyle iğrenç bir ölümü hak etmedim. Kustuğumda çıkan miktar her seferinde artıyor. Ağzımın içindekileri istemeden de olsa yutuyorum midem daha çok bulanıyor ve daha çok kusuyorum. Bi nevi daha erken ölmek için bu iğrençliği yapıyor gibiyim. Ciğerlerim, midem, boğazım çok acıyor ve nefes alamıyorum. Bu sanırım zar zor alabildiğim son nefes, boğazı kesilmiş hayvan gibi hırıltılar çıkarıyorum, gözlerimi çok fazla açmışım ve kapatamıyorum. Bilincini kaybediyorum. Boğuluyorum,boğularak ölüyorum...

...

...

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

04:yirmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin