6-ARADA KALMAK

2 0 0
                                    

Sabah uyandığımda yine halsiz hissediyordum. Son günlerde sağlıklı olduğum bir zaman yoktu ama neyse. Içeriden sesler geliyordu. Meltem abla uyanmış olmalıydı. Elimi yüzümü yıkayıp hemen yanına indim

"Günaydın Meltem abla."

"Günaydın canım. Hadi geç otur ben domatesi de hazırlayıp geliyorum hemen."

Dediğine uyarak masaya geçtim. Gerçekten çok güzel görünüyordu herşey. Meltem abla da geldikten sonra kahvaltıya başladık.

"Abla ben bugün yanlarına gideceğim. Herşeyi konuşacağım. Sanırım onları dinlemeliyim."

"Sonunda karar verebilmene sevindim canım."

Söylediğim şeyden sonra yüzü asılmıştı. Birşey olduğunu anladım.

"Yüzün neden asıldı ablam? Sorun ne?"

"Sadece yanımda kalacaksın diye seviniyordum. Şimdi seni öylece bırakmak üzdü biraz. Boşver sen beni."

Üzülmüştüm. Ama ben zaten onları affetmeye gitmiyordum ki. Sadece olayları çözecektim.

"Ablam seni bırakmaya niyetim yok ki benim. Sadece onları dinlemeye gideceğim. Affetmeye değil. Bırakmam ki seni ben."

Birden gözleri parlamıştı. Dikkatlice incelediğimde anneme çok benzediğini düşünmüştüm ama insan insana benzer sonuçta.

"Iris'ciğim biliyorum dünden beri tanışıyoruz sadece ama seni kızım gibi hissediyorum. Hiç çocuğum olmadığı için seni onların yerine koydum. Özür dilerim. Fazla abarttım sanırım."

"Ablam öyle şey olur mu hiç? Ben seni çok seviyorum. Ama daha fazla duygusallaşmayalım lütfen. Yoksa gidemeyeceğim."

"Haklısın deli kız. Hadi koş sen git hazırlan. Ben buraları toparlarım."

Onu onayladıktan sonra odaya geçtim. Dünkü kıyafetlerimi üzerime geçirdikten sonra odadan çıktım. Ona seslenerek gittiğimi söyledikten sonra evden çıktım. Yolda yürürken çok endişeliydim. Meltem ablaya belli etmemeye çalışsam da korkuyordum. Telefonumdan yine bildirim sesi yükseldi.

Gönderen:Gizli Numara
Yine gidiyorsun değil mi onların yanına? Affedeceksin. Hata senin.

Affetmeyecektim ama böyle söylemesi saçma gelmişti. Affetsem bile onu niye ilgilendiyordu? Telefonumu titreşime aldıktan sonra yürümeye devam ettim. Yol gittikçe uzun geliyordu. Ayaklarım geri geri gidiyordu ama devam etmek zorundaydım. Affedemezdim hiç birini. Idil gözünün önünde parçalanmama rağmen ses çıkarmamışken, vicdanı sızlamamışken affedemezdim. Batın.. Aylarca onun omzunda ağladım. Hiç belli etmedi. Nasıl bir insan yapabilir bunu? Abim.. Yıllarca hasret olduğum insan. Öldü sanarak ciğerimin parçalandığı insan. Yıllarca çok güzel kandırdılar beni. Nasıl affedeyim? Bunları düşünürken telefonım titredi.

Gönderen:Batın
Neredesin? Geliyor musun?

Meraklıymış gibi davranmasına gerek yoktu. Beni umursamadığını biliyordum. Neden beni kandırmaya çalışıyordu?

Gönderen:Iris
Yoldayım, geliyorum.

Bunu yazdıktan 5 dakika sonra otele varmıştım. Hepsi lobide oturmuştu. Yanlarına gittim. Beni ilk fark eden Ebrar oldu.

"Iris ablaa. Sonunda geldin. Seni öyle çok merak ettim ki. Iyisin değil mi? Niye gittin ki? Beni bırakacaksın sandım. Çok korktum."

"Ben seni bırakır mıyım bebeğim? Dinlenmem lazımdı. Şimdi sen biraz bekle geleceğim yanına tamam mı?"

Ebrar beni onayladıktan sonra diğerlerinin yanına geçtim. Ilk önce Sevde abla sarıldı. Tolga yoktu. Nerede olduğunu soramayacak kadar bitkindim. Ilk konuşan abim oldu.

"Burada mı konuşalım? Yoksa başka bir yere mi gidelim?"

"Daha sakin bir yere gitsek iyi olur."

Hepsi beni onayladıktan sonra otelden çıkıp sahile doğru yürümeye başladık. Kimse konuşmuyordu. Ara sıra Batın'ın bakışlarını yakalıyordum ama umursamamaya çalışıyordum. En sonunda sahile gelip çimenlere oturmuştuk. Idil konuşmaya başlayacakken susturdum onu. Dinlemeyecektim. Dinlersem affederdim onları. Sadece içimdekileri söyleyip gidecektim.

"Hiç biriniz konuşmayın ve beni dinleyin lütfen. Ilk seninle başlamak istiyorum Idil. Bunca sene beraberdik. Herşeyimdin. Kardeşimdin. Senin yanında ağladım. Kabuslarımdan uyandığımda destek oldun. Annem ve babam için ağladığımda yanımda sen vardın. Abim için haykırdığım gecelerde sen vardın yanımda. Öldüğümü söylediğimde geçeceğini söyledin. Her seferinde kandırdın. Sustun hep. Hiç söylemedin. Çok kolay yalan söyledin. Canım bildim ben seni. En içim bildim. Korudum herkese karşı. Yazık etmişiz."

Idil'in gözleri dolmuştu. Çaresizlikle parlıyordu.

"Idil bak-"

"Dinlemek istemiyorum. Susun sadece. Sıra sende Batın. Canımı verdim ben sana değil mi? Herşeyim dedim. Ilk aşkım dedim. Abim yokken yanımdaydın. Sildin gözyaşlarımı. Ben sana asla yalan söylemem dedin. Sarıldın. Kimse sarılmazken sarıldın. Omzunda ağlamama izin verdin. Aşık oldum ben sana. Kendimden önce seni düşündüm. Sen beni görmezken bile sevdim ben seni. Umrunda değildi. Mutlu musun böyle olduğum için? Mutlu musun artık?"

Batın ne diyeceğini bilemiyordu. Benden böyle bir çıkış beklemiyordu sanırım. Şaşırmıştı. Gözlerinin içi pişmanlık ve hüzün doluydu. Hiçbirşey demesine izin vermeden abime döndüm. Yanına doğru gittim.

"Abimsin benim. Kanımsın. Içimsin. En içim. En sevdiğimsin. Sevdiğim ilk insansın. Bıraktın sen beni. Arkana bakmadın hiç. Öldün bildim seni. Her gece seninle birlikte ben de öldüm. Bunu bilmene rağmen gelmedin yanıma. Benim yerimi Idil'le doldurdun. Ona 'küçük kardeşim' dedin. Onun saçlarını okşadın. Ona sarıldın. Onun göz yaşlarını sildin. Peki ben ne yaptım? Kendi göz yaşlarımı sildim. Aldığım her yaraya kendim pansuman yaptım. Gördüğüm kabuslarda kendi kendime geçecek diye sayıkladım. Kendime sarıldım ben. Kimsem yoktu. Idil çıkıyordu ve uzun süre gelmiyordu. Nereden bilebilirdim abimin küçük kardeşi olduğunu. Canım yandı benim. Hep ölmek istedim. Onlar yerine ben ölseydim dedim. Hep abi hep. Içim kan ağlıyor. Hadi küçükken olduğunu gibi öpsene yaralarımı.-
Yanına doğru gidip ellerini saçlarıma götürdüm.
Okşasana saçlarımı. Hiç bir telinin kırılmasına izin vermeyeceğini söylesene. Hadi abi yapsana. Neden yapmıyorsun? Neden yapmadın bunca sene? Ben öldüm abi. Iris öldü. Babamın Mersa'sı olarak doğdum ben dün. Şimdi tanıyamıyorsunuz beni değil mi? Çok üzüldüm. Neden öldürdünüz ki beni? Ben zaten mutlu biri değildim. Daha neyimi almak istediniz? Aldınız işte herşeyimi. Affetmemi mi istiyorsunuz? Siz önce gidin kendinizi affedin. Ağlayamadım ben be abi. Hiç ağlayamadım. Yine ağlamayacağım. Yine abim için. Ama senin için değil. Benim abim 13 sene önce öldü. Ölen abim için ağlamayacağım. Şimdi gideceğim. Hiç biriniz arayıp sormayacaksınız. Yalnız devam edeceğim. Merak etmeyin sakın. Unutun beni. Ben de unutacağım sizi. Iris sizi seviyor. Mersa sizden nefret bile etmiyor. Hoşçakalın."

Bunları söyledikten sonra abimin elini iterek koşarak uzaklaştım oradan. Bitmişti işte herşey. Bir daha çıkmayacaklardı karşıma. Neden mutlu değildim? Neden yalnız hissediyordum? Neden şimdiden özlemiştim? Ne yapacaktım şimdi? Bunları düşünerek yürüdüm saatlerce. Kendimden geçerek yürüdüm. Bir anda elime değen şeyle dondum....

Evet arkadaşlar. Bu bölüm de bitti. Sizce nasıl?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEÇMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin